Bakan Ergün: Yeni Teşvik Yasası Çalışmaları Tamamlanmak Üzere
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, iş dünyasının merakla beklediği yeni teşvik yayasıyla ilgili çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu bildirdi.
Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 93. yıl dönümü etkinliklerine katılmak üzere geldiği Kahramanmaraş’ta, temaslarına devam eden Ergün, sanayicilerle bir araya geldi. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'nın (KATSO) düzenlediği istişare toplantısında işadamlarına seslenen Bakan Ergün, “5 ve 6. Teşvik bölgeleriyle ilgili çalışma yapıyoruz. Yakın zamanda bu çalışma sonuçlanacaktır.” dedi
Yeni teşvik sisteminde, 5084 sayılı yasa kapsamındaki illerin tamamına yakının 5 ve 6. Teşvik Bölgesinde yer aldığını anımsatan Ergün, “5 ve 6. Bölgede çok ileri düzeyde teşvikler var. Bir açıdan bakıldığında zaten 5084 sayılı yasa kapsamındaki iller, yeni yatırımlardan aşağı yukarı 5084’e yakın bir şekilde yararlanmaya devam edecekler. Eski yatırımlarda ise yasanın istihdamla ilgili bir avantajı vardı. Şimdi 5 ve 6. Teşvik bölgeleriyle ilgili çalışma yapıyoruz. Yakın zamanda bu çalışma sonuçlanacaktır. O çalışmayla birlikte 5084 sayılı yasa içerisindeki istihdamla ilgili olan konular 5 ve 6. Bölgelerde yer alan illerin yeni teşvik sistemine uygun bir ölçüde monte edilmiş olacak. Hangi ölçüde monte edileceğini de o gün göreceğiz.” diye konuştu.
"BİZİM ZENGİNLİĞİMİZ YERİN ÜSTÜNDE"
Türkiye’de üretilen ürünlerin katma değerinin düşük olduğunu vurgulayan Ergün, ihraç edilen ürünlerin değer kazanması için markalaşmaya gidilmesi gerektiğini belirtti.
‘Bizim zenginliğimiz yerin altında değil, yerin üstündedir’ diyen Ergün, şöyle konuştu: “Alın teri ve emek bizim için kutsaldır. Ama alın teri ve emek bizi zengin bir ülke etmez. Bunun yanında akıl teri gerekiyor. Aklımızın da terlemesi gerekiyor. Her işimizde yenilik yapmamız gerekiyor. Bizim bilim ve teknolojiye odaklanmamız lazım. Türkiye olarak bunu yapmalıyız. Çünkü geleceğe şöyle bir baktığımızda ucuz iş gücüyle, enerji ve ham maddeyle bir yere varmamız mümkün mü? Var mı bizde ucuz iş gücü? Yok. Dünyada bizden çok daha ucuz iş gücüne ve ham madde kaynaklarına sahip ülkeler var. Bu konularda onlarla rekabet edemeyiz. Bizim bu ülkelerle rekabet edebilmemiz için, yüksek katma değerli, ileri teknoloji ürünü üreten sanayiciler olmamız gerekiyor. Sattığımız ürünler daha değerli olmalı. Farklı tasarımlarla markalaşmaya gidilmelidir.”
"TÜRKİYE'DE KATMA DEĞER CARİ AÇIĞI VAR"
Türkiye’de herkesin ekonomiyle ilgili cari açıktan bahsettiğini aktaran Ergün, Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerin, ithal edilen ürünlerden fazla olduğunu kaydetti.
Ergün, “Dünyaya sattığımız ürünlerin kilosunu toplasak, bir de dünyadan satın aldığımız ürünlerin kilosunu toplasak bizim sattığımız ürünler daha fazla gelir. Demek ki kilogram cari açığımız yok bizim. Bizim katma değer cari açığımız var. Bizim ki ileri teknoloji cari açığı. Mallarımız yeteri kadar değerli değil. İçerisinde yeterli bilgi, teknoloji ve yenilik yok. Almanya’nın kilogram başına ihracatı 6 dolar, bizim ise 1.5 dolar. Almanya bizden yaklaşık 4 kat değerli ürünler satıyor. Bu nedenle de bizden daha çok kazanıyorlar.” ifadelerini kullandı.
