Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer:

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, darbelerle millete bedel ödetenlerin yaptıkları hukuksuzlukların bedelini ödemelerini, mağdurların haklarının ve itibarlarının iadesini, darbe dönemi mevzuatının ayıklanarak kalıntılarının temizlenmesini; milletin ortak beklentisi olan hak ve özgürlüklerin öne çıktığı, bireyin merkeze alındığı, vatandaşını tanımlayan değil, tanıyan yeni bir anayasanın bir an önce hayata geçirilmesini istedi.

28 Şubat postmodern darbenin yıl dönümü dolayısıyla bir açıklama yapan Ahmet Özer, 28 Şubat 1997 tarihinde yapılan MGK toplantısı sonrası açıklanan bildiriyle siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçen ‘postmodern darbe’nin, üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen, açtığı tahribatın hala telafi edilemediğini söyledi.

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyon raporunun tespitine göre millete 381 milyar dolarlık bedel ödeten, oluşturduğu etki nedeniyle kamu açıkları marifetiyle devlete 7 yılda 75 milyar dolar faiz yükü getiren 28 Şubat’ın sermayeyi hizaya getirmek için esnafa ve iş adamlarına uyguladığı baskı ve yıldırmaların, inancı dolayısıyla bazı kamu çalışanlarına yaptığı zulümlerin milletin hafızasında hâlâ tazeliğini koruduğunu ifade eden Özer, “Dönemin Başbakan’ı merhum Necmettin Erbakan’a siyasallaşmış yargı adamları, tetikçiliğe soyunmuş karargâh medyası ve devlet terbiyesinden nasibini almamış müsvedde paşalar ve onlara yardakçılık yapan köşe tutmuş maşalar tarafından yapılanlar ise siyasi hayatımıza kara bir leke olarak geçmiştir. 27 Şubat 2011’de vefat eden 28 Şubat’ın siyaseten mağduru ve millet adına bedel ödeyen 54. Hükümetin Başbakanı Necmettin Erbakan’ı rahmetle anıyor ve ‘Savunan Adam’ olarak tarihe geçen Sayın Erbakan’ı milletin de unutmayacağını düşünüyoruz” dedi.

Söz konusu dönemde, Milli Güvenlik Kurulu’nun dayatmasıyla gerçekleştirilen sekiz yıllık kesintisiz eğitim nedeniyle imam hatip okulları ve meslek liselerinin ağır yaralar aldığını, üniversite sınavlarında meslek lisesi mezunlarına uygulanan haksız katsayı uygulamasıyla mesleki eğitimin baltalandığını, uygulanan başörtüsü yasağı dolayısıyla üniversite kapılarının nizamiyeye, kampüslerin ise kışlaya dönüştürüldüğünü, sadakat yarışına soktukları sözde bilim adamları vasıtasıyla üniversitelerde ikna odaları adı altında imha süreçlerinin yaşatıldığını, kendini paşa zannedenlerin eğitim müfettişlerine brifing vererek eğitimde başörtülü avı başlattığını, düzmece dosyalar marifetiyle binlerce öğretmenin Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla meslekten ihraç edildiğini, Kur’an eğitimine yaş sınırı konularak kursların kapatıldığını, Milli Güvenlik derslerine giren bazı darbeci paşalar eliyle okullarda terör estirildiğini, televizyon dizileri dahi kullanılarak toplum mühendisliğinin en uç örneklerinin sergilendiğini kaydeden Özer, şöyle devam etti: “Dönemin hükümetini istifaya zorlayan, yargıya müdahale eden, tüm toplumu denetim altına almaya çalışan, kamu kaynaklarını hortumlayan, temel hak ve özgürlükleri ihlal ederek, hukuku çiğneyerek yaptıkları fişlemeler ve dışlamalarla binlerce insanın hayatını zehir eden darbeciler ve suç ortaklarının millete ödettiği bedellerin unutulması asla mümkün değildir. Bin yıl sürecek diye müstağni ve mütekebbir bir edayla topluma tehdit savuranların halka ödettiği bedellerin karşılığı ödetilmeden, hortumlayarak batırdıkları bankaların ve iç ettikleri kamu kaynaklarının iadesi sağlanmadan, haksız elde ettikleri kazançlarla sürdükleri saltanatlar sonlandırılmadan, darbecilerin ‘pardon’ demesi masumiyet nişanesi olarak görülmemeli ve yaptıkları zulümler mübah sınıfına asla sokulmamalıdır.” Ahmet Özer, bugün gelinen noktada, katsayı engeli ve üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kaldırılması, kesintisiz eğitimden kesintili eğitime geçiş, Milli Güvenlik Dersi’nin kaldırılması, Kur’an eğitimine yaş sınırının kaldırılması, inancı dolayısıyla YAŞ kararları ile meslekten ihraç edilenlerin ve kamu kurum ve kuruluşlarından atılanların haklarının iadesi gibi önemli adımların atıldığını ve bin yıl sürecek denilen darbenin izlerinin 16 yıl içerisinde önemli ölçüde temizlenmeye çalışıldığını belirterek, “Eğitim-Bir-Sen olarak demokrasinin üzerindeki vesayet gölgesinin tam olarak kalkması, hak hukuk ve adaletin yeniden tesis edilmesi ve yaşanabilir bir Türkiye için her zaman elimizi taşın altına koyduk. Ortak Akıl Mitingleri, Uluslararası Demokrasi Kongresi, Uluslararası Anayasa Kongresi, Anayasa raporları, kamuda kılık-kıyafet özgürlüğü talebiyle “Özgürlük İçin 10 Milyon İmza” kampanyası gibi, demokratikleşmeye katkı sağlamak amacıyla önemli çalışmalara imza attık. Tarihe not düşmek ve yaşanan mağduriyetleri kayıt altına almak için ‘Ödenmiş Bedeller Unutulmasın’ sloganıyla hatıra yarışması başlatıp gelen eserleri ‘Karanlık Dönemler ve Ödenmiş Bedeller’ adıyla 3 cilt halinde yayınladık” ifadelerini kullandı.

Özer, sözlerini şöyle tamamladı: “Eğitim-Bir-Sen olarak, 28 Şubatların,12 Eylüllerin, 12 Martların ve 27 Mayısların bir daha yaşanmaması adına darbelerle millete bedel ödetenlerin de yaptıkları hukuksuzlukların bedelini ödemelerini, mağdurların haklarının ve itibarlarının iadesini, darbe dönemi mevzuatının ayıklanarak kalıntılarının temizlenmesini; milletin ortak beklentisi olan hak ve özgürlüklerin öne çıktığı, bireyin merkeze alındığı, vatandaşını tanımlayan değil, tanıyan yeni bir anayasanın bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz.”
Kaynak: İHA