33 şehit erin dosyası boş çıktı

Elazığ Askeri Mahkemesi'nin arşivinde bulunan 33 erin şehit edilmesinde sorumlu komutanların ceza almadığı ortaya çıktı.

33 şehit erin dosyası boş çıktı
Bingöl'de 24 Mayıs 1993'te izinden dönen silahsız 33 erin şehit edilmesi olayıyla ilgili askeri mahkemece hazırlanan dava dosyası, Diyarbakır'daki savcıların ısrarlı çalışması sonucu bulundu. Elazığ Askeri Mahkemesi'nin arşivinden çıkan dosyanın içinde adeta hiçbir şey yok. Olayın meydana geldiği dönemde birinci derece sorumlu olduğu iddia edilen üst düzey yöneticiler ve komutanlar hakkında herhangi bir işlem yapılmamış. 1993'te Asayiş Bölge Komutanı olan emekli Orgeneral Necati Özgen, Diyarbakır Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Hasan Kundakçı, olay yerine giden ilk kişi olduğu belirtilen Ergenekon tutuklusu emekli Albay Mehmet Fikri Karadağ'la ilgili herhangi bir soruşturma yürütülmemiş. Dosya kapsamında bir yarbay, 3 yüzbaşı, 2 üsteğmen ve bir erin 'görevi ihmal'den ceza aldığı görülüyor. Ancak Askeri Yargıtay, kararı bozarak dosyayı Bingöl Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderiyor. Bu mahkeme de dosyayı Bingöl İl ve İlçe İdare Kurulu'na sevk ediyor. Sanıkların bu kurullarda ceza alıp almadığı bilgisinin bulunmadığı dosyadaki bilgilere göre, sadece santral görevlisi er, 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılıyor. Bunun için sunulan gerekçede ise olayın gerçekleştiği dönemde santral görevlisi olan erin, üst komutanlara zamanında haber vermediği iddia ediliyor.

ASKERİ MAHKEME 'DOSYA KAYIP ' DEMİŞTİ

Soruşturma kapsamında dosyayı isteyen savcılığa Elazığ Askeri Mahkemesi tarafından dosyanın kaybolduğu belirtildi. Ancak savcılar, dosyanın peşini bırakmadı. 33 er olayıyla ilgili askeri mahkemede yargılanan emekli bir binbaşıyı 'tanık' sıfatıyla ifadeye çağırarak dava süreci hakkında bilgi aldı.

İfade veren binbaşının, dosyanın Elazığ 8'inci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde olduğunu ve daha önce avukatı aracılığıyla aldığını belirtmesi üzerine savcılar ikinci kez mahkemeden dosyayı talep etti. Askeri mahkeme bu kez dosyanın bir nüshasını savcıya gönderdi. Soruşturma kapsamında incelenen dosyada, dönemin sorumluları hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı öğrenildi. Dosyada bir yarbay, 3 yüzbaşı, 2 üsteğmen ve bir er 'görevi ihmal'den cezaya çarptırıldı. Ancak Askeri Yargıtay bu kararı bozarken, sadece santral görevlisi bir er 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı. 1993'te Asayiş Bölge Komutanı olan Org. Necati Özgen, Diyarbakır Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Hasan Kundakçı ile emekli Albay Mehmet Fikri Karadağ'la ilgili de herhangi bir soruşturma yürütülmedi.

Dosya kapsamında dönemin Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askerî Savcısı Hakim Binbaşı İnayet Taş'ın ilginç tespitleri de yer aldı. Saldırı öncesinde alınan istihbarat raporlarına geniş yer veren Taş, Elazığ sınırları içinde güvenliğe dikkat edilmediğini, Bingöl il sınırında ise daha yoğun güvenlik önlemlerinin alındığını kaydetti.

SAVCI TAŞ: BÖYLE BİR OLAYIN YAŞANACAĞINI HERKES BİLİYOR

Savcı İnayet Taş, katliamın hemen ardından iddianame hazırlamıştı. Olayın vahametini gözler önüne seren Taş, iddianamede özetle şu ifadelere yer vermişti: 'Böyle bir olayın yaşanacağını herkes biliyor. Örgüt mensuplarının karayolunda yoğun eylem planladıkları bildirildiği halde, Malatya İl Jandarma Komutanlığı'ndan 24 Mayıs günü, 16 araçla 582 erin Bingöl'e konvoy meydana getirilmeden, eskort olmaksızın ve her aracın içerisine silahlı askerler bindirilmeksizin sevkiyatın yapıldığı görülmektedir. '

ŞEMDİN SAKIK'IN İFADELERİ

33 erin katledilmesi, Ergenekon soruşturması çerçevesinde de gündeme gelmişti. Olayla ilgili Genelkurmay Askerî Savcılığı'nın elindeki delil ve soruşturma dosyalarını isteyen Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'e, 'Elimizde bu olayla ilgili hiçbir belge ve dosya yoktur. ' şeklinde cevap verilmişti. Ergenekon davasında tanık olarak dinlenen PKK'nın eski yöneticilerinden Şemdin Sakık ise '1993'teki olaylar planlıdır. Özal, Ersever, Bitlis, (Musa) Anter gitti. Kilit noktadakiler ortadan kaldırıldı. Çatışmaların başlaması için eylem gerekiyordu (33 er olayıyla), oluşturdular. Bunlar birbirinin devamı olaylardır. 93, 12 Eylül'den daha kanlı, daha köklü, daha korkunç bir darbe oldu. ' şeklinde konuşmuştu.