Aileder'den Kadınlar Günü Mesajı

İstanbul Aile Araştırmaları ve Danışmanlığı Derneği (AİLEDER) Başkanı Fatih Kılıçarslan, kadına yönelik şiddetin insan hakları sorunu olduğunu söyledi.

Şiddet gösteren erkeklere adli tedbirlerin yanı sıra psiko-sosyal rehabilitasyon programlarının uygulanması gerektiğini belirten Kılıçarslan, “Bu programlarda aile kurumunu güçlendirecek ve iletişimi geliştirecek yönde rehberlik, danışmanlık ve terapi hizmetlerini içermelidir.” dedi.

AİLEDER, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Dernek Başkanı Fatih Kılıçarslan tarafından yapılan açıklamada kadına yönelik şiddeti anlatan uluslararası raporlardan söz edildi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kadınların şiddete, adaletsizliğe, eşitsizliğe ve ayrımcılığa karşı başlattıkları mücadele günü olduğunu dile getiren Kılıçarslan, “Ülkemiz‘de son yıllarda kadına yönelik şiddet hızla artış eğiliminde olduğu gözlenmektedir. ‘Kadına Cinayetleri Durduracağız Platformu’nun 2012’de yayınladığı rapora göre öldürülen kadınların 29’u boşanma, ayrılma, reddetme ve kıskançlık gibi sebeplerle öldürülürken, yüzde 11’i işsizlik ve krizin tetiklemesiyle yüzde 8’i intihar veya intihar süsü verilerek yüzde 6’sı çocuğunu veya başka bir kadını korumak istediği için yüzde 3’ü aile meclisi kararıyla yüzde 2’si cinsiyet kimliği, yüzde 22’si tecavüz sonrası öldürüldü.” ifadelerini kullandı.Kadına yönelik şiddetin insan hakları sorunu olduğuna dikkat çeken Kılıçarslan, şöyle devam etti: “Çocukluk döneminde sürekli şiddet görerek yetişen aşırı müdahale edici otoriter, baskıcı ve koruyucu aile yapısı içinde yetişen erkek, şiddeti normalize ederek, içselleştirir ve iletişim yöntemi olarak kullanır. Şiddet uygulayan erkek kendini merkeze alarak otoritesini mutlaklaştırır, eşi ve çocuklarının kendisine itaatle yükümlü bireyler olarak görür, ötekileştirir ve dışlar. Şiddeti iletişim yöntemi haline getirir. İnsan hakları ve sosyal adalet ilkelerini temel alan hizmetler yürütülmelidir. Ülkemizde insan haklarını ve sosyal adalet ilkelerini temel alan koruyucu, önleyici ve rehabilite edici aile ruh sağlığı politika ve uygulamalarına sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerde yer vermeli, bu alanda hizmet veren meslek mensupları desteklenmelidir. Erkeği etiketleyerek, damgalayarak ve toplumun dışına iterek şiddet sorunu asla çözümlenmez. Şiddet gösteren erkekle adli tedbirlerinin yanı sıra psiko-sosyal rehabilitasyon programları uygulanmalıdır. Bu programlarda aile kurumunu güçlendirecek ve iletişimi geliştirecek yönde rehberlik, danışmanlık ve terapi hizmetlerini içermelidir.”