Maliye Bakanı Şimşek'in Açıklaması
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Eğer biz kendi sorunumuzu ileri demokrasi çerçevesinde, temel hak ve özgürlükler çerçevesinde, bin yıldır beraber yaşayan Türkleri Kürtleri ve bütün kesimlere kardeşlik hukuku içinde bir çerçevede bu sorunu çözdüğümüz zaman sadece bölgemiz için değil, Türkiye'nin aslında bütün dünya için bir ilham kaynağı ihtimali son derece yüksektir'' dedi.
Bakan Şimşek, Bursa OSB SİAD'ları Platformu ile Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından Almira Oteli'nde düzenlenen ''Türkiye'nin Mali Portresi Dünü Bugünü Yarını 2002-2013-2023'' konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin Türkiye kamuoyuna geniş bir şekilde yansımasının, Bursa'nın marka değerini yükseltecek çok önemli bir organizasyon olduğunu ifade etti.
Konuşmasında çözüm sürecine değinen Bakan Şimşek, sürecin ekonomik anlamda da ülkeye büyük katkısının olacağını, Türkiye'yi çok daha güçlü bir noktaya getireceğini vurguladı.
Türkiye'nin son 40 yılda, kimine göre 300 milyar dolar, kimisine göre bundan çok çok daha fazlasını terörle mücadeleye harcadığına işaret eden Şimşek, ''Şimdi eğer çözüm sürecinde bu ülke başarılı olursa, soruna kalıcı bir çözüm bulabilirsek bu kaynağı, terörle mücadele yerine ülkemizin uzun vadeli geleceğini inşa etmek üzere, yani bu ülkenin beşeri sermayesinin kalitesini artırmak üzere eğitime harcayabiliriz. Esnafımıza daha fazla destek verebiliriz. Yatırımı, üretimi, istihdamı ihracatı çok daha güçlü bir şekilde destekleyebiliriz. Dolayısıyla hakikaten kamunun kaynak kullanımının daha etkin ve verimli olmasını sağlayacak çok önemli bir süreçtir. Tabii ülkenin güvenliği, para konusuna, mali konulara indirgenmez ama çözüm sürecinini başarılı olması, bu anlamda da Türkiye'ye çok ciddi katkılarda bulunacak'' dedi.
Konunun sadece kaynak dağılımı, kaynakların verimli alanlara ülkenin geleceğine tahsis edilmesi olmadığını ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:
''Bu boyutlardan bir tanesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri terör nedeniyle bütün teşviklere rağmen nispeten batıya oranla az gelişmiş. Bu bölgelerde demografik yapı çok önemli, batıda doğurganlık oranı yüzde 1,59 ise doğuya doğru gittikçe bu 4'e yaklaşır. Bu da şu demek; orada hakikaten genç bir nüfus var. Çok ciddi imkanlar, kaynaklar var. Fakat terör nedeniyle bu kaynaklar faaliyete geçirilemedi. Bu bölgelerde arzulanan ekonomik faaliyet düzeyine ulaşılamadı. Şimdi çözüm süreciyle birlikte bir de bu güçlü teşviklerle ben inanıyorum ki orada kurduğumuz üniversiteler şimdi beşeri sermaye anlamında, yani insan kaynağı anlamında zaten sorunu ortan kaldırmış durumda. Bir sürü teknik lise var, her ilde üniversite var. Bu bölgelerin altyapı yatırımlarını yaptık. Bu bölgelere çok ciddi teşvikler verdik. Şimdi bölgede, huzurun tesis edilmesiyle birlikte ben inanıyorum ki bu bölgelerde çok hızlı bir kalkınma hamlesi başlayacak. Bu kalkınma hamlesi Türkiye'nin de yeniden çıkışının zeminini hazırlayacak. Çünkü nasıl ki Türkiye son 10 yılda genel olarak dünyanın gelişmiş ülkeleriyle arayı kapatmada mesafe katettiyse şimdi doğu bölgelerimizin batıyla arayı kapatması demek, Türkiye'nin bir bütün olarak aslında uçuşa gitmesi demektir. Dolayısıyla Türkiye son 10 yılda siyasi istikrardan, güven ortamından yapısal reformlardan, doğru politikalardan dolayı büyük bir çıkış yaşadı, şimdi Türkiye bu çözüm süreciyle birlikte bölgesel kalkınmışlık farklarının azalması sürecinde yeniden bir çıkışa başlayacak.''
