Makedonya'nın Nazar Boncuğu Açıklaması

Makedonya'nın "nazar boncuğu" olarak nitelendirilen gölün yer aldığı Ohri kenti, doğal güzellikleri, tarihi, Osmanlı'dan kalma Safranbolu evlerine benzer mimari yapısı, kalesi ve yaşlı çınarıyla, turistleri cezbediyor.


Makedonya'nın güzel şehirlerinden Ohri, kendisiyle aynı ismi taşıyan gölün kıyısında kurulu. Balkanlar'daki önemli turizm merkezlerinden biri olan Ohri, denize kıyısı olmayan ülke vatandaşları için de tatil merkezi özelliğinde. Kentte, Osmanlı döneminden kalma 10 cami, 1 de tekke bulunuyor. Karabük'ün Safranbolu ilçesindeki Osmanlı mimarisini andıran yapıların da bulunduğu şehir ve Ohri Gölü, UNESCO tarafından dünya mirası listesine alınmış.

Günümüzde turizm kenti olarak tanınan Ohri, iyi muhafaza edilmiş eski kenti, Orta Çağ dönemine dayanan hisarları, kiliseleri, manastırları ve camileriyle sadece Balkan ülkelerinden gelenleri değil, tüm Avrupa'dan ve Asya'nın bazı ülkelerinden ziyaretçileri cezbediyor.

- Makedonya'nın incisi: Ohri Gölü

Oluşum bakımından Balkanlar'daki en eski ve derin göl olan Ohri'nin 3'te 2'si Makedonya'ya, geri kalan kısmı Arnavutluk'a ait. Gölün kenarına kurulmuş üç şehirden Ohri ve Struga Makedonya içinde, Pogradec Arnavutluk'ta. O yöreye özgü dünya çapında öneme sahip çok sayıda canlı türünü barındırmasıyla önem kazanan Ohri Gölü, daha çok alabalığı ile ünlü.

Uzunluğu 30,4 kilometre, genişliği 14,8 kilometre, ortalama derinliği 155 metre ve en derin yeri 295 metre olan göl, yapılan tekne turlarıyla bölge turizminin lokomotifi olarak gösteriliyor.

Ohri kentinde üretilen inciler, yabancı turistlerin tercih ettiği hediyelik eşyalar arasında ilk sırada geliyor. Ohri incisi, adını aldığı gölden çıkartılan midye kabuğunda bulunan, beyaz ve sert maddenin işlenerek sedef haline getirilmesiyle elde ediliyor. Yine gölde bulunan ve "Paşita" adıyla bilinen balığın pullarının işlemden geçirilmesiyle elde edilen sıvının, sedefin üzerine uygulanmasıyla parlak bir hal alıyor.

Ziyaretçilerinin çoğu, lezzetli alabalığıyla ünlü Ohri Gölü'nün üzerinde feribot gezintisine çıkıyor. Göl, yaklaşık 2 bin 600 kilometrekarelik bir alanı suluyor.

- Asırlık çınar

Ohri'nin meydanındaki yaşlı çınar, gelen turistlerin ilgisini çeken yerlerin başında geliyor. Ziyaretçiler, koruma altında tutulan çınar için "Belki de asırlık çınarda, görkemli bir geçmişin bütün izleri saklı" yorumunda bulunuyor.

- Osmanlı hakimiyetiyle yükselen şehir

Arkeolojik bilgilere göre 6000 yıllık bir yerleşim tarihine sahip Ohri bölgesinde, bilinen ilk yerleşimciler Frigler ve Enheleler. MÖ 4. yüzyılda Ohri, Makedonya Kralı 2. Filip'in egemenliğine geçmiş. 6. yüzyılda Güney Slavları bölgede küçük idari yapılar kurmuş. Bu Slav bölgeleri MS 785 yılında 6. Konstantin tarafından Doğu Roma sınırlarına katılmış. 867 yılında şehir, Bulgarların egemenliğine girmiş, 990-1015 yılları arasında da Ohri, Birinci Bulgar Devleti'nin başkenti olmuş. Sonrasında, 1018 yılında Doğu Romalılar şehri tekrar ele geçirmiş.

Osmanlı hakimiyetine 1395 yılında giren Ohri, Türk dönemiyle beraber büyük değişiklikler yaşamış. Şehir, 18. yüzyılda ticaret alanında yükselmiş. Şehrin de dahil olduğu bölge, 19. ve 20| yüzyıl içinde Osmanlı İmparatorluğu topraklarının hareketli kısmında yer almış. Bölgedeki Osmanlı egemenliği 1912 yılına kadar sürmüş.

Osmanlı döneminin ardından küçüklü büyüklü birçok muharebe sonrasında Ohri'nin de yer aldığı bölge, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı egemenliğinde kalmış. Krallık, sonrasında Yugoslavya Krallığı olarak 1943 yılına dek bölgeye egemen olmuş.

Osmanlı sonrasındaki bu dönem, Ohri'nin çehresinde ve sosyal yaşamında ciddi bazı değişiklikleri getirmiş. Şehirde bulunan birçok Müslüman ibadethanesi ya tahrip edilmiş ya da tamamen yıkılmış, çoklukla bunların yerine de kiliseler inşa edilmiş.

Makedonya'nın 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nden bağımsızlığını ilan etmesiyle Ohri, bağımsız Makedonya Cumhuriyeti içinde yer almıştır. Ohri, Makedonya'nın bağımsızlığı sonrasında ülkenin en ünlü turizm merkezi olmuştur.

Ohri, aynı zamanda Slavlar için oldukça önemli olan Kiril alfabesinin doğduğu yer olarak kabul edilir.

Kaynak: AA