"YUNANİSTAN'DA 300 MİLYAR AVRO DİPSİZ BİR KUYUYA ATILDI"
Sanayiden vazgeçen ülkelerin sıkıntı içinde olduğunu anlatan Ergün, şunları söyledi: "Yunanistan örneğini vermek istiyorum. Şimdi Yunanistan, Avrupa Birliği (AB) kaynaklarından geçinmeye, hibelerle geçinmeye devam ediyor. 'Adalar var onu satarız, havayı ve güneşi satarız' dediler. Bu da üretme kabiliyetinin kaybolmasına yol açtı. Onun için Türkiye'nin üretmesi lazım. AB, Yunanistan'a 300 milyar Avro gönderdi. Bizim 300 milyar Avromuz olsa biz ihya oluruz. Müthiş bir para. Yunanistan'da dipsiz bir kuyuya atıldı ve kayboldu gitti."
"TÜRKİYE SON 10 YILDA ÖNEMLİ ATILIMLAR GERÇEKLEŞTİRDİ"
Konuşmasında, Türkiye’deki son 10 yıl içerisinde ekonomik alanda yaşanan gelişmelere de değinen Ergün, Türkiye’nin sanayi, bilim ve teknolojide önemli yol kat ettiğini anlattı. Türkiye’deki bütçe performansının Avrupa’ya kıyasla çok daha sağlam olduğunu savunan Ergün, “Bütçe performansı, komu borçlarına baktığımızda, özellikle Avrupa’yla kıyaslandığında son derece sağlam olduğu görülecektir. 2002 yılında merkez bankası rezervlerimiz sadece 27.5 milyar dolardı. Bu gün 125 milyar doların üzerine çıkmış bulunuyor. Bu rakamlar geldiğimiz yeri bize son derece net bir şekilde gösteren hadiseler. Bu gün şehirlerimiz gelişiyor. Firmalarımız daha fazla ürün üretiyor, ancak bu başarının bizim için bir tuzak haline dönüşmesi hususunda dikkatli olmamız gerekiyor. Türkiye 10 yıl önce 230 milyar dolar üretim yapıyordu. Şimdi 800 milyar dolar üretim yapıyor. Yapılanları ölçebiliyoruz. 10 yıl önce 36 milyar dolar ihracat yapıyorduk. Şimdi yaklaşık 153 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline geldik. Rakamlar ortada. Ölçün, tartın. Kaç kilo deseler söyleriz. Çünkü hepsinin hesabı belli.” diye konuştu.
"10 YIL SONRA 2002 TRİLYON DOLAR ÜRETİM YAPAN BİR TÜRKİYE BEKLİYORUZ"
Gelecek 10 yıl içerisinde 2002 trilyon dolar üretim yapan bir Türkiye beklediklerini ifade eden Ergün şöyle devam etti: “Şimdi 2 trilyon dolar üretim yapan bir Türkiye bekliyoruz. 10 yıl sonra da 2002 trilyon dolar üretim yapan, 500 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye bekliyoruz. Fert başına milli geliri 25 bin dolara çıkarmak istiyoruz. 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara çıkardığımız gibi. Türkiye’deki bu potansiyelle bundan sonraki 10 yılda olacakları tahmin etmek zor değil.”
"ÇETELERLE MÜCADELE EDİYORUZ"
Milli mücadele yıllarında çetelerin ülkenin kurtuluşu için mücadele verdiğini hatırlatan Ergün, bugünkü çetelerin ise memleketin önüne büyük engel olduğunu kaydetti.
KMTSO Başkanı Kemal Karaküçük de kentteki ekonomik potansiyel ve üretimle ilgili bilgi verdi. Programın sonunda Belediye Başkanı Mustafa Poyraz Bakan Ergün'e "İstiklal Madalyası" tablosu hediye etti.