-Konumumuz çok çok daha güçlenecek''-
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'de 40-50 yıldan beri bütün hükümetlerin enerjilerinin büyük bir kısmını terörle mücadeleye ayırdıklarını kaydetti.
Şimşek, şunları söyledi:
''Çözüm süreciyle ilgili olarak, eğer biz kendi sorunumuzu ileri demokrasi çerçevesinde, temel hak ve özgürlükler çerçevesinde, bin yıldır beraber yaşayan Türkleri Kürtleri ve bütün kesimlere kardeşlik hukuku içinde bir çerçevede bu sorunu çözdüğümüz zaman sadece bölgemiz için değil, Türkiye'nin aslında bütün dünya için bir ilham kaynağı ihtimali son derece yüksektir. Türkiye'nin bu anlamda sorunlarını hakikaten, daha toleranslı bir toplum, demokratik bir toplum, temel hak ve özgürlükler çerçevesinde eğer huzurunu sağlarsa bu çok önemli bir rol model yapar bizi. Bu bizi hem kendi bölgesinde hem dünyada çok daha saygın bir oyuncu yapar. Gerçekten Türkiye son yıllarda küresel, bölgesel anlamda, ekonomik, siyasi, askeri olarak önemli bir aktör, ama şimdi bu çözüm süreciyle birlikte hakikaten bizim konum çok çok daha güçlenecek, dolayısıyla bu çözüm süreci hepimizi ilgilendiriyor. Bu sadece hükümetin sorunu değil, tabii ki bu sorunu çözecek olan devlet, bu bizim işimiz ama bu hepimizin sorunu. Yani bu iş sadece güvenlik önlemleriyle çözülecek bir sorun değil, sadece ekonomik sorun olarak baktığımız zaman sorunu anlamamış oluruz. Bu işin birçok boyutu var.''
Türkiye'nin hak ettiği, herkesin kendisini bulduğu, anlaşılabilir bir anayasayla bu süreci taçladırmak gerektiğini vurgulayan Şimşek, yeni anayasa çalışmalarının da başarılı olmasını dilediklerini söyledi.
-Bursa'ya Tunceli'deki teşviki veriyoruz''-
Toplantının açılışında BESOB Başkanı Arif Tak'ın ''Teşvikleri anlamakta zorluk çekiyoruz'' şeklindeki sözlerine de yanıt veren Bakan Şimşek, teşvikin merkezinde Bursa'nın olduğunu ifade ederek ''Bursa 5'inci bölgedir. Haberiniz yok. Türkiye'de ithal edilen herhangi bir ürünü üretin, beşinci bölge teşviki var. Duyurun, size Tunceli'deki teşviki veriyoruz. Ne demek 5'inci bölge, 7 yıla kadar çok ciddi her türlü destek demek. Eğitimde, madencilikte yatırım yapın 5'inci bölgedesiniz. Teşvik sistemi değişti. Birinci, ikinci bölge, bunların anlamı kalmadı. Hiçbir anlamı yok. İlla da 'Katma değeri düşük sektörlerde, geleneksel sektörlerde ısrarcı olacağız' diyorsanız o ayrı konu. Eğer Bursa sanayi şehriyse, sanayi dalının birçok kolunda Bursa 5'inci bölgedir. Yeter ki siz destek isteyin. 5'inci bölge demek kurumlar vergisi yüzde 2 demek. Böyle bir uygulama var mı başka yerde-'' şeklinde konuştu.
