Erdoğan: Böyle İçmeye Devam Ederseniz 'tuluma Gayda' Dersiniz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP’nin ‘ucuz bir politika’ yürüttüğünü belirterek, “Ne dedikleri, ne yaptıkları, kiminle hangi karede yer aldıklarını bilmeyecek kadar kendilerinden geçmiş durumdalar.
Bunların ne içtiklerini gerçekten merak ediyorum. CHP Genel Başkanı bir röportajında ne içtiklerini söylemiş, meğer rakıyı sulu içiyorlarmış. İnanın ki siz böyle içmeye devam ederseniz elbette Rize’nin tulumuna da çıkar gayda dersiniz.” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Esed rejimi yüzünden binlerce Suriyelinin ülkesini terk etmek zorunda kaldığını ifade ederek, “Bu diktatör bizim uçağımızı düşürmüş, bize karşı bombalı eylemlere girişmiş ve insanlarımızın ölümüne yol açmıştır.” şeklinde konuştu.
CHP’nin tarihin ‘en kanlı diktatörlerinden biri’ ile sürekli fotoğraf çektirdiğini söyleyen Erdoğan, “Bir taraftan da kalkıp Akçakale’deki şehitlerimizin evlerine gidiyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Orayı ziyaret ediyorsun sonra da onlara bombayı attıran diktatöre ziyaret tertip ediyorsun. Bu nasıl bir anlayış. Geçmişe dönüp bakın, dünyanın büyük diktatörleri ile CHP heyetlerini hep aynı karede görürsünüz. Onların genlerinde var bu. Bugün de tarihi ıskalamıyorlar. Bugün de diktatör ile aynı kareye girmekten çekinmiyor. Türkiye’de biz kanı durdurma için adeta çırpınırken bu CHP bizim karşımıza bir duvar gibi dikiliyor ama Suriye halkını katliamdan geçiren bir diktatörün sırtını sıvazlamaktan utanmıyor, sıkılmıyor. Diyarbakır’a gidemeyecek haldeler ama Şam’dan neredeyse çıkmıyorlar.” diye konuştu.
"TULUMU GAYDA, ZURNAYI TROMPET SANIYORLAR"Cilvegözü Sınır Kapısı’na yapılan saldırının aydınlatıldığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu alçakça saldırının altından Suriye istihbaratı ve Suriye devleti çıktı. Biz er ya da geç bu saldırının hesabını soracağız, dedik. Soracağız. Ama CHP bunun hesabını nasıl verecek. Şam’a giden CHP heyetleri bu milletin yüzüne nasıl bakacak. CHP bunu Türkiye’ye nasıl izah edecek. Her fırsatta biz Atatürk’ün kurduğu partiyiz, diyor. Atatürk’ün kurduğu partiyi Türkiye’nin düşmanı devletlerle işbirliği noktasına getirmek CHP’nin içine siniyor mu? CHP şu anda düşmanımın düşmanı dostumdur şeklinde ucuz bir politikaya başvuruyor. Ama onlara hatırlatıyorum. Suriye’nin şu andaki zalim rejimi AK Parti’nin değil, Tayyip Erdoğan’ın değil hem kendi halkının hem Türkiye’nin düşmanıdır. Bunu bil. Şunu da hiç tereddüt etmeden söyleyeceğim. CHP içinde öyleleri var ki yarın Allah korusun bir düşman gözünü topraklarımıza dikse, sizi AK Parti’den kurtaracağız dese gider onun boynuna sarılır. Yaptıkları politika böylesine ucuzdur. Ne dedikleri, ne yaptıkları, kiminle hangi karede yer aldıklarını bilmeyecek kadar kendilerinden geçmiş durumdalar. Bunların ne içtiklerini gerçekten merak ediyorum. CHP Genel Başkanı bir röportajında ne içtiklerini söylemiş. Meğer rakıyı sulu içiyorlarmış. Ben Rizeliyim. İnanın ki siz böyle içmeye devam ederseniz elbette Rize’nin tulumuna da çıkar gayda dersiniz. Beni Mardin’de söylediğimi Rize’de söyleyememekle itham ediyor. Ben Mardin’de söylediğimi Rize’de de söylerim Sayın Kılıçdaroğlu. Ama sen Rize’ye gidiyorum deyip İskoçya’ya gidersen ne ben şaşırırım ne de millet şaşırır. Bunlar tulumu görse gayda, zurnayı görse trompet sanıyorlar. Bunların durumu bu. ”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Esed rejimi yüzünden binlerce Suriyelinin ülkesini terk etmek zorunda kaldığını ifade ederek, “Bu diktatör bizim uçağımızı düşürmüş, bize karşı bombalı eylemlere girişmiş ve insanlarımızın ölümüne yol açmıştır.” şeklinde konuştu.
