'Et Üretiminin Artırılması Küçükbaş Hayvancılıkla Mümkün'
Kayseri Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Özkan Kayacan, hayvancılık sektöründeki sıkıntıların çözüme kavuşabilmesi noktasında yapılabilecek en önemli çalışmanın küçükbaş hayvan üretiminin artırılması olduğunu söyledi.
Türkiye'nin coğrafi ve bitki örtüsü dikkate alındığında sığır eti üretimi yanında bizde küçükbaş hayvan eti üretiminin de artırılmasının gerektiğini vurguladı. Tarım ve hayvancılık sektörünün oldukça zor bir sektör olduğunu dile getiren Özkan Kayacan, "Türkiye’deki verilere bakıldığında tarım her geçen gün büyüyor ama tarımla uğraşan kesim küçülüyor. Bu rakama yüzde 40’lardan yüzde 25’lere kadar düştü. Gelişmiş ülkelerde bu rakam yüzde 5-10 arasında seyrediyor. Biz tarımdaki nüfusu sanayiye kaydırmalıyız. Bu bir devlet politikası. Bu 5-10 yılın politikası da değil, 50 yılın politikası. Bu yüzden hayvancılıkta işletme sayısı artacak, daha büyük arazilerde hayvan yemi üretimi yapılacak. Ana felsefe bu. Bakanlık her türlü teşviki bunun üzerine kuruyor. Bununla birlikte daha 7-8 yıl öncesine kadar kadastro görmeyen bir ülkeydik. 2003’te neresi mera, neresi hazine, neresi tarım arazisi bunu bilmiyorduk. Alt yapıyı oluşturmadan hayvancılığı kalkındırma şansımız yok." dedi.
"KÖYLERDE HAYVAN SAĞACAK İNSAN KALMADI"
Tarih boyunca eti çok tüketen toplumlar dünyayı yöneten toplumlar olduğu vurgusunun geçerliliğine dikkat çeken Kayacan, Türkiye’de et üretiminde sığırın yanı sıra en büyük alternatifin küçükbaş hayvancılığın yaygınlaşması olarak gösterdi. İl Müdürü Kayacan, ülkemizde küçükbaşta hayvancılıkta sıkıntı olduğunu dile getirerek, şu bilgileri verdi: "Çünkü köyler boşaldı. Bunun birçok nedeni var. Köyde hayvan sağacak insan yok. Türkiye’nin Son 10-15 yıllık dilimindeki gelişimiyle birlikte köylü kesimin kentli kesime kaymasıyla birlikte bu işleri yapacak insanlar azaldı. Peki bu işleri kim yapacak. Büyük çiftlikler yapacak. Artık çiftçi kesimi bilinçleniyor. Şu an kentimizde 50 baş ve üzeri süt sığırcılığı yapan işletme sayısı 111 oldu. Bunun yanında sadece besi sığırcılığı yapan 50 baş ve üzeri 270 vatandaşımız var. Toplamına baktığımızda 50 baş ve üzeri sığırcılıkla uğraşan işletme sayısı ise 730’a çıkmış. Bundan 10 yıl önce 5 ila 10 kapasiteli işletme rakamlarıydı. Şu anda bu rakamlar 50’nin üzerine çıktı. Buna rağmen sıkıntıları aşma konusunda zorlanıyoruz."
"KENTTE OT BORSASI KURULMALI"
Özkan Kayacan, kuraklığa bağlı olarak yaşanan saman sıkıntısı ile birlikte yaşanan olumsuzlukları belirterek, bu olumsuzlukta ot stoklarına başvurulması gerektiğini ve kentte acilen Ot Borsası kurulmasının şart olduğunu söyledi.
Özkan Kayacan, "Okul sütü projesi iyi oldu. Süt olmazsa et olmaz. Et olmazsa da ot olmaz. 2003 yılında daha önce görev yaptığım yerde Ot Borsası diye bir şey kuruldu. Bazıları “otunda borsası mı?” olur diye dalga bile geçenler oldu. Bu gün gelinen noktaya bakıldığında bana göre her ilde Ticaret Borsaları bünyesinde Ot Borsaları kurulmuş olsaydı, oluşabilecek kuraklık ve felaketlerde stokta otumuz olacaktı. Çünkü ot borsasındaki fiyatlar nedeniyle insanlar üretim yapacaktı, ürettiğini saklayacaktı. Bu büyük avantaj sağlayacaktı." dedi.
"KÖYLERDE HAYVAN SAĞACAK İNSAN KALMADI"
Tarih boyunca eti çok tüketen toplumlar dünyayı yöneten toplumlar olduğu vurgusunun geçerliliğine dikkat çeken Kayacan, Türkiye’de et üretiminde sığırın yanı sıra en büyük alternatifin küçükbaş hayvancılığın yaygınlaşması olarak gösterdi. İl Müdürü Kayacan, ülkemizde küçükbaşta hayvancılıkta sıkıntı olduğunu dile getirerek, şu bilgileri verdi: "Çünkü köyler boşaldı. Bunun birçok nedeni var. Köyde hayvan sağacak insan yok. Türkiye’nin Son 10-15 yıllık dilimindeki gelişimiyle birlikte köylü kesimin kentli kesime kaymasıyla birlikte bu işleri yapacak insanlar azaldı. Peki bu işleri kim yapacak. Büyük çiftlikler yapacak. Artık çiftçi kesimi bilinçleniyor. Şu an kentimizde 50 baş ve üzeri süt sığırcılığı yapan işletme sayısı 111 oldu. Bunun yanında sadece besi sığırcılığı yapan 50 baş ve üzeri 270 vatandaşımız var. Toplamına baktığımızda 50 baş ve üzeri sığırcılıkla uğraşan işletme sayısı ise 730’a çıkmış. Bundan 10 yıl önce 5 ila 10 kapasiteli işletme rakamlarıydı. Şu anda bu rakamlar 50’nin üzerine çıktı. Buna rağmen sıkıntıları aşma konusunda zorlanıyoruz."
"KENTTE OT BORSASI KURULMALI"
Özkan Kayacan, kuraklığa bağlı olarak yaşanan saman sıkıntısı ile birlikte yaşanan olumsuzlukları belirterek, bu olumsuzlukta ot stoklarına başvurulması gerektiğini ve kentte acilen Ot Borsası kurulmasının şart olduğunu söyledi.
Özkan Kayacan, "Okul sütü projesi iyi oldu. Süt olmazsa et olmaz. Et olmazsa da ot olmaz. 2003 yılında daha önce görev yaptığım yerde Ot Borsası diye bir şey kuruldu. Bazıları “otunda borsası mı?” olur diye dalga bile geçenler oldu. Bu gün gelinen noktaya bakıldığında bana göre her ilde Ticaret Borsaları bünyesinde Ot Borsaları kurulmuş olsaydı, oluşabilecek kuraklık ve felaketlerde stokta otumuz olacaktı. Çünkü ot borsasındaki fiyatlar nedeniyle insanlar üretim yapacaktı, ürettiğini saklayacaktı. Bu büyük avantaj sağlayacaktı." dedi.