Şimşek, esnafın hükümeti sevip desteklediğini de dile getirerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Diyorlar ki 'Niye esnaf bu hükümeti seviyor-' Niye sevmesin, esnafı gözetiyoruz da ondan, yüzde 60 vergiyi indirmişiz. Şimdi yüzde 34. Diyelim ki; siz işçisiniz, çalışıyorsunuz, eskiden en üst gelire vergi dilimi yüzde 49,5 idi. Biz onu kaça indirdik- Yüzde 35'e indirdik. En düşük gelir vergisi dilimi yüzde 22 idi, yüzde 15'e indirdik. Asgari ücreti yüzde 13 idi, şimdi yüzde sıfır ile 5 arasında veriyor. Şimdi şirketlerin yükünü indirmişsin, çalışanın yükünü indirmişsin. Esnafınız geçen seneye kadar bir defa gerçek usule geçince basit usulde vergi veriyordu. Durumuna bakacağız, basit usul gerekiyorsa basit usulde vergilendireceğiz. Ecdat yadigarı meslekler var. Dedik ki; 'Gelin size bir sertifika verelim. Vergiden muaf olun, bunları üretin ve satın.' Birçok düzenleme yaptık. Türk Ticaret Kanunu'nu çıkarttık. Şu anda Vergi Usul Kanunu üzerinde çalışıyoruz.''
-''Belediyeler sanayiciye zulüm yapıyor zulüm''-
Türkiye ekonomisine ilişkin kapsamlı bir sunum yapan Bakan Şimşek, daha sonra sanayicilerin sorularını yanıtladı. Şimşek, dolaylı vergiler ile doğrudan vergiler konusunda çalışmalarının olduğunu belirtti.
''Bu durum kayıt dışılıkla yakından ilgilidir'' diyen Maliye Bakanı Şimşek, şöyle konuştu:
''Yer konusunda her türlü yardımı yapıyoruz. Şunu da diyebilirim. 'OSB'lerde emlak vergisi olmasın' diyorsanız, ben de 'olmasın' diyorum. Zaten emlak vergisi maliyeye gelmiyor. Emlak vergisini belediyeler alıyor. Hatta belediyeler sanayiciye zulüm yapıyor zulüm. Nasıl zulüm yapıyor- Çünkü hele OSB dışındaki bir alanda emlak vergisi değeri 20 lira ise OSB'den 300 lira almaya çalışıyorlar. Bu son derece yanlış. Bunu değiştireceğiz. Yeni bir kanun yapmamız lazım. İtiraz yolunu açmamız lazım. OSB gibi alanlarda emlak vergisi diye bir verginin olmaması lazım.''
Bakan Şimşek, herhangi bir vergi affının da gündemlerinde olmadığını söyledi.
Perakende Yasası bekleyen esnaflar için de uyarıda bulunan Şimşek, internet üzerinden alışverişlerin arttığına dikkati çekti.
Toplantıya, Bursa Valisi Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Abdullah Karadağ, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı İlhan Parseker, Bursa OSB SİAD'ları Platformu Başkanı Selim Yedikardeş ve BESOB Başkanı Arif Tak da katıldı.
Muhabir: Haluk Yüksel
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu
Kaynak: AA
Konuşmasında çözüm sürecine değinen Bakan Şimşek, sürecin ekonomik anlamda da ülkeye büyük katkısının olacağını, Türkiye'yi çok daha güçlü bir noktaya getireceğini vurguladı.
Türkiye'nin son 40 yılda, kimine göre 300 milyar dolar, kimisine göre bundan çok çok daha fazlasını terörle mücadeleye harcadığına işaret eden Şimşek, ''Şimdi eğer çözüm sürecinde bu ülke başarılı olursa, soruna kalıcı bir çözüm bulabilirsek bu kaynağı, terörle mücadele yerine ülkemizin uzun vadeli geleceğini inşa etmek üzere, yani bu ülkenin beşeri sermayesinin kalitesini artırmak üzere eğitime harcayabiliriz. Esnafımıza daha fazla destek verebiliriz. Yatırımı, üretimi, istihdamı ihracatı çok daha güçlü bir şekilde destekleyebiliriz. Dolayısıyla hakikaten kamunun kaynak kullanımının daha etkin ve verimli olmasını sağlayacak çok önemli bir süreçtir. Tabii ülkenin güvenliği, para konusuna, mali konulara indirgenmez ama çözüm sürecinini başarılı olması, bu anlamda da Türkiye'ye çok ciddi katkılarda bulunacak'' dedi.