CHP’nin tarihin ‘en kanlı diktatörlerinden biri’ ile sürekli fotoğraf çektirdiğini söyleyen Erdoğan, “Bir taraftan da kalkıp Akçakale’deki şehitlerimizin evlerine gidiyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Orayı ziyaret ediyorsun sonra da onlara bombayı attıran diktatöre ziyaret tertip ediyorsun. Bu nasıl bir anlayış. Geçmişe dönüp bakın, dünyanın büyük diktatörleri ile CHP heyetlerini hep aynı karede görürsünüz. Onların genlerinde var bu. Bugün de tarihi ıskalamıyorlar. Bugün de diktatör ile aynı kareye girmekten çekinmiyor. Türkiye’de biz kanı durdurma için adeta çırpınırken bu CHP bizim karşımıza bir duvar gibi dikiliyor ama Suriye halkını katliamdan geçiren bir diktatörün sırtını sıvazlamaktan utanmıyor, sıkılmıyor. Diyarbakır’a gidemeyecek haldeler ama Şam’dan neredeyse çıkmıyorlar.” diye konuştu.
"TULUMU GAYDA, ZURNAYI TROMPET SANIYORLAR"Cilvegözü Sınır Kapısı’na yapılan saldırının aydınlatıldığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu alçakça saldırının altından Suriye istihbaratı ve Suriye devleti çıktı. Biz er ya da geç bu saldırının hesabını soracağız, dedik. Soracağız. Ama CHP bunun hesabını nasıl verecek. Şam’a giden CHP heyetleri bu milletin yüzüne nasıl bakacak. CHP bunu Türkiye’ye nasıl izah edecek. Her fırsatta biz Atatürk’ün kurduğu partiyiz, diyor. Atatürk’ün kurduğu partiyi Türkiye’nin düşmanı devletlerle işbirliği noktasına getirmek CHP’nin içine siniyor mu? CHP şu anda düşmanımın düşmanı dostumdur şeklinde ucuz bir politikaya başvuruyor. Ama onlara hatırlatıyorum. Suriye’nin şu andaki zalim rejimi AK Parti’nin değil, Tayyip Erdoğan’ın değil hem kendi halkının hem Türkiye’nin düşmanıdır. Bunu bil. Şunu da hiç tereddüt etmeden söyleyeceğim. CHP içinde öyleleri var ki yarın Allah korusun bir düşman gözünü topraklarımıza dikse, sizi AK Parti’den kurtaracağız dese gider onun boynuna sarılır. Yaptıkları politika böylesine ucuzdur. Ne dedikleri, ne yaptıkları, kiminle hangi karede yer aldıklarını bilmeyecek kadar kendilerinden geçmiş durumdalar. Bunların ne içtiklerini gerçekten merak ediyorum. CHP Genel Başkanı bir röportajında ne içtiklerini söylemiş. Meğer rakıyı sulu içiyorlarmış. Ben Rizeliyim. İnanın ki siz böyle içmeye devam ederseniz elbette Rize’nin tulumuna da çıkar gayda dersiniz. Beni Mardin’de söylediğimi Rize’de söyleyememekle itham ediyor. Ben Mardin’de söylediğimi Rize’de de söylerim Sayın Kılıçdaroğlu. Ama sen Rize’ye gidiyorum deyip İskoçya’ya gidersen ne ben şaşırırım ne de millet şaşırır. Bunlar tulumu görse gayda, zurnayı görse trompet sanıyorlar. Bunların durumu bu. ”