Ak Parti’li Milletvekili İçten’in Nevruz Açıklamalarının Yankıları Sürüyor
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in Nevruz Bayramı nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın yankıları sürüyor.
Konuşmasında Demirci Kawa ve zalim hükümdar Dehak’tan söz eden ve muhalefetin sert tepkisine maruz kalan İçten, açıklamalarının gayet net ve açık olduğunu, aslında tartışmaya gerek olmadığını söyledi.
Muhalefetin “Şu Dehakları açıkla da biz de bilelim” şeklindeki eleştirilerini değerlendiren İçten, “Meclis kürsünden 21 Mart Nevruz Bayramı’nı Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Arapça, Farsça, Lazca kutladık. Yurdun her yerinde Nevruz coşkusu vardı. Ama muhalefet özellikle MHP, hem çalışmaları hem de AK Parti’nin hizmetlerini engellemeye çalıştı. Onlara cevap vermedik. Çünkü Nevruz Bayramı’nın coşkusunu bozmak istemedik. Onlar gibi kavgacı olmadık, olmayacağız da. Biz Nevruz’un sadece Kürtlerin ve Türklerin bayramı olmadığını söyledik. Nevruz dünya halklarının bayramıdır. Bu sözlerden MHP ve CHP rahatsız oldu. Bunu anlamak mümkün değil. Biz çağdaş Dehaklarla mücadele ediyoruz dedik. Onlar ısrarla söyleyin dediler. Alın size çağdaş Dehaklar; Cumhuriyet kurulduktan sonra 1937’de Ankara’dan kalkan uçaklar Dersim’de çoluk çocuk demeden öldürdü. Bunun emrini kim ya da kimler verdiyse, Dehak onlardır. 80 yıldır Kürtleri köylerinden yurtlarından edenlerdir Dehak. 17 bin 500 faili meçhul cinayeti işletenler, masum halka işkence yaptıranlardır Dehak. Din alimlerini ve kanaat önderlerini kurdukları düzmece istiklal mahkemelerinde asanlar, Said Nursi Hazretleri’ni sürgüne yollayanlar, zindanlarda ölüme terk edenler kimlerse Dehaklar onlardır. Sağcısı, solcusu fark etmeden kardeş kardeşi birbirine düşürenlerdir Dehak. Dünden bugüne kadar askeri darbelerle ülkenin geleceğini karanlığa gömenler, gencecik bedenleri, kocaman yürekleri darağaçlarına asanlardır Dehak. Ülkede halkın özgür iradesiyle başbakan olan, memlekete hizmeti boynunun borcu olarak bilen, halkın iradelerine saygısızlık yapıp Adnan Menderes’i astıranlardır Dehak. Uğur Mumcu’yu katledenlerdir Dehak. Başbağlar’da katliam yapanlardır Dehak. Gencecik fidanlar, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ı asanlardır Dehak. Erdal Eren’i yaşı tutmadığı için yaşı büyütülerek astıranlardır Dehak. Gaffar Okkan’ı, Metin Yüksel’i, Ahmet Taner Kışlalı’yı haince öldürenlerdir Dehak” dedi.
“DEHAK ZULMÜN VE İŞKENCENİN, AK PARTİ BARIŞIN VE ÖZGÜRLÜKLERİN TİMSALİDİR” Dehak’ın tarihte farklı bir şekilde anlatılan efsane olduğunu belirten İçten, Dehak’ın zulmün, işkencenin, ötekileştirmenin timsali olduğunu söyledi.
İçten, “Biz bu anlamıyla konuştuk. Bu Dehaklar bugün yok. Suriye Esed yönetimi bir Dehak’tır, işgalci İsrail bir Dehak’tır. Arakan’da Müslümanları katledenler bir Dehak’tır. Biz var oldukça bu Dehaklarla mücadele edeceğiz dedik. Neden rahatsız oldular. Biz Kawa ile kendimizi özdeşleştirdik. Demirci Kawa da bir efsanedir. Özgürlük mücadelesi vermiştir. Kim gibi, özgürlük mücadelecisi, bir dünya lideri Sayın Başbakanımız gibi. AK kadroların her biri gibi. İlle de Kawa’yı merak ediyorlarsa Kava adaletin ve kalkınmanın, özgürlüğün temsilidir. Her zaman Selahattin Eyyübileri, Fatih Sultan Mehmetleri, İslami değerlerimizi referans aldık” diye konuştu.
