Atalay: 10 Yıl Önce Çalışmaları Başlatmasaydık, Şimdi Açılımdan Bahsedemezdik

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, açılım süreciyle ilgili çalışmalara 10 yıl önce başlanmasaydı, şimdilerde açılım sürecinden bahsedilemeyeceğini söyledi.

Afyonkarahisar'da konuşan Atalay, 10 yıl önce süreci niye başlattıklarını anlattı. Geçmişte yaşanan olayların vatandaşların devlete olan güvenini zayıflattığını dile getiren Atalay, cezaevinde evladını ziyaret giden anneye Kürtçe konuşmanın yasaklandığını, çocuğuna Kürtçe isim koymak isteyen annenin isteğinin nüfus memuru tarafından geri çevrildiğini hatırlattı.

Birçok konuya şahit olduğunu aktaran Atalay, “Adam, düğün yapıyor. Kız babası düğünü yapıyor. Düğünde bir Kürtçe türkü söyleniyor düğünü basıyorlar. Kızı götürüyorlar ve hayatlarını mahvediyorlar. Toplu mezarlar, işkenceler. Bunların başlangıcı tek parti dönemidir. Bunların hepsi o vatandaşın devletine güvenmez hale gelmesine neden olmuş. Biz AK Parti olarak bunlarını hepsini kaldırdık.” dedi.

MİLLİ BİRLİK KARDEŞLİK PROJESİ
Atalay, Kürt vatandaşların sorunlarıyla ilgili politikayı partiyi kurarken söyledikleri meseleler olduğunu ifade etti.

Atalay, “O gün ne söylediysek bugün onu yapıyoruz. Partimizin programını okuyun, biz bugünkü çalışmalarımızı yazdık. 2001’de AK Parti kurulurken ilan edilen parti programında ne yazdıysa onu yapıyoruz. Bu konulara nasıl bakıyorduk, neleri yapmayı planladık, biz o günkü düşüncelerimizi şimdi adım adım icraata koyuyoruz. Mutfağımız iyi çalışıyor. Planımızı iyi yaparız. Riskler yaşadık, ama bunları en uygun şekilde atlatmayı bildik. 10 yılda Türkiye’de her şey değişti.” şeklinde konuştu.

"10 YILDA CİDDİ DEĞİŞİMLER YAŞANDI"
Türkiye’de 10 yılda ciddi değişimler yaşandığını belirten Atalay, geçmişte devletin de, devlet adına çalışan bürokratların da yaptığı yanlışlar olduğunu söyledi.

Atalay, şöyle devam etti: “Çok uzağa gitmeye gerek yok. 28 Şubatları yaşadık. Ne yapmışlar, birçok vatandaş kesimini iç düşman ilan etmişler. Ana dilini, dinini yaşamak istediği için düşman ilan edilmişler. Hiçbir zenginliğe fırsat vermeyerek tek tipçi bir uygulama yapmışlar. Böyle bir tablonun dışında faili meçhuller, işkenceler var. Gayri insani pek çok uygulama var. Kürt kökenli insanlar için değil sadece, 28 Şubat’ta 10 binlerce genç kızımız üniversitelerimizden kovuldu. Mesleklerini bıraktı.

'Türkiye’yi normalleştireceğiz, Bunları yapanlardan hesap soracağız, özgürlükler artacak’ dedik. ‘Kürt vatandaşlarımızın elinden alınmış haklarının garantisi de biz olacağız’ dedik. Her kesimin hak ve hukukunu iade etmek için çalıştık.”İktidara gelir gelmez olağanüstü hali kaldırdıklarını belirten Atalay, peşinden DGM’leri kaldırdıklarını, bundan sonra hızlı bir normalleşme yaşandığını anlattı. Bu süreçte bu olağanüstü durumu kaldırdıklarını, her kesimin hak ve hukukunu sağlayacak çok adımlar attıklarını belirten Atalay, “Terörle irtibatlı zemini yok etmek için çok adım attık. Şehitlerimiz her köye, şehre geldi. Farklı duygularımız var. Biz daima haktan ve adaletten yana olduk. Nereden bakarsanız bakın haksızlıklar vardı, biz buna karşı olduk.” dedi.

"MUHALEFET HALA GELMEDİ, AMA KAPIMIZ AÇIK"
Dünyada terörün çözülmesi konusunda muhalefet ve iktidarın yakın işbirliği yaptığı 8-10 ülke gösterebileceğini ifade eden Atalay, muhalefetten gelinen noktada konuyu ucuz iç siyasi malzemesi yapmamalarını beklediklerini anlattı. Atalay, şunları söyledi: “Toplumu ajite ederek duygu sömürüsü yapabilirsiniz. Bunun çözüme bir faydası olmaz, zararı olur biz çağrıda bulunduk; ‘Gelin birlikte yürütelim. Kapımız açık, gelin bu süreci birlikte yürütelim. Ana muhalefet randevu istedi, aynı gün randevu verdik. Genel başkanı geldi, başbakanımızın başkanlığında ağırladık. İş birliği yapalım dedik, 4 partiyi bir araya getirmek istiyorlardı. Biz oradayız dedik. Ama gelmezse de biz bir araya gelelim dedik. Ama gelmediler. Hala bekliyoruz. Yani muhalefetle irtibatlara açığız. MHP’den randevu istedik yazılı, onlar da yazılı olarak ‘vermiyoruz’ diye bize bildirdiler. Onlara da kapımız açık, yanlış beyanlarda toplumu ajite etmesinler.”