3. Geleneksel Prematüre Günü Renkli Görüntülere Sahne Oldu

ADÜ Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Yemekhanesi’nde gerçekleştirilen etkinliğe; ADÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Oğurlu, Başhekim Yardımcıları Prof. Dr. Bakiye Uğur, Doç. Dr. Yüksel Yıldız, Hastane Müdür Yardımcısı Arzu Karakaş Demir, Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferah Sönmez, Pediatrik Neonatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Münevver Kaynak Türkmen, Pediatrik Allerji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yenigün, öğretim üyeleri ve Prematüre bebek sahibi aileler ile çocuklar katıldı.

Etkinlik esnasında duygulu anlar yaşanırken, konuşmaları için kürsüye davet edilen Prematüre bebek sahibi ailelerden bazıları gözyaşlarını tutamadı.

Etkinlik çerçevesinde Prof. Dr. Münevver Kaynak Türkmen yaptığı konuşmada "Sağlıklı bir yaşamın temeli sağlıklı bir gebelik ve zamanında sağlıklı bir doğumda atılır. Ancak bazı bebekler zamanında önce doğarlar. İşte 37 haftalık gebelik süresi tamamlanmadan önce doğan bebeklere prematüre bebekler denir. 2008 Avrupa Perinatal Sağlık Raporu’na göre, Avrupa Birliği’nde erken doğumun görülme sıklığı İrlanda’da yüzde 5,5 ile Avusturya’da yüzde 11,4 arasında değişmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2012’de yayınlanan ve 184 ülkenin yer aldığı ‘Erken Doğum Hakkında Küresel Eylem Raporu’nda, Dünya’da prematüre doğum oranlarının yüzde 5-18 arasında değişmekte olduğu bildirilmiştir. Ülkemizde ise 2010 yılı canlı doğum sayısı 1 milyon 298 bin 300 olduğu, prematüre doğum oranının ise yüzde 11.97 olduğu Sağlık Bakanlığı verilerinde belirtilmektedir” dedi.

Dünyada ve Türkiye’de son yıllarda prematüre bakımında ciddi gelişmeler sağlandığını fakat prematüre doğum oranlarının azaltılması konusunda belirgin bir ilerleme kaydedilemediğini vurgulayan Kaynak Türkmen, “Son yıllarda pek çok ülkede prematüre doğum oranlarının yükselişte olduğu, 1995 yılından günümüze, prematüre doğum oranlarında 2 kata yakın artış olduğu bildirilmektedir. Erken doğan çocuklar ve aileleri çoğu zaman, tıbbı, psikolojik, duygusal ve mali zorluklarla başa çıkmak zorunda kalmaktadırlar. Ayrıca bu çocukların, doğumdan sonraki, erken dönemdeki sağlık sorunlarının çözümü için ileri teknoloji ile beraber ileri beceri ve eğitime sahip sağlık çalışanına ihtiyaç duyulur. Ülkemizde erken doğan bebeklerin izlendiği yoğun bakım üniteleri henüz yeterli olmadığından erken doğan bu bebekler her zaman şanslı olamamaktadır” şeklinde konuştu.

ADÜ Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nin üst düzeyde bir yoğun bakım ünitesi olduğunu dikkat çeken Kaynak Türkmen, “Şu anda 25 Yoğun Bakım Küvözü, 16 solunum cihazı ve yoğun bakım için gereken tüm ekipmanları ile en üst düzeyde yoğun bakım ünitesidir. Çok yakında ünitemizin alt yapı çalışmaları bittiği zaman 35 yenidoğan yoğun bakım yatağı ile bölgemiz hasta yenidoğan bebeklere ve premature doğan bebeklere hizmet vermeye başlayacak" diyerek sözlerini tamamlandı.