İzmir'de Yenilenen Hasanağa Bahçesi Açıldı

Buca ilçesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından yenilenen Hasanağa Bahçesi, törenle açıldı.

Törende konuşan Aziz Kocaoğlu, bir levanten ailesi olan Alliotti'lere ait olan bahçenin Ödemiş eşrafından Hasanağa tarafından alındığını, parkın 2003 yılında Büyükşehir Belediyesi'ne tahsis edildiğini belirterek 96 bin metrekarelik alandaki bahçeyi elden geçirerek tekrar yaşanılası bir hale getirdiklerini, alanın bir spor merkezi hüviyetine büründüğünü ifade etti.

10 Kasım'da bir gazetede yayınlanan "Olmasaydı da olurduk" yazılı reklama tepki gösteren Kocaoğlu, buna bir İzmirli hemşehrilerinin suç duyurusunda bulunduğunu, İzmir'in Atatürk'e hukuken de sahip çıktığını söyledi.

Yurt tartışmalarına da değinen Kocaoğlu, okul yapabilen, eğitim destek veren belediyelere yurt yapma izninin de verilmesi gerektiğini, yeni yapılacak yurtların stüdyo daire tipinde tek kişilik yaşam alanlarından oluşması gerektiğini ifade etti.

Konak Meydanı'ndaki binaların yıkılarak meydanın eski haline getirilmesi önerisine dikkati çeken Kocaoğlu, bunun belediyeyi aşan büyük bir proje olduğunu, mali portresinin de çok yüksek olduğunu kaydederek, "İnşallah ülke o kadar zenginleşir ki bunun da bedeli ödenir ve Konak eski haline dönüştürülür" dedi.

Kocaoğlu, konuşmasında İl Özel İdaresi'ne ait Sümerbank arazileri konusundaki tartışmalara da değindi. Eski Vali Cahit Kıraç ve dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile yaptıkları görüşmelerde alanın bir kısmına müze, kongre merkezi yapılmasını konuştuklarını anlatan Kocaoğlu, alan içinde 10-15 bin metrekarelik turizm ticaret yerinin bulunduğunu ifade etti.

Kocaoğlu, Günay'ın müze yatırımını turizm ticaret alanını özel bir şirkete verme karşılığı yaptıracağını belirterek, şöyle konuştu:

"Kimin malını veriyorsun, İl Özel İdaresi'nin malı. Bu mal İzmir'in yerel serveti. 'Biz bunu götürecek miyiz' diyor. Siz de götürmeyeceksiniz biz de götürmeyeceğiz. 10 senedir belediye başkanlığı yapıyoruz bir kuruşluk mal satmadık, hep aldık. Ama siz dün Karayolları arsasını sattınız, TEKEL'in zaten tüm mallarını sattınız, bugün SEKA'nın 3 bin 600 metrekare arsasını satıyorsunuz, DSİ arazisinin harita çalışmalarını yapıyorsunuz, daha neler neler. Alacaksınız burayı da satacaksınız. Siz bize hakkımızı verin. İzmir'in hakkını verin.

Madem ki İl Genel Meclisinin tüm görevlerini büyükşehir devralıyor, tüm köylerin altyapı yatırımını, Ankara'dan gelen talimatlarla paraları şuraya buraya harcayıp sizin yapmadığınız bu yatırımları biz yapacağız, bize hakkımızı verin.

O serveti bize verin, kentin yararına kime lazımsa, Kültür Bakanlığı'na, emniyete hangi kamu kurumuna lazımsa öncelik sıralamasına bakarak verelim. İzmir'in malı, il özel idaresinin malı, altını çizerek söylüyorum emin ellerde olsun, satacak adamın elinde olmasın. Miras yiyip kamu servetini tüketen insanların elinde olmasın."

İzmir'de imar konularında açılan davalara artık dur denmesi gerektiğini de söyleyen Kocaoğlu, "Uzlaşarak, anlaşarak plan yapmak, herkesin düşüncesini alarak orta noktayı kamu yararını bulup plan yapmak durumundayız. Talana hayır kalkınmaya evet, uzlaşarak plan yapmaya evet, kamu malını yok pahasına satmaya hayır. Kentimizi bu anlayışla yönetmek zorundayız" dedi.

Kocaoğlu, seçim atmosferine girildiğini, gelecek dönemde çok şeyin konuşulacağını, tartışılacağını belirterek, "Zamanı geldikçe diğer tüm konuları konuşuruz, dertleşiriz" diye konuştu.

Buca Belediyesi Başkanı Ercan Tatı ile eski bakan ve Buca belediye başkanlarından Işılay Saygın ise konuşmalarında, Hasanağa Bahçesi içindeki Atatürk Gençlik ve İzcilik Merkezi'nden "Atatürk" isminin kaldırılmasına tepki gösterdi.