Filistin Devlet Başkanı Abbas Açıklaması
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Arap-İslam ülkelerini BM ve uluslararası örgütlere baskı yaparak İsrail'in yıkım planlarını engellemek için harekete geçmeye davet etti.
Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen 24. Arap Birliği Zirvesi'nde konuşan Abbas, ''İsrail, Doğu Kudüs'ü Yahudileştirmek, karakterini değiştirmek, Filistinlileri oradan koparmak, Mescidi Aksa ile İslam'ın ve Hristiyanların kutsallarına saldırmak için sistematik ve aktif bir şekilde çalışıyor'' dedi.
Katar Emiri Hamad bin Halife Al Sani'nin, Hamas ve Fetih hareketleri arasında milli mutabakatın sağlanması amacıyla Kahire'de Mısır'ın başkanlığında bir ''mini Arap zirvesi'' düzenlenmesi ve Kudüs'ü desteklemek için fon oluşturulması önerisini memnuniyetle karşıladığını ifade eden Abbas, Arapların İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkumların serbest bırakılması için destek vereceğine yönelik ümidini dile getirdi.
Abbas, Arap-İslam ülkelerini BM ve uluslararası örgütlere baskı yapıp İsrail'in yıkım planlarını engellemek için harekete geçmeye çağırdı.
-''İsrail'in Mescid-i Aksa'yı Yahudileştirme planlarına engel olacağız''-
Ürdün Kralı 2. Abdullah da ülkesinin İsrail'in Mescid-i Aksa'yı Yahudileştirme planlarına engel olacağını söyledi.
Kral Abdullah, Suriye, Filistin ve son dönemde değişim yaşayan Arap ülkelerine işaret ederek, zirvenin Arap ülkelerinin birçok tehdit ve zorlukla karşı karşıya olduğu bir zamanda yapıldığını belirtti.
Kral Abdullah, sözlerine şöyle devam etti:
''Uluslararası tolumdan istenen, 1967 sınırlarında Doğu Kudüs'ün başkent olduğu bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar Filistin ve İsrailliler arasında güvenin inşa edilmesinde, barış müzakerelerinin canlandırılmasında ve bütün meselelerin iyileştirilmesi yönünde çalışmasıdır.''
Kral Abdullah, uluslararası toplumu, Arapları Kudüs'ten çıkarıp, Müslüman ve Hristiyanların kutsal mekanları tehdit ederek, Kudüs'ün kimliğini değiştirmeyi hedefleyen İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşim politikasını durdurması için baskı yapmaya davet etti. Abdullah, ''Ürdün Kudüs'ü ve kutsallarını koruma, Arap nüfusunun tespiti, direnişlerini destekleme, yardım ulaştırma, İsrail'in bütün planlarına Filistin ile karşı durma yönünde dini ve tarihi görevini yerine getirmeye devam edecek'' diye konuştu.
Suriye konusuna da değinen Kral Abdullah, ''Bütün tarafların en yakın zamanda Suriye halkının sıkıntılarına son erdirecek kapsamlı siyasi bir çözüm bulmasına katılması ve kan, şiddet olaylarının durdurulup Suriye'nin toprak ve halk bütünlüğünün korunması gerekir'' ifadesini kullandı.
-''Suriye'ye dış müdahaleye karşıyız''-
Cezayir Başbakanı Abdulmalik Sellal da ülkesinin Suriye'de dış müdahaleye karşı olduğunu, Arap Birliği'nin şartlarına uyulması gerektiğini belirtti.
Filistin meselesine de değinen Sellal, Arap Birliği'ni, Filistin'in BM'de Üye Olmayan Gözlemci Devlet statüsü elde etmesinin ardından İsrail'e uluslararası kanunlara uyması konusunda zorlama yapmak için uluslararası kanunların sunduğu bütün hakları kullanmaya davet etti.
Libya Başbakanı Ali Zeydan ise komşu ülkelerden, yargılanmaları için devrik lider Muammer Kaddafi'nin adamlarının Trablus'a teslim edilmesini istedi.
Zeydan, ''Güvenlik Konseyi'nin kararı çerçevesinde komşu ülkelerden, aranan eski rejimin adamlarını bize teslim etmesini istiyoruz'' dedi.
-''Suriye krizinde 'kendini kurtarma' siyaseti izliyoruz''-
Zirvede söz alan Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman, ''Suriye krizinde 'kendini kurtarma' siyaseti izliyoruz'' ifadesini kullandı.
Lübnanlıların, Suriye'deki şiddet olayları ve fitne ortamından endişe duyduğunu anlatan Süleyman, ''Lübnan Ulusal Diyalog Şurası'nın aldığı karar gereğince, Suriye krizinin olası etkileriyle, bölgesel ve uluslararası çatışmaları etkisiz hale getirmek için Suriye konusunda özel bir karar almaktan geri duruyoruz. Suriye krizinde 'kendini kurtarma' siyaseti izliyoruz'' dedi.
