Dolmuş Şoförlerine Öfke Semineri Sürüyor
Adana'da şehir içi ulaşımı sağlayan minibüs şoförlerine yönelik 'öfke kontrolü' eğitimi sürüyor.
Rehberlik Uzmanı ve Psikolojik Danışman Süreyya Gögce, şoförlere, yolcular veya diğer sürücülerle yaşadıkları gergin anları nasıl atlatabilecekleri konusunda açıklamalarda bulundu. Adana Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nün, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası ve Minibüsçüler Esnaf Odası ile toplu taşıma sürücülerine yönelik hazırlanan 'Pozitif Yaşam Projesi' kapsamındaki seminer başladı.
Proje kapsamında, şehir içi yolcu taşıyan minibüs şoförlerine yönelik 'öfke kontrolü' eğitimine ilk kez İncirlik kooperatiflerinde başlanmıştı. Seyhan Rehberlik Araştırma Merkezi'nden Psikolojik Danışman Süreyya Gögce, şoförlere, mesai saatlerinde öfkelerini nasıl kontrol edeceklerine yönelik önerilerde bulundu. Gögce, trafikteki tartışmaların çözümünün insanın kendini, karşısındaki kişinin yerine koymasıyla çözebileceğine dikkat çekerek, "Karşıdaki insanı anlamaya çalıştığınız zaman, öfkenizi kontrol etme konusunda çok büyük bir adım atmış olursunuz. Öfke, saman alevi gibidir hemen parlar. Üstüne bir de benzin dökerseniz sizi de karşıdakini de yakar." dedi.
Dolmuş şoförlerinin, zamanla yarıştığını hatırlatan Gögce, belli bir zamana uyma kaygısı sebebiyle şoförlerin diğer insanlara karşı agresif davranabildiğini de bildirdi. Gögce, sözlerini şöyle sürdürdü: "Genel anlamda insan sinirlenince ya içine atar ya da birden parlar. Sizi öfkelendiren biri olduğunda onla konuşmanız, öfkeyi dindirebilir. Ya da aşırı tepki verebilirsiniz, bu da insanların hata yapmalarına neden olan etkenlerden biridir; saldırganlıkla çok yakındır." Gögce, katılımcılara slayt gösterileri eşliğinde öfkenin zararları ve kontrolü hakkında detaylı bilgiler verirken, dolmuş şoförlerinden, öfkelerini mutlaka kontrol etmelerini istedi. Gögce, öfkenin insanlarda doğal bir his olarak yer aldığını ve tehlikelerden korunma mekanizmasını harekete geçirdiği için insanın aynı zamanda hayatını kurtardığını belirterek, bu açıdan gerekli olduğunu bildirdi.Gögce, konuşmasında, öfkenin kontrol altında tutulmadığı zamanlar keskin bir bıçağa benzediğini belirterek, "Eğer bıçağı nasıl ki sapından tutmayıp keskin yerinden tutar kendimize zarar verirsek, öfke de aynı şekilde kontrol altında tutulmazsa insanın kendisine zarar verir." dedi.
Saldırganlıkla öfkenin birbirinden ayrılması gerektiğini hatırlatan Gögce, öfkesini kontrol altında tutamayanların varacakları Son noktanın saldırganlık olduğunu kaydederek, bunun Sonucunun, hem kendisine hem de karşısındaki kişi veya kişilere zararı dokunacağını, bunun olmaması için öfkenin mutlaka kontrol mekanizmasını harekete geçirerek giderilmesi gerektiğini söyledi.
İnsana, dikkatini toplaması için bir miktar öfke gerektiğini de vurgulayan Gögce, “Bu özellikle, sizler gibi stresi çok olan bir meslekte çalışanlar açısından daha da iyidir. Ancak bunun öfkeyi aşıp saldırganlığa dönüşmesi ise büyük bir hata ve davranış biçimidir. Bunun kontrol altına alınması için yapacağımız öneriler doğrultusunda hareket edilmesinde, hem kendinizi hem de taşıdığınız insanların hayatları açısından büyük yararları vardır. Eğer öfkelendiyseniz 10 defa derin derin nefes alın. Çok öfkelenmişseniz, sizle birlikte çalışan diğer arkadaşınızı göreve çağırarak, öfkeniz geçene kadar onun işe devam etmesini sağlayın. Eğer yapabiliyorsanız da kısa bir süre koşun." diye konuştu.
Herkesin öfkelenebileceğini, ancak bunun yenilebilmesinin mümkün olduğunu da belirten Gögce, zor olmakla birlikte öfkelenen kişinin her şeyden önce "Öfkemi yenmeliyim" diye düşünüp, beynini buna hazırlaması gerektiğini ifade etti.
Adana İl Trafik Denetleme Şube Müdürü Andaç Çelebi de bu seminerin, Adanalı şoförlerin daha iyi hizmet verebilmeleri için müdürlük tarafından bir proje haline getirilerek uygulamaya konulduğunu söyledi.
Çelebi, günde iki milyon insanı Adana içinde taşıyan ve kamu hizmeti yapan toplu taşıma şoförlerinin, ne denli zor bir hizmet yaptıklarının farkında olduklarını belirtti.
Çelebi, tüm bu zorluklar içinde en iyiyi başarabilmeyi hedeflediklerini, bu seminerlerinde sürücülerin öfke kontrolüne büyük faydalar sağlayacağına inandıklarını kaydetti.
