'Yeni Anayasa Türkçe Özürlü Olmasın'

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Genel Başkanı Ekrem Erdem, yeni anayasanın diliyle ilgili çalışmalar yaptıklarını belirterek, ''Şu anda Anayasa'nın dili Türkçe özürlü.

'Yeni Anayasa Türkçe Özürlü Olmasın'
Cümleler anlaşılmaz, muğlak. Doğru bir hüküm cümlesinin hemen ardından 'ama', 'fakat', 'lakin' ile devam eden cümleler var. Anayasa'nın en büyük sorunlarından biri, 'fakat–lakin' anayasası olmasıdır.'' dedi.

2012 Nisan ayında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Anayasanın Dili Sempozyumu düzenlediklerini kaydeden Erdem, "Konuşmacılar, var olan Anayasa'nın ne kadar büyük sıkıntılarla dolu ve Türkçe özürlü olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Bir arkadaşımızın yaptığı çalışmaya gire Anayasa'daki yaklaşık bin 500 've' bağlacının bin tanesi gereksiz. Eğer bir metni akıcı şekilde okuyorsanız Türkçedir. Değilse orada Türkçe ile alâkalı bir sorun var demektir.'' şeklinde konuştu.

''Dilimiz kimliğimizdir'' anlayışıyla beş yıl önce yola çıkan derneğin sanatçılar, edebiyatçılar, akademisyenler, gazeteciler, işadamları ve siyasetçiler gibi toplumun birçok kesiminden üyesi bulunduğunu belirten Ekrem Erdem, TBMM Başkanlığı'na Türkçedeki bozulma ve yabancılaşmanın araştırılması, Türkçenin korunması ve etkin kullanımı için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla verdikleri önerge sonucu bir araştırma komisyonu kurulmasını sağladıklarını aktardı. Amaçlarının bir dil şuuru oluşturmak olduğuna dikkat çeken TDED Genel Başkanı Erdem, ''Herkes dile bilerek veya bilmeyerek zarar veriyor. Bakıyorsun çirkin bir tabela. Sahibiyle konuşuyorsun, farkında değil. Farkında olmadığı gibi önemsemiyor da. Tabelacıya gitmiş, o da, 'Böyle olsun.' demiş, bir tabela yazmış. Bir aleti üreten, ismini de kendisi koyuyor. Globalleşen bir dünyada, bu normal gibi algılanıyor. Bu iş böyle değil, çünkü globalleşiyor diye dünya tek dile doğru gitmiyor. Güçlü milletler, gelecekte güçlü olmak isteyen milletler her şeyden önce kendi dillerine sahip çıkıyor. Kaldı ki Türkçe, dünyanın beşinci büyük dili.'' şeklinde konuştu.

'YABANCI DİLDE TABELA DAHA PAHALI OLSUN'

Tabelaların Türkçe olmasıyla ilgili bir çalışma hazırladıklarını belirten Erdem, ''Vatandaş, yabancı bir dilde tabela yazmak istiyorsa yazsın ancak bunun bir bedeli olsun. Diyelim ki Türkçe bir tabelanın birim fiyatı 1 lira olacaksa yabancı tabelanınki 5–10 lira olsun. Bu paralar da bir fonda toplansın, kültür hizmetlerinde kullanılsın." Türkçenin, her yabancı kelimeyi karşılayabilecek bir zenginliği olduğunu savunan Erdem, 'exit' yerine 'kaçış' veya 'çıkış', 'stop'' yerine 'dur', 'buldozer' yerine 'yoldüzer', 'duble yol' yerine 'bölünmüş yol' kelimelerinin kullanılmasını istedi. ''Dışarıdan bütün milletler kelime alır. Dışarıdan kelime ithal etmeyen diller fakirdir, fakir kalmaya mahkumdur.'' diyen Erdem, yabancı kelimelerin orijinal haliyle alınmasının dili bozacağını söyledi.

'F KLAVYE KULLANAN DAHA ZEKİ OLUR

'F klavye kullanımının önemine de dikkat çeken Erdem, yeni nesli bekleyen en büyük tehlikenin, bilgisayar kullanmaya bağlı olarak ortaya çıkan ortopedik problemler olduğunu söyledi.

Q klavyenin hızlı değil, ağır yazmak üzere programlandığını savunan Erdem, şöyle devam etti: ''Uluslararası Intersteno Yarışması'nda Türk takımının her yıl tartışmasız şampiyon olmasında F klavyenin rolü çok büyüktür. Beyin, sağ ve sol iki bölümden oluşuyor. On parmak yazdığında, otomatik olarak beyninin iki bölümünü de kullanırsın. Bu sebeple F klavye kullanan daha zeki olur.' '