Konunun sadece kaynak dağılımı, kaynakların verimli alanlara ülkenin geleceğine tahsis edilmesi olmadığını ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:
''Bu boyutlardan bir tanesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri terör nedeniyle bütün teşviklere rağmen nispeten batıya oranla az gelişmiş. Bu bölgelerde demografik yapı çok önemli, batıda doğurganlık oranı yüzde 1,59 ise doğuya doğru gittikçe bu 4'e yaklaşır. Bu da şu demek; orada hakikaten genç bir nüfus var. Çok ciddi imkanlar, kaynaklar var. Fakat terör nedeniyle bu kaynaklar faaliyete geçirilemedi. Bu bölgelerde arzulanan ekonomik faaliyet düzeyine ulaşılamadı. Şimdi çözüm süreciyle birlikte bir de bu güçlü teşviklerle ben inanıyorum ki orada kurduğumuz üniversiteler şimdi beşeri sermaye anlamında, yani insan kaynağı anlamında zaten sorunu ortan kaldırmış durumda. Bir sürü teknik lise var, her ilde üniversite var. Bu bölgelerin altyapı yatırımlarını yaptık. Bu bölgelere çok ciddi teşvikler verdik. Şimdi bölgede, huzurun tesis edilmesiyle birlikte ben inanıyorum ki bu bölgelerde çok hızlı bir kalkınma hamlesi başlayacak. Bu kalkınma hamlesi Türkiye'nin de yeniden çıkışının zeminini hazırlayacak. Çünkü nasıl ki Türkiye son 10 yılda genel olarak dünyanın gelişmiş ülkeleriyle arayı kapatmada mesafe katettiyse şimdi doğu bölgelerimizin batıyla arayı kapatması demek, Türkiye'nin bir bütün olarak aslında uçuşa gitmesi demektir. Dolayısıyla Türkiye son 10 yılda siyasi istikrardan, güven ortamından yapısal reformlardan, doğru politikalardan dolayı büyük bir çıkış yaşadı, şimdi Türkiye bu çözüm süreciyle birlikte bölgesel kalkınmışlık farklarının azalması sürecinde yeniden bir çıkışa başlayacak.''
-Konumumuz çok çok daha güçlenecek''-
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'de 40-50 yıldan beri bütün hükümetlerin enerjilerinin büyük bir kısmını terörle mücadeleye ayırdıklarını kaydetti.
Şimşek, şunları söyledi:
''Çözüm süreciyle ilgili olarak, eğer biz kendi sorunumuzu ileri demokrasi çerçevesinde, temel hak ve özgürlükler çerçevesinde, bin yıldır beraber yaşayan Türkleri Kürtleri ve bütün kesimlere kardeşlik hukuku içinde bir çerçevede bu sorunu çözdüğümüz zaman sadece bölgemiz için değil, Türkiye'nin aslında bütün dünya için bir ilham kaynağı ihtimali son derece yüksektir. Türkiye'nin bu anlamda sorunlarını hakikaten, daha toleranslı bir toplum, demokratik bir toplum, temel hak ve özgürlükler çerçevesinde eğer huzurunu sağlarsa bu çok önemli bir rol model yapar bizi. Bu bizi hem kendi bölgesinde hem dünyada çok daha saygın bir oyuncu yapar. Gerçekten Türkiye son yıllarda küresel, bölgesel anlamda, ekonomik, siyasi, askeri olarak önemli bir aktör, ama şimdi bu çözüm süreciyle birlikte hakikaten bizim konum çok çok daha güçlenecek, dolayısıyla bu çözüm süreci hepimizi ilgilendiriyor. Bu sadece hükümetin sorunu değil, tabii ki bu sorunu çözecek olan devlet, bu bizim işimiz ama bu hepimizin sorunu. Yani bu iş sadece güvenlik önlemleriyle çözülecek bir sorun değil, sadece ekonomik sorun olarak baktığımız zaman sorunu anlamamış oluruz. Bu işin birçok boyutu var.''
Türkiye'nin hak ettiği, herkesin kendisini bulduğu, anlaşılabilir bir anayasayla bu süreci taçladırmak gerektiğini vurgulayan Şimşek, yeni anayasa çalışmalarının da başarılı olmasını dilediklerini söyledi.
