Eski BBP Genel Başkanı Topçu: Hukuk Dışına Çıkmamız İçin Çok Baskı Yapıldı

Eski Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın Topçu, Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasını takip eden günlerde partinin hukuk dışına çıkması yönünde baskılara maruz kaldıklarını söyledi.

Topçu, "Hassasiyetleri kaşıyabilirdim, duygusallığı kaşıyabilirdim. Bir yerleri işaret edebilirdim. Sorumlu gösterebilirdim. 'Devlet ve millet sokakta karşı karşıya gelmesin' diye elimden geleni yaptım ve başardım." dedi.

Devleti idare edenlerin helikopter kazası üzerindeki şüpheleri gidermesi gerektiğini ifade eden Topçu, kazayla ilgili Meclis Soruşturması başlatılması için Cumhurbaşkanı ve Başbakan'dan bir kez daha duyarlılık beklediğini kaydetti.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazası sırasında BBP'nin genel sekreteri olan Yalçın Topçu, sessizliğini Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) bozdu. Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikoptere binmesiyle ilgili söylediğine inanılan, "Beni öldürecek misiniz?" sözünün gerçeği yansıtmadığını dile getiren Topçu, Çağlayancerit'teki partili arkadaşlarının başka partiden BBP'ne geçtiğini ve bu kişinin aday olma şartı olarak Yazıcıoğlu'nun gelmesini istediğini ifade etti.

"MECLİS SORUŞTURMASI İÇİN CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN DEVREYE GİRMELİ"

Her taraftan baskı ve çağrı olunca Yazıcıoğlu'nun Çağlayancerit'e gittiğini anlatan Topçu, gitmesine kendisinin karşı olduğunu ve Yazıcıoğlu'nun ise nasıl ikna edildiğini bilmediğini vurguladı. Helikopterin düşmesinden yarım saat önce kendisiyle konuştuğunu dile getiren Topçu, o dönem yaşananların hepsinin özel yetkili savcının dosyasında bulunduğunu ifade etti.

Olayın takibi noktasında Devlet Denetleme Kurulu, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun harekete geçirildiğini, iki defa Meclis Araştırma Komisyonu kurulduğunu belirten Topçu, hukuki ve idari boyutunun hukuk içinde kalınarak kayıt altına alındığını vurguladı.Geriye tek bir yolun kaldığına dikkat çeken Topçu, Meclis Soruşturması istedi. Meclis Soruşturması için Cumhurbaşkanı ve Başbakan'dan bir kez daha duyarlılık beklediğini aktaran Topçu, şüpheleri artırmanın ne devlete ne de millete yaradığının altını çizdi.Helikopterin düştüğü dönemde hukuk dışı yollara başvurmadığını anlatan Topçu, şöyle devam etti: "İşaret edip de sağa sola, birilerinin ekmeğine yağ çalacak işler yapmadım. Hukuk dışı yollara başvurmak derken ne yapacaktım? Hassasiyetleri kaşıyabilirdim, duygusallığı kaşıyabilirdim. Bir yerleri işaret edebilirdim. Sorumlu gösterebilirdim. Devlet ve millet sokakta karşı karşıya gelmesin diye elimden geleni yaptım ve başardım. Adam bir taraftan Başbakan'ı işaret ediyor, öbür taraftan benim Başbakan'a karşı, hükümete karşı bir şey yapmamı istiyor. Bir diğer taraftan birileri 'bu işi Ergenekoncular yaptırdı; saldır diyor. Git Genelkurmay'ı bas' diyor. Ama bizim neticede tecrübelerimiz var, hikayemiz var. Allah da yardım etti; o günkü divanın, ailenin metanetini bir araya getirdik. Hukuk içinde kaldık." Yazıcıoğlu'nun Ergenekon'un gizli tanığı olduğu yönündeki iddialara da sert tepki gösteren Topçu, resmi makamlara konuyu sorduklarını belirterek böyle bir şeyin olmadığının ifade edildiğini aktardı. Topçu, kazaya ilişkin ise şunları sıraladı: "Helikopter niye uçtu; bundaki kastım eksik cihazlar olduğunu neticede tespit ettik. Örneğin ELT olsa cep telefonuna gerek kalmadan uydularla bulunacak yer; İsmail (gazeteci) orada bağıra bağıra canını vermeyecekti. İkincisi radarlar ve uçuşlar. Gerçekten orada uçuşlar oldu mu? Açığa çıkması için düzgün şekilde radar kayıtları lazım. Şu an savcılık bununla ilgili çeşitli kayıtlar yaptı. Duyduğum kadarıyla TÜBİTAK gibi yerlerden de yardım talep edilecek. Neticesini hep beraber göreceğiz. Onun dışında arama kurtarma çalışmalarıyla ilgili bir takım eksiklikler, hatalar kusurlar var. Hulasa 5-6 madde huzura kavuşturulması lazım. Niye uçtu? niye düştü? Niye bulunamadı? Bunun huzura kavuşması lazım."

"DEVLETİ İDARE EDENLERİN GÖREVİ ŞÜPHELERİ GİDERMEK"

Radardaki 4 dakika karartma ile ilgili yazışmalar yapıldığını dile getiren Topçu, ancak kendilerini tatmin edici bir şey olmadığını kaydetti.

Şu an gelinen bir nokta bulunduğunu belirten Topçu, "MİT ve Genelkurmay millet iradesine dayalı bir yapıda. Millet iradesiyle örtüşmüş hareket ediyor. Çözülmezse Türkiye'ye yazık olur. Millet bir şüphe içerisinde. Devletin aklı diyor ki bu bir kaza. Milletin aklı da diyor ki kesinlikle öldürdüler. Devleti idare edenlerin görevi milletin şüphelerini gidermek." diye konuştu.

Helikopter parçalarını sökenlerin 9-10 ay yattıklarını ve susma hakkını kullandıklarını anlatan Topçu, kendilerine gayri resmi gelen haberlere göre 'hatıra olarak yapmışlar' dendiğini aktardı .