Üniversite-Sanayi İş Birliği Bölgesel Toplantısı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Üniversite-Sanayi İşbirliği Bölgesel Toplantısı, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nda gerçekleştirildi.
‘2023’e 10 Kala Ar-Ge ve Yenilikte Antalya-Isparta-Burdur’ konusunun tartışıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, Türkiye’de 2 yıldan bu yana patates cipsi yerine bilgisayar çipi üretimin değerine varıldığını kaydetti.
Bilimin her alanda kullanılması gerektiğini ifade eden Budak, “Bölgemiz 30 milyar doların üzerinde katma değer üretmektedir. Batı Akdeniz, 26 bölge arasında 7'inci sıradadır. Nüfusa göre sanayi katma değerinde bölgemiz 16'ıncı sıradadır” dedi.
Üniversitelerin teknokent çalışmalarını yakından takip ettiklerine değinen Budak, “Antalya teknokentte sentez projeler hızla gelişiyor. OSB’de üniversite işbirliği ile Ar-Ge noktasında bir çalışmayı gerçekleştirmek istiyoruz. Ar-Ge çalışmaları teknokent ve teknopark ile kısıtlanmamalıdır.Bürokrasi azalmalı, vergi ve diğer maliyetler düşürülmelidir. Batı Akdeniz illeri arasında işbirliği olmalıdır.En küçük birimin bile 2023 hedefleri olmalıdır. Eğitim kalitesi yükselmelidir. Sanayiye yapılacak en büyük katkı kalifiyeli eleman dır, diploma sayısını arttırmak değildir. Sanayi ve üniversite işbirliği istişare, danışma ve birlikte çalışma şeklinde olmalıdır” diye konuştu.
"İŞ BİRLİĞİNDEN BEKLENTİLER YÜKSEK"
Burdur Valisi Nurettin Yılmaz ise, üniversite sanayi işbirliğinden beklentilerin yüksek olduğuna değindi. Türkiye’de son yıllarda bilim ve teknoloji alanından önemli gelişmeler olduğunu ifade eden Vali Yılmaz, “Üniversitelerin sanayiye olumlu ve büyük katkıları bulunmaktadır. Tüm paydaşların bir araya gelerek ülkenin geleceğine katkı sunma başarıyla yerine getirilmelidir. Bu paneller, o nedenle önemlidir. Burada amaç, üniversitelerde öğretilen bilginin kütüphane raflarından, kampus alanından sadece öğrenci öğretim üyesi arasında kalmasından çıkartılarak, sonuçta toplumun faydalanacağı ürünlere dönüştürülmesi bilginin aktif olarak kullanılmasıdır. Üniversite hem kurumsal olarak varlığını devam ettirebilmeli, hem de ticari faaliyetlerde yeri geldiğinde bulunabilmelidir. Örneğin patent sorunu çözülmelidir. Patent geliri üniversiteye bırakılmalıdır. Üniversite geliri Ankara’dan beklerse rekabette geri kalırız” şeklinde konuştu.
Antalya, Isparta ve Burdur’un birlikte gelişmesi gerektiğini belirten Vali Yılmaz, “Antalya’da turizm ne kadar gelişirse bizde de hayvancılık gelişmelidir. Çünkü sütü, yoğurdu buraya satacağız. Bu gelişimin içinde üniversitelerimizi görmek istiyoruz ama öncelikle üniversitelerin önündeki bu mevzuatta değişiklik olmalıdır” dedi.
"TÜRKİYE'DE 26 KALKINMA AJANSI VAR"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Aslan da 26 kalkınma ajansının bulunduğu bölgelerde bu toplantıların gerçekleştirileceğini söyledi.