-Bursa'ya Tunceli'deki teşviki veriyoruz''-
Toplantının açılışında BESOB Başkanı Arif Tak'ın ''Teşvikleri anlamakta zorluk çekiyoruz'' şeklindeki sözlerine de yanıt veren Bakan Şimşek, teşvikin merkezinde Bursa'nın olduğunu ifade ederek ''Bursa 5'inci bölgedir. Haberiniz yok. Türkiye'de ithal edilen herhangi bir ürünü üretin, beşinci bölge teşviki var. Duyurun, size Tunceli'deki teşviki veriyoruz. Ne demek 5'inci bölge, 7 yıla kadar çok ciddi her türlü destek demek. Eğitimde, madencilikte yatırım yapın 5'inci bölgedesiniz. Teşvik sistemi değişti. Birinci, ikinci bölge, bunların anlamı kalmadı. Hiçbir anlamı yok. İlla da 'Katma değeri düşük sektörlerde, geleneksel sektörlerde ısrarcı olacağız' diyorsanız o ayrı konu. Eğer Bursa sanayi şehriyse, sanayi dalının birçok kolunda Bursa 5'inci bölgedir. Yeter ki siz destek isteyin. 5'inci bölge demek kurumlar vergisi yüzde 2 demek. Böyle bir uygulama var mı başka yerde-'' şeklinde konuştu.
Şimşek, esnafın hükümeti sevip desteklediğini de dile getirerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Diyorlar ki 'Niye esnaf bu hükümeti seviyor-' Niye sevmesin, esnafı gözetiyoruz da ondan, yüzde 60 vergiyi indirmişiz. Şimdi yüzde 34. Diyelim ki; siz işçisiniz, çalışıyorsunuz, eskiden en üst gelire vergi dilimi yüzde 49,5 idi. Biz onu kaça indirdik- Yüzde 35'e indirdik. En düşük gelir vergisi dilimi yüzde 22 idi, yüzde 15'e indirdik. Asgari ücreti yüzde 13 idi, şimdi yüzde sıfır ile 5 arasında veriyor. Şimdi şirketlerin yükünü indirmişsin, çalışanın yükünü indirmişsin. Esnafınız geçen seneye kadar bir defa gerçek usule geçince basit usulde vergi veriyordu. Durumuna bakacağız, basit usul gerekiyorsa basit usulde vergilendireceğiz. Ecdat yadigarı meslekler var. Dedik ki; 'Gelin size bir sertifika verelim. Vergiden muaf olun, bunları üretin ve satın.' Birçok düzenleme yaptık. Türk Ticaret Kanunu'nu çıkarttık. Şu anda Vergi Usul Kanunu üzerinde çalışıyoruz.''
-''Belediyeler sanayiciye zulüm yapıyor zulüm''-
Türkiye ekonomisine ilişkin kapsamlı bir sunum yapan Bakan Şimşek, daha sonra sanayicilerin sorularını yanıtladı. Şimşek, dolaylı vergiler ile doğrudan vergiler konusunda çalışmalarının olduğunu belirtti.
''Bu durum kayıt dışılıkla yakından ilgilidir'' diyen Maliye Bakanı Şimşek, şöyle konuştu:
''Yer konusunda her türlü yardımı yapıyoruz. Şunu da diyebilirim. 'OSB'lerde emlak vergisi olmasın' diyorsanız, ben de 'olmasın' diyorum. Zaten emlak vergisi maliyeye gelmiyor. Emlak vergisini belediyeler alıyor. Hatta belediyeler sanayiciye zulüm yapıyor zulüm. Nasıl zulüm yapıyor- Çünkü hele OSB dışındaki bir alanda emlak vergisi değeri 20 lira ise OSB'den 300 lira almaya çalışıyorlar. Bu son derece yanlış. Bunu değiştireceğiz. Yeni bir kanun yapmamız lazım. İtiraz yolunu açmamız lazım. OSB gibi alanlarda emlak vergisi diye bir verginin olmaması lazım.''
Bakan Şimşek, herhangi bir vergi affının da gündemlerinde olmadığını söyledi.
Perakende Yasası bekleyen esnaflar için de uyarıda bulunan Şimşek, internet üzerinden alışverişlerin arttığına dikkati çekti.
Toplantıya, Bursa Valisi Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Abdullah Karadağ, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı İlhan Parseker, Bursa OSB SİAD'ları Platformu Başkanı Selim Yedikardeş ve BESOB Başkanı Arif Tak da katıldı.
Muhabir: Haluk Yüksel
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu