Şemdin Sakık: Adil Timurtaş Tehdit Edildiği İçin İfadelerinden Vazgeçti
Ergenekon davasındaki ifadesinde Gizli Tanık Deniz olduğunu açıklayan Şemdin Sakık, mahkemeye JİTEM'ci Adil Timurtaş hakkında dilekçe gönderdi.
Timurtaş'ın emniyette verdiği beyanını mahkemede değiştirdiğine dikkat çeken Sakık, Timurtaş'ın suçladığı kurumlar tarafından tehdit edildiği için ifadesini değiştirdiğini vurguladı. Timurtaş emniyetteki ifadesinide JİTEM'e çalıştığı dönemde bine yakın adam vurduklarını açıklamıştı.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin yürüttüğü Ergenekon davasının 284. celsesine CHP Milletvekilleri Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, Tuncay Özkan, tuğgeneral Hıfzı Çubuklu'unun aralarında bulunduğu 31 tutuklu sanık katıldı.
Duruşmaya önceki günkü celsede yarım kalan sanık ve avukatların yargılama usulüne ilişkin beyanlarının alınmasına devam edildi. Sanık ve avukatlar beyanlarında mahkemenin kendilerine yeterince savunma hakkı vermediğini ileri sürdü. Pazartesi ve Perşembe günkü duruşmalara nazaran çok daha az izleyicinin katıldığı davada dün 50'ye yakın seyirci vardı.Diğer yandan Ergenekon davasında Gizli Tanık Deniz olduğunu açıklayarak ifade veren eski PKK'li Şemdin Sakık mahkemeye mektup gönderdi. Şemdin Sakık, Diyarbakır Cezaevi'nden savcılık aracılığıyla gönderdiği bir sayfalık dilekçesinde, adı birçok faile meçhul cinayette geçen JİTEM'ci Adil Timurtaş'ın tanıklık ifadesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Şemdik Sakık, JİTEM'ci Adil Timurtaş'ın emniyette verdiği ifadesinde suçladığı kurum ve kişiler tarafından tehdit edildiği için beyanlarını değiştirdiğini iddia etti.
Şemdin Sakık, eski Aydınlık dergisi genel yayın yönetmeni tutuklu sanık Deniz Yıldırım'ın “Kamu tanığı Adil Timurtaş, emniyette kendisine 25 sayfalık ifade tutanağının zorla imzalatıldığı” yönünde beyanları olduğunu hatırlattı. PKK yöneticisi olduğu 1986 döneminde Timurtaş'ın kendi yanında bulunduğunu belirten Sakık, “Bir gün sevgilisini yanına alarak bizden kaçtı. Gittiği gibi güvenlik güçlerine teslim oldu. Jandarma bünyesinde operasyona katılan bir eleman olarak çalışmaya başladı.
Güvenlik güçleri beni Kuzey Irak'tan alıp, Türkiye'ye getirip Diyarbakır'da Jandarma İstihbarat Teşkilatı bünyesinde sorguya alındığım zaman Timurtaş'ı burada gördüm, hala bu teşkilata bağlı çalışıyordu. Hem kendisi, hem birlikte örgütten kaçtıktan sonra evlendiği eşi JİTEM bünyesinde birer memur olarak görünüyordu. Timurtaş'ın görevi örgütlü operasyonlara katılmaktı. Timurtaş, bölgede işlenen faili meçhul cinayetlerden birinci derecede sorumlu olan JİTEM'in faal bir elemanıydı” ifadelerini kullandı.
Kendisinin PKK örgütünü ne kadar biliyorsa Adil Timurtaş da JİTEM yapısını o kadar iyi bildiğini kaydeden Sakık, “Suçladığı kurum ve kişiler tarafından benim örneğimde olduğu gibi ölümle ya da cezaevinde düşürülmekle tehdit edildiği için ifadesinden vazgeçti. 15 yılı aşkın sürede JİTEM bünyesinde yaptıklarını bilen biri olarak bu şahsın poliste verdiği iadenin gerçekleri yansıtabileceğini düşünüyorum” şeklinde dilekçesini bitirdi.
Duruşmaya önceki günkü celsede yarım kalan sanık ve avukatların yargılama usulüne ilişkin beyanlarının alınmasına devam edildi. Sanık ve avukatlar beyanlarında mahkemenin kendilerine yeterince savunma hakkı vermediğini ileri sürdü. Pazartesi ve Perşembe günkü duruşmalara nazaran çok daha az izleyicinin katıldığı davada dün 50'ye yakın seyirci vardı.Diğer yandan Ergenekon davasında Gizli Tanık Deniz olduğunu açıklayarak ifade veren eski PKK'li Şemdin Sakık mahkemeye mektup gönderdi. Şemdin Sakık, Diyarbakır Cezaevi'nden savcılık aracılığıyla gönderdiği bir sayfalık dilekçesinde, adı birçok faile meçhul cinayette geçen JİTEM'ci Adil Timurtaş'ın tanıklık ifadesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Şemdik Sakık, JİTEM'ci Adil Timurtaş'ın emniyette verdiği ifadesinde suçladığı kurum ve kişiler tarafından tehdit edildiği için beyanlarını değiştirdiğini iddia etti.
Şemdin Sakık, eski Aydınlık dergisi genel yayın yönetmeni tutuklu sanık Deniz Yıldırım'ın “Kamu tanığı Adil Timurtaş, emniyette kendisine 25 sayfalık ifade tutanağının zorla imzalatıldığı” yönünde beyanları olduğunu hatırlattı. PKK yöneticisi olduğu 1986 döneminde Timurtaş'ın kendi yanında bulunduğunu belirten Sakık, “Bir gün sevgilisini yanına alarak bizden kaçtı. Gittiği gibi güvenlik güçlerine teslim oldu. Jandarma bünyesinde operasyona katılan bir eleman olarak çalışmaya başladı.
Güvenlik güçleri beni Kuzey Irak'tan alıp, Türkiye'ye getirip Diyarbakır'da Jandarma İstihbarat Teşkilatı bünyesinde sorguya alındığım zaman Timurtaş'ı burada gördüm, hala bu teşkilata bağlı çalışıyordu. Hem kendisi, hem birlikte örgütten kaçtıktan sonra evlendiği eşi JİTEM bünyesinde birer memur olarak görünüyordu. Timurtaş'ın görevi örgütlü operasyonlara katılmaktı. Timurtaş, bölgede işlenen faili meçhul cinayetlerden birinci derecede sorumlu olan JİTEM'in faal bir elemanıydı” ifadelerini kullandı.
Kendisinin PKK örgütünü ne kadar biliyorsa Adil Timurtaş da JİTEM yapısını o kadar iyi bildiğini kaydeden Sakık, “Suçladığı kurum ve kişiler tarafından benim örneğimde olduğu gibi ölümle ya da cezaevinde düşürülmekle tehdit edildiği için ifadesinden vazgeçti. 15 yılı aşkın sürede JİTEM bünyesinde yaptıklarını bilen biri olarak bu şahsın poliste verdiği iadenin gerçekleri yansıtabileceğini düşünüyorum” şeklinde dilekçesini bitirdi.