Konularının orta ve orta üstü ileri teknoloji ürünler olduğunu dile getiren Aslan, “Yani esas olan üründür. Üretilen üründe bireysel memnuniyetten çok genelin memnuniyeti önemlidir. Toplumsal refah için üretim önemlidir. Üründeki kalitenin yanında alım gücünün yüksek olması gerekir. Savaştan, yıkımdan çıkan ülkelerin bizden farkı, ürettiği ürünlerdeki katma değerlerin yüksek olmasıdır. Bizde tarla var. Bir başak koyup 60 başak almamız gerekiyor. Türkiye artık doğum noktasına geldi. Türkiye artık meyvelerini toplama noktasına geldi. Oturup yatma zamanımız geçti, zaman kısıtlı. Hedef yoksa gidecek yol da yoktur” ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'DEKİ 171 ÜNİVERSİTE ŞEHİRLE BÜTÜNLEŞMEYE BAŞLADI"
Türkiye’deki 171 üniversitenin bulundukları şehirle bütünleşmeye başladığını kaydeden Aslan, “Üniversitelerin rektörlerinin ve öğretim üyelerin yaptığı şey bu. Rektörlerimiz ‘ne yapabilirim’ gayreti içindeler. Bakanlığımızca açıkladığımız 500 ürünün bir listesi var. İl müdürlerimiz bu ürünlerden hangisinin kendi kentinde üretileceğini belirliyor. Müdürlerimiz bu listeden üretebilecekleri belirleyip bize gönderiyorlar. Bu ürünlerden ikisini bile üretsek bu ülkenin geleceğinedir. Rektörleri, sanayicileri, valileri telefonla rahatsız edeceğim. Ama güzel bir rahatsızlık olacaktır. Durmayacağız, üreteceğiz” dedi.
Aslan şöyle konuştu: "Güney Kore’de her üniversitenin evlendiği bir şirket var. Üniversitedeki hocamızı sektöre katamıyorsak, onun önündeki temel bariyerleri aşmamız gerekiyor. Üniversite hocası odasında oturmayacak, projeler odalarda çürümeyecek. Batı Akdeniz Bölgesi’nde üretilen ürünlerdeki mühendislerin oranı Antalya’da yüzde 3, Isparta’da yüzde 4. Bölgenin dış ticaret fazlası var. Ama mühendislerin katkısı çok az. Bilgi yükünü ürünlerin içine koymadan ihracat fazlası var. Bu yük üretime girerse kim tutar bu bölgeyi. İl müdürleri yerinde oturuyorsa bu arkadaşlarımıza kalkın diyorum. İğneyi kendime çuvaldızı onlara batırıyorum. Bu şahlanış olursa bölgemizde ciddi bir atılım olur.”
BÖLGENİN AR-GE VE İNOVASYON HARİTASI
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bilim ve Teknoloji Genel Müdürü Cevahir Uzkurt ise, bölgenin Ar-Ge ve inovasyon haritasını ortaya çıkardı. Uzkurt, tekno girişim faaliyetiyle mezun olan ve mezun olmayan öğrenciye projeleri için geri ödemesiz 100 bin lira hibe verdiklerini kaydetti.
Türkiye’de 34 adet teknoloji geliştirme bölgesinde, 2 bin 138 firmanın faaliyette olduğuna değinen Uzkurt, buralarda 18 bin 462 kişiye istihdam ve 5 bin 999 adet proje üretildiğini söyledi.
Uzkurt, alınan 322 adet patent olduğunu ve müdürlük bakanlık olarak 144 milyon hibe deste verdiklerinin altını çizdi. Uzkurt; ODTÜ’nün 50, Ege’nin 36, İTÜ’nün 34, SDÜ’nün 5, AÜ’nün ise 4 proje ile başvurduğunu belirtti.
"BACALARDAN BEYAZ DUMAN ÇIKMASINI BEKLEYECEĞİZ"
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mustafa Saatcı de rekabet dünyasında yarışın girişimciler arasında geçtiğini belirtti.
Burdur’daki sektörlerin katma değer yapmadan ürünlerinin yüzde 90’ını satmakta olduğunu hatırlatan Rektör Prof.Dr. Saatcı, “Yani mermer ve süt gibi ürünler mamül maddeye dönüşmeden satılmaktadır” dedi.
Konuşmasını kardinallerin Papa’lık seçimi ile renklendiren Rektör Prof.Dr. Saatcı, “Kardinaller Papa seçmek için şapele kapanıyorlar. Papa seçilirse bacadan beyaz duman, seçilmezse siyah duman çıkıyor. Biz de üniversiteleri teknokent içine kapatacağız bacalarından beyaz duman çıkmasını bekleyeceğiz” dedi.
Rektör Prof.Dr. Saatcı konuşmasını şöyle devam etti: “Üniversite sanayi işbirliğine, Türkiye’nin 50'nci teknokentini kuracağız. Laboratuvarımız açıldı. Bölge sanayicisinin hizmetinde. Bu yıl sonunda en büyük hayvan hastanesini açıyoruz.Müfredatlarımıza girişimcilik derslerini koyduk. Dünyanın 10'uncu ekonomisi arasına girmek istiyorsak, nitelikli girişimciye ihtiyacımız var. Birbirimize karşı koşmaya başlamamız lazım. Hamleyi birbirimizden beklememeliyiz.”
