Trusted Sources Türkiye Ekonomisti Şevin Ekinci Açıklaması

Ümit Çevik - Trusted Sources Türkiye Ekonomisti Şevin Ekinci, Avrupa Birliği'nin içeride güven zedelenmesi ve sosyal çatışmanın devam etmesine zemin hazırlayacak kararlar aldığını kaydetti.

Güney Kıbrıs'ta yaşanan son gelişmeleri AA muhabirine değerlendiren Ekinci, Güney Kıbrıs'ın finansal sorununun hiç de yeni olmadığını ve Rum Yönetimi'nin geçen sene AB dönem başkanlığı sırasında iflasını ilan edecek duruma düştüğünü hatırlatarak, yeni olanın ve piyasalarda esas paniğe sebep açan konunun yaşanan borç problemine getirilen çözüm önerisinin Avrupa Birliği içerisinde daha büyük bir kaosa neden olması olasılığı olduğunu ifade etti.

Avro bölgesi maliye bakanları ve IMF nezdinde alınan çözüm önerisinin Güney Kıbrıs'a sağlanacak 10 milyar avroluk kurtarma paketine karşılık Rum bankalarında mevduatı olan herkesin vergilendirilmesi, 100 bin avronun altında mevduatı olanlara yüzde 6,75 ve 100 bin avronun üstünde mevduatı bulunanlara ise yüzde 9,9 vergi kesintisi uygulanması şeklinde olduğunu hatırlatan Ekinci, ''Güney Kıbrıs, Avrupa Birliği için sorun yaratacak çok büyük bir ekonomik ölçeğe sahip değil, milli geliri 24 milyar avro . Ancak, bu tarz bir çözüm planı İtalya, İspanya, Portekiz gibi ülkeler için de devreye alınabilir mi- sorusu panik yarattı'' değerlendirmesinde bulundu.

Mevduata getirilen vergiler sayesinde 5,8 milyar avronun toplanarak Kıbrıs Rum kesiminin aşırı borçlanmasının önüne geçileceğinin hesaplandığını kaydeden Ekinci, ''Ama zaten Güney Kıbrıs bankalarında bulunan 68 milyar avroluk toplam mevduatın neredeyse yüzde 40'ı yabancıların mevduatı ve bu çözüm siyasal sorunlara sebep olabilir'' dedi.

Bankadaki mevduatlara vergi getirilmesinin başvurulması gereken en son çözüm önerisi olabilecek nitelikte bir karar olduğunu vurgulayan Ekinci, AB'nin içeride güven zedelenmesi ve sosyal çatışmanın devam etmesine zemin hazırlayacak kararlar aldığını söyledi.

-Soru işareti hep kalacak-

AB maliye bakanları nezdinde alınan bu kararın ''bir diğer kötü uzlaşma, bir diğer kötü taviz önerisi'' olduğunu düşündüğünü dile getiren Ekinci, en nihayetinde borç sorunu olan ülkelerin halklarının tepkilerini dile getirdiklerinde, yine birlik içerisindeki daha güçlü ekonomisi olan ülke halklarını düşman bellediklerini kaydetti.

Her ne kadar Güney Kıbrıs'ın diğer Avrupa ülkelerinden çok daha küçük, çok daha farklı, bankacılık sisteminin diğerleriyle kıyaslanmayacak yapıda ve o yüzden diğer sorunlu AB ülkelerinin aynı çözümle karşılaşma olasılığı olmadığını belirten Ekinci, ''Bu karar 'Diğer AB ülkelerine örnek teşkil etmeyecektir' notları düşülse de, ben bu mevduata vergi getirilmesi kararının her zaman diğer sorunlu AB ülke vatandaşlarının kafasında güvensizlik yaratan bir soru işareti olarak kalacağını düşünüyorum'' değerlendirmesinde bulundu.

Rakamsal olarak bakıldığında çok büyük bir problem olmadığını ifade eden Ekinci, şunları kaydetti:

''Aynı parayı ABD bankasında veya Güney Kıbrıs'ta 5 yıl tutmayı karşılaştırdığınızda, Güney Kıbrıs'ta mevduatta tutulan para vergilendirmeden sonra bile daha kazançlı konumda görünüyor. .

Rakamsal olarak böyle ancak bence esas zarar piyasalarda yaratılan güvensizlik sebebiyle görülen satışlar, volatilite endeksinin artışı ve en kötüsü birlik içinde ayrı ayrı halkların birbirini suçlama içerisinde olması ve diğer mudilerin ileriye dönük güvensizliği AB ekonomisi için uzun vadede daha tahrip edici.''

-Sosyal birliği zedeleyici çözüm önerileri-

Güney Kıbrıs'ın finansal sorununa daha geniş perspektiften bakmak gerektiğini dile getiren Ekinci, AB maliye bakanlarının getirdikleri çözüm önerilerinin uzun vadede ekonomik ve sosyal birliği zedeleyici etkilerini göz ardı ettiğini söyledi.

Her ne kadar ''Avrupa Birliği Güney Kıbrıs'ı sever, onların iflasına olanak tanımayacaktır'' dense de, bunun sadece siyasal bir çatışmanın yaşanmayacağını belirten bir söylem olduğunu, sosyal çatışmanın olmayacağı anlamına gelmediğini ifade eden Ekinci, ''Sorunlu ülkelerin halkları bir diğeriyle birlik olmanın gerektirdiği fedakarlığın en küçüğüne bile razı değil. Bu razı olmama durumu da sürecektir. Kanun yapıcıların birliği dağıtmaya hiç niyetleri yok'' dedi.

Türkiye için ise, yanı başında krizden çıkmak için formüller üreten bir AB'nin yaşamaya 2013'de de devam edeceğini ifade eden Ekinci, şunları söyledi:

''Türk Lirasının dolara karşı 1,81 seviyesinin üzerine zayıfladığı ve yaşanan finansal tansiyondan ötürü yabancı sermaye girişinin ocak ayında görüldüğü kadar yoğun olmadığı bir ortamda gelecek hafta yapılacak para politikası toplantısında faiz değişikliği beklemiyorum.

Ancak kredi artış oranları hala hedeflenen yüzde 15 seviyesinin çok uzağında, bu sebeple bankalara sinyal niteliğinde mevduat munzam karşılık oranlarında 25 baz puan artırım yapılmasını bekliyorum, hem Türk lirası hem yabancı para mevduatlar için.''

Yayıncı: Ali Bayaslan
Kaynak: AA