Toplantıya, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Türkiye Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, AK Parti milletvekilleri Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu, Sıtkı Güvenç, CHP Milletvekili Durdu Özbolat, MHP Milletvekili Mesut Dedeoğlu, Vali Şükrü Kocatepe, Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, işadamları ve diğer ilgililer katıldı.
Yeni teşvik sisteminde, 5084 sayılı yasa kapsamındaki illerin tamamına yakının 5 ve 6. Teşvik Bölgesinde yer aldığını anımsatan Ergün, “5 ve 6. Bölgede çok ileri düzeyde teşvikler var. Bir açıdan bakıldığında zaten 5084 sayılı yasa kapsamındaki iller, yeni yatırımlardan aşağı yukarı 5084’e yakın bir şekilde yararlanmaya devam edecekler. Eski yatırımlarda ise yasanın istihdamla ilgili bir avantajı vardı. Şimdi 5 ve 6. Teşvik bölgeleriyle ilgili çalışma yapıyoruz. Yakın zamanda bu çalışma sonuçlanacaktır. O çalışmayla birlikte 5084 sayılı yasa içerisindeki istihdamla ilgili olan konular 5 ve 6. Bölgelerde yer alan illerin yeni teşvik sistemine uygun bir ölçüde monte edilmiş olacak. Hangi ölçüde monte edileceğini de o gün göreceğiz.” diye konuştu.
"BİZİM ZENGİNLİĞİMİZ YERİN ÜSTÜNDE"
Türkiye’de üretilen ürünlerin katma değerinin düşük olduğunu vurgulayan Ergün, ihraç edilen ürünlerin değer kazanması için markalaşmaya gidilmesi gerektiğini belirtti.
‘Bizim zenginliğimiz yerin altında değil, yerin üstündedir’ diyen Ergün, şöyle konuştu: “Alın teri ve emek bizim için kutsaldır. Ama alın teri ve emek bizi zengin bir ülke etmez. Bunun yanında akıl teri gerekiyor. Aklımızın da terlemesi gerekiyor. Her işimizde yenilik yapmamız gerekiyor. Bizim bilim ve teknolojiye odaklanmamız lazım. Türkiye olarak bunu yapmalıyız. Çünkü geleceğe şöyle bir baktığımızda ucuz iş gücüyle, enerji ve ham maddeyle bir yere varmamız mümkün mü? Var mı bizde ucuz iş gücü? Yok. Dünyada bizden çok daha ucuz iş gücüne ve ham madde kaynaklarına sahip ülkeler var. Bu konularda onlarla rekabet edemeyiz. Bizim bu ülkelerle rekabet edebilmemiz için, yüksek katma değerli, ileri teknoloji ürünü üreten sanayiciler olmamız gerekiyor. Sattığımız ürünler daha değerli olmalı. Farklı tasarımlarla markalaşmaya gidilmelidir.”
"TÜRKİYE'DE KATMA DEĞER CARİ AÇIĞI VAR"
Türkiye’de herkesin ekonomiyle ilgili cari açıktan bahsettiğini aktaran Ergün, Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerin, ithal edilen ürünlerden fazla olduğunu kaydetti.
Ergün, “Dünyaya sattığımız ürünlerin kilosunu toplasak, bir de dünyadan satın aldığımız ürünlerin kilosunu toplasak bizim sattığımız ürünler daha fazla gelir. Demek ki kilogram cari açığımız yok bizim. Bizim katma değer cari açığımız var. Bizim ki ileri teknoloji cari açığı. Mallarımız yeteri kadar değerli değil. İçerisinde yeterli bilgi, teknoloji ve yenilik yok. Almanya’nın kilogram başına ihracatı 6 dolar, bizim ise 1.5 dolar. Almanya bizden yaklaşık 4 kat değerli ürünler satıyor. Bu nedenle de bizden daha çok kazanıyorlar.” ifadelerini kullandı.