Suriyeli mülteciler konusuna da değinen Süleyman, ortak sorumluluk esasları gereğince Suriyeli mülteciler konusunda yükün paylaşılması arayışı içinde olduklarını belirtti.
Muhabir: Ekip / Safiye Karabacak / Samet Doğan
Yayıncı: Tarkan Demir
Kaynak: AA
Katar Emiri Hamad bin Halife Al Sani'nin, Hamas ve Fetih hareketleri arasında milli mutabakatın sağlanması amacıyla Kahire'de Mısır'ın başkanlığında bir ''mini Arap zirvesi'' düzenlenmesi ve Kudüs'ü desteklemek için fon oluşturulması önerisini memnuniyetle karşıladığını ifade eden Abbas, Arapların İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkumların serbest bırakılması için destek vereceğine yönelik ümidini dile getirdi.
Abbas, Arap-İslam ülkelerini BM ve uluslararası örgütlere baskı yapıp İsrail'in yıkım planlarını engellemek için harekete geçmeye çağırdı.
-''İsrail'in Mescid-i Aksa'yı Yahudileştirme planlarına engel olacağız''-
Ürdün Kralı 2. Abdullah da ülkesinin İsrail'in Mescid-i Aksa'yı Yahudileştirme planlarına engel olacağını söyledi.
Kral Abdullah, Suriye, Filistin ve son dönemde değişim yaşayan Arap ülkelerine işaret ederek, zirvenin Arap ülkelerinin birçok tehdit ve zorlukla karşı karşıya olduğu bir zamanda yapıldığını belirtti.
Kral Abdullah, sözlerine şöyle devam etti:
''Uluslararası tolumdan istenen, 1967 sınırlarında Doğu Kudüs'ün başkent olduğu bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar Filistin ve İsrailliler arasında güvenin inşa edilmesinde, barış müzakerelerinin canlandırılmasında ve bütün meselelerin iyileştirilmesi yönünde çalışmasıdır.''
Kral Abdullah, uluslararası toplumu, Arapları Kudüs'ten çıkarıp, Müslüman ve Hristiyanların kutsal mekanları tehdit ederek, Kudüs'ün kimliğini değiştirmeyi hedefleyen İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşim politikasını durdurması için baskı yapmaya davet etti. Abdullah, ''Ürdün Kudüs'ü ve kutsallarını koruma, Arap nüfusunun tespiti, direnişlerini destekleme, yardım ulaştırma, İsrail'in bütün planlarına Filistin ile karşı durma yönünde dini ve tarihi görevini yerine getirmeye devam edecek'' diye konuştu.
Suriye konusuna da değinen Kral Abdullah, ''Bütün tarafların en yakın zamanda Suriye halkının sıkıntılarına son erdirecek kapsamlı siyasi bir çözüm bulmasına katılması ve kan, şiddet olaylarının durdurulup Suriye'nin toprak ve halk bütünlüğünün korunması gerekir'' ifadesini kullandı.
-''Suriye'ye dış müdahaleye karşıyız''-
Cezayir Başbakanı Abdulmalik Sellal da ülkesinin Suriye'de dış müdahaleye karşı olduğunu, Arap Birliği'nin şartlarına uyulması gerektiğini belirtti.
Filistin meselesine de değinen Sellal, Arap Birliği'ni, Filistin'in BM'de Üye Olmayan Gözlemci Devlet statüsü elde etmesinin ardından İsrail'e uluslararası kanunlara uyması konusunda zorlama yapmak için uluslararası kanunların sunduğu bütün hakları kullanmaya davet etti.
Libya Başbakanı Ali Zeydan ise komşu ülkelerden, yargılanmaları için devrik lider Muammer Kaddafi'nin adamlarının Trablus'a teslim edilmesini istedi.
Zeydan, ''Güvenlik Konseyi'nin kararı çerçevesinde komşu ülkelerden, aranan eski rejimin adamlarını bize teslim etmesini istiyoruz'' dedi.
-''Suriye krizinde 'kendini kurtarma' siyaseti izliyoruz''-
Zirvede söz alan Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman, ''Suriye krizinde 'kendini kurtarma' siyaseti izliyoruz'' ifadesini kullandı.
Lübnanlıların, Suriye'deki şiddet olayları ve fitne ortamından endişe duyduğunu anlatan Süleyman, ''Lübnan Ulusal Diyalog Şurası'nın aldığı karar gereğince, Suriye krizinin olası etkileriyle, bölgesel ve uluslararası çatışmaları etkisiz hale getirmek için Suriye konusunda özel bir karar almaktan geri duruyoruz. Suriye krizinde 'kendini kurtarma' siyaseti izliyoruz'' dedi.
Suriyeli mülteciler konusuna da değinen Süleyman, ortak sorumluluk esasları gereğince Suriyeli mülteciler konusunda yükün paylaşılması arayışı içinde olduklarını belirtti.
Muhabir: Ekip / Safiye Karabacak / Samet Doğan
Yayıncı: Tarkan Demir