Dolmuş şoförleri de zamana uyma zorunluluğu sebebiyle zaman zaman sinirlenebildiklerini ifade ederek, bu tür etkinliklerin hem kendileri hem yolcular açısından faydalı olduğunu bildirdi.
Proje kapsamında, şehir içi yolcu taşıyan minibüs şoförlerine yönelik 'öfke kontrolü' eğitimine ilk kez İncirlik kooperatiflerinde başlanmıştı. Seyhan Rehberlik Araştırma Merkezi'nden Psikolojik Danışman Süreyya Gögce, şoförlere, mesai saatlerinde öfkelerini nasıl kontrol edeceklerine yönelik önerilerde bulundu. Gögce, trafikteki tartışmaların çözümünün insanın kendini, karşısındaki kişinin yerine koymasıyla çözebileceğine dikkat çekerek, "Karşıdaki insanı anlamaya çalıştığınız zaman, öfkenizi kontrol etme konusunda çok büyük bir adım atmış olursunuz. Öfke, saman alevi gibidir hemen parlar. Üstüne bir de benzin dökerseniz sizi de karşıdakini de yakar." dedi.
Dolmuş şoförlerinin, zamanla yarıştığını hatırlatan Gögce, belli bir zamana uyma kaygısı sebebiyle şoförlerin diğer insanlara karşı agresif davranabildiğini de bildirdi. Gögce, sözlerini şöyle sürdürdü: "Genel anlamda insan sinirlenince ya içine atar ya da birden parlar. Sizi öfkelendiren biri olduğunda onla konuşmanız, öfkeyi dindirebilir. Ya da aşırı tepki verebilirsiniz, bu da insanların hata yapmalarına neden olan etkenlerden biridir; saldırganlıkla çok yakındır." Gögce, katılımcılara slayt gösterileri eşliğinde öfkenin zararları ve kontrolü hakkında detaylı bilgiler verirken, dolmuş şoförlerinden, öfkelerini mutlaka kontrol etmelerini istedi. Gögce, öfkenin insanlarda doğal bir his olarak yer aldığını ve tehlikelerden korunma mekanizmasını harekete geçirdiği için insanın aynı zamanda hayatını kurtardığını belirterek, bu açıdan gerekli olduğunu bildirdi.Gögce, konuşmasında, öfkenin kontrol altında tutulmadığı zamanlar keskin bir bıçağa benzediğini belirterek, "Eğer bıçağı nasıl ki sapından tutmayıp keskin yerinden tutar kendimize zarar verirsek, öfke de aynı şekilde kontrol altında tutulmazsa insanın kendisine zarar verir." dedi.
Saldırganlıkla öfkenin birbirinden ayrılması gerektiğini hatırlatan Gögce, öfkesini kontrol altında tutamayanların varacakları Son noktanın saldırganlık olduğunu kaydederek, bunun Sonucunun, hem kendisine hem de karşısındaki kişi veya kişilere zararı dokunacağını, bunun olmaması için öfkenin mutlaka kontrol mekanizmasını harekete geçirerek giderilmesi gerektiğini söyledi.
İnsana, dikkatini toplaması için bir miktar öfke gerektiğini de vurgulayan Gögce, “Bu özellikle, sizler gibi stresi çok olan bir meslekte çalışanlar açısından daha da iyidir. Ancak bunun öfkeyi aşıp saldırganlığa dönüşmesi ise büyük bir hata ve davranış biçimidir. Bunun kontrol altına alınması için yapacağımız öneriler doğrultusunda hareket edilmesinde, hem kendinizi hem de taşıdığınız insanların hayatları açısından büyük yararları vardır. Eğer öfkelendiyseniz 10 defa derin derin nefes alın. Çok öfkelenmişseniz, sizle birlikte çalışan diğer arkadaşınızı göreve çağırarak, öfkeniz geçene kadar onun işe devam etmesini sağlayın. Eğer yapabiliyorsanız da kısa bir süre koşun." diye konuştu.
Herkesin öfkelenebileceğini, ancak bunun yenilebilmesinin mümkün olduğunu da belirten Gögce, zor olmakla birlikte öfkelenen kişinin her şeyden önce "Öfkemi yenmeliyim" diye düşünüp, beynini buna hazırlaması gerektiğini ifade etti.
Adana İl Trafik Denetleme Şube Müdürü Andaç Çelebi de bu seminerin, Adanalı şoförlerin daha iyi hizmet verebilmeleri için müdürlük tarafından bir proje haline getirilerek uygulamaya konulduğunu söyledi.
Çelebi, günde iki milyon insanı Adana içinde taşıyan ve kamu hizmeti yapan toplu taşıma şoförlerinin, ne denli zor bir hizmet yaptıklarının farkında olduklarını belirtti.
Çelebi, tüm bu zorluklar içinde en iyiyi başarabilmeyi hedeflediklerini, bu seminerlerinde sürücülerin öfke kontrolüne büyük faydalar sağlayacağına inandıklarını kaydetti.
Dolmuş şoförleri de zamana uyma zorunluluğu sebebiyle zaman zaman sinirlenebildiklerini ifade ederek, bu tür etkinliklerin hem kendileri hem yolcular açısından faydalı olduğunu bildirdi.