"YUNANİSTAN'DA 300 MİLYAR AVRO DİPSİZ BİR KUYUYA ATILDI"
Sanayiden vazgeçen ülkelerin sıkıntı içinde olduğunu anlatan Ergün, şunları söyledi: "Yunanistan örneğini vermek istiyorum. Şimdi Yunanistan, Avrupa Birliği (AB) kaynaklarından geçinmeye, hibelerle geçinmeye devam ediyor. 'Adalar var onu satarız, havayı ve güneşi satarız' dediler. Bu da üretme kabiliyetinin kaybolmasına yol açtı. Onun için Türkiye'nin üretmesi lazım. AB, Yunanistan'a 300 milyar Avro gönderdi. Bizim 300 milyar Avromuz olsa biz ihya oluruz. Müthiş bir para. Yunanistan'da dipsiz bir kuyuya atıldı ve kayboldu gitti."
"TÜRKİYE SON 10 YILDA ÖNEMLİ ATILIMLAR GERÇEKLEŞTİRDİ"
Konuşmasında, Türkiye’deki son 10 yıl içerisinde ekonomik alanda yaşanan gelişmelere de değinen Ergün, Türkiye’nin sanayi, bilim ve teknolojide önemli yol kat ettiğini anlattı. Türkiye’deki bütçe performansının Avrupa’ya kıyasla çok daha sağlam olduğunu savunan Ergün, “Bütçe performansı, komu borçlarına baktığımızda, özellikle Avrupa’yla kıyaslandığında son derece sağlam olduğu görülecektir. 2002 yılında merkez bankası rezervlerimiz sadece 27.5 milyar dolardı. Bu gün 125 milyar doların üzerine çıkmış bulunuyor. Bu rakamlar geldiğimiz yeri bize son derece net bir şekilde gösteren hadiseler. Bu gün şehirlerimiz gelişiyor. Firmalarımız daha fazla ürün üretiyor, ancak bu başarının bizim için bir tuzak haline dönüşmesi hususunda dikkatli olmamız gerekiyor. Türkiye 10 yıl önce 230 milyar dolar üretim yapıyordu. Şimdi 800 milyar dolar üretim yapıyor. Yapılanları ölçebiliyoruz. 10 yıl önce 36 milyar dolar ihracat yapıyorduk. Şimdi yaklaşık 153 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline geldik. Rakamlar ortada. Ölçün, tartın. Kaç kilo deseler söyleriz. Çünkü hepsinin hesabı belli.” diye konuştu.
"10 YIL SONRA 2002 TRİLYON DOLAR ÜRETİM YAPAN BİR TÜRKİYE BEKLİYORUZ"
Gelecek 10 yıl içerisinde 2002 trilyon dolar üretim yapan bir Türkiye beklediklerini ifade eden Ergün şöyle devam etti: “Şimdi 2 trilyon dolar üretim yapan bir Türkiye bekliyoruz. 10 yıl sonra da 2002 trilyon dolar üretim yapan, 500 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye bekliyoruz. Fert başına milli geliri 25 bin dolara çıkarmak istiyoruz. 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara çıkardığımız gibi. Türkiye’deki bu potansiyelle bundan sonraki 10 yılda olacakları tahmin etmek zor değil.”
"ÇETELERLE MÜCADELE EDİYORUZ"
Milli mücadele yıllarında çetelerin ülkenin kurtuluşu için mücadele verdiğini hatırlatan Ergün, bugünkü çetelerin ise memleketin önüne büyük engel olduğunu kaydetti.
KMTSO Başkanı Kemal Karaküçük de kentteki ekonomik potansiyel ve üretimle ilgili bilgi verdi. Programın sonunda Belediye Başkanı Mustafa Poyraz Bakan Ergün'e "İstiklal Madalyası" tablosu hediye etti.
Toplantıya, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Türkiye Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, AK Parti milletvekilleri Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu, Sıtkı Güvenç, CHP Milletvekili Durdu Özbolat, MHP Milletvekili Mesut Dedeoğlu, Vali Şükrü Kocatepe, Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, işadamları ve diğer ilgililer katıldı.