“KAN ÜZERİNDEN SİYASET YAPANLAR HİÇ KONUŞMASIN” Bugün barışın, terör örgütünün silah bırakmasının konuşulduğunu belirten İçten, CHP ve MHP’nin bundan neden rahatsız olduğuna bir anlam veremediğini dile getirdi. İçten, “1999’da MHP de iktidardaydı. O gün de Diyarbakır’da Nevruz kutlanıyordu. Neden o gün konuşmuyorlardı. Sadece Nevruz’u oraya bağdaştırmak MHP’ye mi düştü. Ülkeyi kim huzura, refaha erdirecekse ona saygı duyacaksınız. Kan üzerinden siyaset yapıyorlar. Kanın bitmesi, ölümlerin olmaması en çok MHP’yi rahatsız ediyor. Bunlar biterse siyaset yapamayacaklar. MHP kurulduğu günden beri Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki Kürtleri terk etti. Aslında ayıran, ayrıştıran parti MHP’dir. Elbette ki, Nevruz’da Türk bayrağı olmalıydı. Elbette ki bu süreci birileri provoke edecek. Ama ne olursa olsun biz yolumuzdan dönmeyeceğiz. Özgürlükler önündeki tüm engelleri kaldırdık. Ülkesini, milletini, değerlerini seven, önemseyen bir millet yetiştiriyoruz. Kırmadan, dökmeden, ötekileştirmeden vatanımıza ve insanlığa hizmet ediyor ve her şeyden önemlisi bir medeniyet inşa ediyoruz. Biz, insanı yaşat ki devlet yaşasın demişiz. Önümüzde halka hizmet için hiçbir engel yok. 11 yıllık AK Parti iktidarı ile dedelerimizin kanları ile bizlere miras bıraktığı bu topraklara sevgi getirdik, barış getirdik. 11 yılda her alanda devrimler yaptık. Eğitimden, sağlıktan, ulaştırmadan dış politikaya kadar her alanda ülkeyi hak ettiği yere getirdik. Her kim ki, bu süreçte terörün çözümlenmesine engel olursa, her kim ki uzanan ele yüz çevirirse, her kim ki akan kanın durması için karınca misali duruş sergilemez ise ve her kim ki aynı bayrak altında aynı dualar ile ölen canlara duyarsız kalırsa, bugün sevgi ile haykıran insanların, halaylar çekerek kutladığımız Nevruzların ve yüreklerimize düşen cemrelerin altında ezilecektir” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Muhalefetin “Şu Dehakları açıkla da biz de bilelim” şeklindeki eleştirilerini değerlendiren İçten, “Meclis kürsünden 21 Mart Nevruz Bayramı’nı Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Arapça, Farsça, Lazca kutladık. Yurdun her yerinde Nevruz coşkusu vardı. Ama muhalefet özellikle MHP, hem çalışmaları hem de AK Parti’nin hizmetlerini engellemeye çalıştı. Onlara cevap vermedik. Çünkü Nevruz Bayramı’nın coşkusunu bozmak istemedik. Onlar gibi kavgacı olmadık, olmayacağız da. Biz Nevruz’un sadece Kürtlerin ve Türklerin bayramı olmadığını söyledik. Nevruz dünya halklarının bayramıdır. Bu sözlerden MHP ve CHP rahatsız oldu. Bunu anlamak mümkün değil. Biz çağdaş Dehaklarla mücadele ediyoruz dedik. Onlar ısrarla söyleyin dediler. Alın size çağdaş Dehaklar; Cumhuriyet kurulduktan sonra 1937’de Ankara’dan kalkan uçaklar Dersim’de çoluk çocuk demeden öldürdü. Bunun emrini kim ya da kimler verdiyse, Dehak onlardır. 80 yıldır Kürtleri köylerinden yurtlarından edenlerdir Dehak. 17 bin 500 faili meçhul cinayeti işletenler, masum halka işkence yaptıranlardır Dehak. Din alimlerini ve kanaat önderlerini kurdukları düzmece istiklal mahkemelerinde asanlar, Said Nursi Hazretleri’ni sürgüne yollayanlar, zindanlarda ölüme terk edenler kimlerse Dehaklar onlardır. Sağcısı, solcusu fark etmeden kardeş kardeşi birbirine düşürenlerdir Dehak. Dünden bugüne kadar askeri darbelerle ülkenin geleceğini karanlığa gömenler, gencecik bedenleri, kocaman yürekleri darağaçlarına asanlardır Dehak. Ülkede halkın özgür iradesiyle başbakan olan, memlekete hizmeti boynunun borcu olarak bilen, halkın iradelerine saygısızlık yapıp Adnan Menderes’i astıranlardır Dehak. Uğur Mumcu’yu katledenlerdir Dehak. Başbağlar’da katliam yapanlardır Dehak. Gencecik fidanlar, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ı asanlardır Dehak. Erdal Eren’i yaşı tutmadığı için yaşı büyütülerek astıranlardır Dehak. Gaffar Okkan’ı, Metin Yüksel’i, Ahmet Taner Kışlalı’yı haince öldürenlerdir Dehak” dedi.