56 ÜLKEYE İHRACAT
ADOPEN Plastik Sanayi A.Ş Genel Müdürü Ahmet Yazgan ise, 56 ülkeye ihracat yaptıklarını kaydederek, 11 faydalı model ve 123 markaları olduğunu açıkladı.
AÜ ile iyi bir çalışma içinde olduklarına değinen Yazgan, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi çağrısını yaptı.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektörü Prof . Dr. Hasan İbicioğlu, üniversitelerin girişimci olmaları gerektiğini belirterek, 2 yıldır üniversitelerinde girişimcilik ruhunu aşılamaya çalıştıklarını kaydetti.
Üniversitelerin bulunduğu ilin amiral gemisi olduğunun altını çizen Rektör Prof. Dr. İbicioğlu, “Türkiye üniversitelerini çok etkin bir şekilde kullanmalıdır. 17 fakültemizi, 17 sanayi kolu ile buluşturduk. Çok yakın sürede çok önemli projeler ortaya çıkaracağız. SAN- TEZ fonları üniversite tarafından yönetilmelidir. Kaynak birinci elden girişimciye ulaştırılsın. Bunun sağlanmasını istiyoruz” açıklamasını yaptı. Rektör Prof. Dr. İbicioğlu bakanlıktan isteklerini ise şöyle açıkladı: “Üniversite sanayi işbirliği faaliyetlerinin YÖK Yasa Tasarısı’nda hem akademik personelin atama ve yükseltme ölçütleri olarak, hem de maddi karşılıkları yer almalıdır. Teknokent ve teknoloji ofisi performans değerlendirmelerinde ilin sanayileşme derecesinin dikkate almalı, SAN-TEZ programı yenilenmeli ve bütçe üniversite tarafından kullandırılmalıdır. Üretimde başarıyı yakalamak için motivasyon, bilgi ve sahip olunan teknolojik imkanlar son derece önemlidir. Mehelinden ödüllendirmeyi öne çıkarmalıyız. Türkiye’de artık üniversiteler yönünü sanayiye topluma, gerçek gündemine yönlendirdiği için karamsarlığa gerek yoktur.”
"HER ŞEYİ DEVLETTEN BEKLEMEDİK"
Akdeniz Üniversitesi(AÜ) Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, üniversite ile sanayiciler arasında her alanda güzel bir işbirliği olduğunu söyledi.
AÜ’nün son dönemde yapılan fakülte binalarında sanayicilerin imzasının olduğunu hatırlatan Rektör Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, “Herşeyi devletten beklemedik. Birlik olduk. 2008’de yapılan bir toplantıda teknokentteki 17 şirket krizdeyiz, ‘Kapatıyoruz’ dediler.Müsaade istedik. 3 ay sonra bizim şirket sayımızda artışlar başladı.
Sanayicilerimize ve hocalarımıza teknokent ayrıcalıklarını anlattık. Şu an teknokentimizde 77 tane şirketimiz var. 77 şirket içinde 6 tane de yabancı meşeli şirketler var. Teknokentte faaliyet gösteren yazılım şirketleri bir araya gelerek şirket kurdu. Bu şirket, ABD'nin San Francisco kentindeki dünya teknoloji devlerinin yer aldığı Silikon Vadisi'nde ofis açtı” şeklinde konuştu.
AÜ olarak Antalya’da kamu kuruluşlarıyla ortak projeler yürüttüklerini ifade eden Rektör Prof.Dr. İsrafil Kurtcephe, “Halkın ayağına gidiyoruz, onlardan da ilgi görüyoruz. Son 5 yılda yurt dışında tespit ettiğimiz Türk bilim adamlarını bulup Türkiye’ye davet ediyoruz. Bu çağrımız cevap buluyor. Biz destek ve kolaylıksağlıyoruz. 54 arkadaşımız yurt dışındaki üniversiteleri bırakıp bize katıldı.
Ama maddi kaygı taşıyan bilim insanı bilim yapamaz. 2023 hedeflerine ulaşmak istiyorsak bilim dünyasındaki geçim kaygısı ortadan kaldırılmalıdır. Bilim insanı hangi ülkede önemsendiyse o ülke gelişmiştir. Her şeyimiz var. Mevzuat engellerini ortadan kaldırırsak işadamları ile sırt sırta verirsek geleceğin Türkiye’sini ortaya çıkarırız” dedi.
Toplantı konuşmaların ardından soru-cevap bölümü ile devam etti .