Costa Gavras: Amacım Cunta Gerçeğini Anlatmaktı (özel)
Dünyaca ünlü yönetmen Costa Gavras (80), 1969’da Oscar’a uzanan ve politik sinemanın kült filmi olarak gösterilen ‘Z’yi (Ölümsüz), cunta gerçeğini insanlara gösterebilmek için çektiğini söyledi.
Gavras, “İnsanlar ‘Z’ vasıtasıyla Yunanistan’da olanları keşfetti.” dedi.
Cihan Medya Haber Dergisi’ne konuşan Yunan asıllı Fransız vatandaşı Gavras, ‘Z’ nin bu kadar büyük sükse yapmasını beklemediklerini çünkü filmi yapmak için kaynak ve para ararken yapımcıların projeyi reddettiklerini açıkladı.
“Ben, oyuncular ve çalışma arkadaşlarım; diktatörlere ve Albaylar Cuntası’na karşı bir şey yapmak için yola çıktık.” diyen Gavras, şöyle devam etti: “Film, muhtemelen Yunanistan’da ne olduğunu anlamayan çok insan için, askerlerin ideolojisi ve felsefesinin ne olduğunu, neler yaptıklarını anlamalarına yardımcı oldu. İnsanlar ‘Z’ vasıtasıyla olanları keşfetti. İlgilendiler. Bu daha fazla şey öğrenmeye itti. O dönemde Yunanistan’ın probleminin ne olduğunun anlaşılmasına imkân verdi.”
Türkiye ile Yunanistan arasında yakın dönemde yaşanan olumsuzluklara takılıp kalmak yerine geleceğe bakmayı öneren ünlü yönetmen, Yunan ve Türk sinemacıların değişime öncülük yapabileceklerinin altını çizdi. Gavras, 1982 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’yi Yılmaz Güney ile paylaşmasını ve bu başarıyı sarılarak kutlamalarını ise unutamadığını kaydetti.
Toplumsal sorunlara eğilen Gavras, ‘Kuşatma’da (1970), askerî diktatörlükle yönetilen bir Güney Amerika ülkesindeki olayları perdeye yansıttı. ‘Kayıp’ filminde (1982), Jack Lemmon, oğlu Augusto Pinochet diktatörlüğü yönetimi altında olan Şili’de 1973 yılında gözaltına alındıktan sonra “kaybolan” gazeteci oğlunu arayan çaresiz bir babayı canlandırdı. Gavras, Amen’de (2003) ise Nazi Almanyası’nda kilisenin rolünü sorguladı. Gavras, yaklaşık 10 yıldır Fransa Film Arşivi Başkanlığı’nı yürütüyor.Oscar ve Altın Palmiye ödüllü yönetmen, sanat yaşamına ve Türk-Yunan ilişkilerine ilişkin Cihan Medya Haber Dergisi’nin sorularını içtenlikle cevapladı. Costa Gavras’ın, Avrupa ve dünya sinemasını, Türk-Yunan ilişkilerini, Yılmaz Güney’le tanışmasını ve komşu iki ülkenin diyaloga katkı yapabilecek ortak sinema projesine imza atabileceklerine dair düşüncelerini içeren röportajın tamamını, medyanın nabzını tutan Cihan Medya Haber Dergisi’nde okuyabilirsiniz. Aboneliğin yanı sıra tüm NT mağazaları ile seçkin Yaysat bayilerinde satışa sunulan dergiye, Turkcell Dergilik'in dijital raflarından da erişilebiliyor .
Cihan Medya Haber Dergisi’ne konuşan Yunan asıllı Fransız vatandaşı Gavras, ‘Z’ nin bu kadar büyük sükse yapmasını beklemediklerini çünkü filmi yapmak için kaynak ve para ararken yapımcıların projeyi reddettiklerini açıkladı.
“Ben, oyuncular ve çalışma arkadaşlarım; diktatörlere ve Albaylar Cuntası’na karşı bir şey yapmak için yola çıktık.” diyen Gavras, şöyle devam etti: “Film, muhtemelen Yunanistan’da ne olduğunu anlamayan çok insan için, askerlerin ideolojisi ve felsefesinin ne olduğunu, neler yaptıklarını anlamalarına yardımcı oldu. İnsanlar ‘Z’ vasıtasıyla olanları keşfetti. İlgilendiler. Bu daha fazla şey öğrenmeye itti. O dönemde Yunanistan’ın probleminin ne olduğunun anlaşılmasına imkân verdi.”
Türkiye ile Yunanistan arasında yakın dönemde yaşanan olumsuzluklara takılıp kalmak yerine geleceğe bakmayı öneren ünlü yönetmen, Yunan ve Türk sinemacıların değişime öncülük yapabileceklerinin altını çizdi. Gavras, 1982 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’yi Yılmaz Güney ile paylaşmasını ve bu başarıyı sarılarak kutlamalarını ise unutamadığını kaydetti.
Toplumsal sorunlara eğilen Gavras, ‘Kuşatma’da (1970), askerî diktatörlükle yönetilen bir Güney Amerika ülkesindeki olayları perdeye yansıttı. ‘Kayıp’ filminde (1982), Jack Lemmon, oğlu Augusto Pinochet diktatörlüğü yönetimi altında olan Şili’de 1973 yılında gözaltına alındıktan sonra “kaybolan” gazeteci oğlunu arayan çaresiz bir babayı canlandırdı. Gavras, Amen’de (2003) ise Nazi Almanyası’nda kilisenin rolünü sorguladı. Gavras, yaklaşık 10 yıldır Fransa Film Arşivi Başkanlığı’nı yürütüyor.Oscar ve Altın Palmiye ödüllü yönetmen, sanat yaşamına ve Türk-Yunan ilişkilerine ilişkin Cihan Medya Haber Dergisi’nin sorularını içtenlikle cevapladı. Costa Gavras’ın, Avrupa ve dünya sinemasını, Türk-Yunan ilişkilerini, Yılmaz Güney’le tanışmasını ve komşu iki ülkenin diyaloga katkı yapabilecek ortak sinema projesine imza atabileceklerine dair düşüncelerini içeren röportajın tamamını, medyanın nabzını tutan Cihan Medya Haber Dergisi’nde okuyabilirsiniz. Aboneliğin yanı sıra tüm NT mağazaları ile seçkin Yaysat bayilerinde satışa sunulan dergiye, Turkcell Dergilik'in dijital raflarından da erişilebiliyor .