“DEHAK ZULMÜN VE İŞKENCENİN, AK PARTİ BARIŞIN VE ÖZGÜRLÜKLERİN TİMSALİDİR” Dehak’ın tarihte farklı bir şekilde anlatılan efsane olduğunu belirten İçten, Dehak’ın zulmün, işkencenin, ötekileştirmenin timsali olduğunu söyledi.
İçten, “Biz bu anlamıyla konuştuk. Bu Dehaklar bugün yok. Suriye Esed yönetimi bir Dehak’tır, işgalci İsrail bir Dehak’tır. Arakan’da Müslümanları katledenler bir Dehak’tır. Biz var oldukça bu Dehaklarla mücadele edeceğiz dedik. Neden rahatsız oldular. Biz Kawa ile kendimizi özdeşleştirdik. Demirci Kawa da bir efsanedir. Özgürlük mücadelesi vermiştir. Kim gibi, özgürlük mücadelecisi, bir dünya lideri Sayın Başbakanımız gibi. AK kadroların her biri gibi. İlle de Kawa’yı merak ediyorlarsa Kava adaletin ve kalkınmanın, özgürlüğün temsilidir. Her zaman Selahattin Eyyübileri, Fatih Sultan Mehmetleri, İslami değerlerimizi referans aldık” diye konuştu.
“KAN ÜZERİNDEN SİYASET YAPANLAR HİÇ KONUŞMASIN” Bugün barışın, terör örgütünün silah bırakmasının konuşulduğunu belirten İçten, CHP ve MHP’nin bundan neden rahatsız olduğuna bir anlam veremediğini dile getirdi. İçten, “1999’da MHP de iktidardaydı. O gün de Diyarbakır’da Nevruz kutlanıyordu. Neden o gün konuşmuyorlardı. Sadece Nevruz’u oraya bağdaştırmak MHP’ye mi düştü. Ülkeyi kim huzura, refaha erdirecekse ona saygı duyacaksınız. Kan üzerinden siyaset yapıyorlar. Kanın bitmesi, ölümlerin olmaması en çok MHP’yi rahatsız ediyor. Bunlar biterse siyaset yapamayacaklar. MHP kurulduğu günden beri Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki Kürtleri terk etti. Aslında ayıran, ayrıştıran parti MHP’dir. Elbette ki, Nevruz’da Türk bayrağı olmalıydı. Elbette ki bu süreci birileri provoke edecek. Ama ne olursa olsun biz yolumuzdan dönmeyeceğiz. Özgürlükler önündeki tüm engelleri kaldırdık. Ülkesini, milletini, değerlerini seven, önemseyen bir millet yetiştiriyoruz. Kırmadan, dökmeden, ötekileştirmeden vatanımıza ve insanlığa hizmet ediyor ve her şeyden önemlisi bir medeniyet inşa ediyoruz. Biz, insanı yaşat ki devlet yaşasın demişiz. Önümüzde halka hizmet için hiçbir engel yok. 11 yıllık AK Parti iktidarı ile dedelerimizin kanları ile bizlere miras bıraktığı bu topraklara sevgi getirdik, barış getirdik. 11 yılda her alanda devrimler yaptık. Eğitimden, sağlıktan, ulaştırmadan dış politikaya kadar her alanda ülkeyi hak ettiği yere getirdik. Her kim ki, bu süreçte terörün çözümlenmesine engel olursa, her kim ki uzanan ele yüz çevirirse, her kim ki akan kanın durması için karınca misali duruş sergilemez ise ve her kim ki aynı bayrak altında aynı dualar ile ölen canlara duyarsız kalırsa, bugün sevgi ile haykıran insanların, halaylar çekerek kutladığımız Nevruzların ve yüreklerimize düşen cemrelerin altında ezilecektir” şeklinde konuştu.