Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş Diyarbakır'da
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Burada köy yakıp, bu millete dışkı yediren zihniyetle Ankara'da bankanın içini boşaltan zihniyet aynıdır ve aynı adamlardır. Halkın çocuğuna ana dilde vereceği ismini engelleyen zihniyetle, başörtülü bir kardeşimizin sosyal hayatta bulunmasını engelleyen zihniyet aynı zihniyettir" dedi.
Kurtulmuş, Green Park Otel'de düzenlenen "Marka Şehirler İçin Kent Ekonomileri Forumu"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin o eski karanlık işlerinden kurtulduğunu, bir taraftan ekonomik yatırımların yoksunluğu, diğer taraftan devlet zihniyetinin halkını rakip, hatta iç düşman olarak görmesinin vermiş olduğu gerginliklerin uzun yıllar Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kalkınmasını geri bıraktığını, şimdi ise bir zihniyet değişimine gidildiğini belirtti.
Demokratikleşme paketinde ortaya konulan durumun bir niyet beyanı, istikamet tespiti ve zihniyet değişimi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, vatandaşının bütün farklılıklarından, dilinden, dinlediği türküden, başını örttüğü başörtüsünden, mezhebinden, meşrebinden korkan bir devlet anlayışını elemek, vatandaşını bütün bu farklılıklarını bir zenginlik olarak gören, bütün bunların önünü açmaya yeltenmiş bir Türkiye, devlet ve zihniyet anlayışını hep beraber yaşadıklarını bildirdi.
- Çözüm süreci
Birkaç ay içerisinde demokratikleşme paketinde öngörülen gelişmelerin yaşanacağını, ondan sonra yeni paketler ve adımlar gerçekleştirileceğini anlatan Kurtulmuş, eski Türkiye'nin kirli, karanlık ve gerçekten içinde tuzaklar dolu, labirentlerine bir daha asla geri dönülmeyeceğini vurguladı.
"Aklımızın ucundan dahi geçmeyecek işler bugün yapılıyor. İbrahim Tatlıses'in Kürtçe şarkı söylemesinin, Kürtçe kasetlerin yasak olduğu bir Türkiye'den bugün geldiğimiz nokta herhalde kabili kıyas değildir" diyen Kurtulmuş, Türkiye'de çözüm sürecinin devam edeceğini, sürece mani olmaya kalkanların olabileceğini, Türkiye'de terörün sona erdirilmesi, barışın sağlanması yönündeki en önemli gücün halkın kendisi olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'de bütün halkın bir arada barışın sağlanmasını istediğini, onun için çözüm iradesinin kuvvetli olduğunu aktaran Kurtulmuş, çözüm sürecine mani olmak isteyenlerin önce karşısında Doğu ve Güneydoğu halkı olmak üzere bütün halkı bulacağını söyledi.
-"Türkiye tek kuruşunu kirli oyunda kaybetmeyecek"
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Hallkımız bu iradeye sahip olduğu sürece bizler de siyasi irade olarak sürece devam edeceğiz. 28 yıllık bu süreçte 30 bine yakın insanımız maalesef öldü. Fırat'ın doğusunda 10 bine yakın faili meçhul cinayet işlendi. İşkencelerden, köy yakmalardan, adam kaçırmalardan hepiniz haberdarsınız, bir çoğuna şahit oldunuz. Çözüm ve barış oldukça bir tek gencimiz ve insanımızı bu kirli oyunda kaybetmeyeceğiz. 28 yılda terörün Türkiye'ye maliyeti en az 1,2 trilyon dolardır. Bu parayı maalesef bu kirli oyuna harcamamış olsaydık, Türkiye'de şu anda var olan her aileye bir ev ve bir araba vermek mümkündü. İnşallah bundan sonra Türkiye bir tek kuruşunu dahi bu kirli oyunda kaybetmeyecektir."
Geri kalmış bölgeleri slaytlarla gösteren Kurtulmuş, bölgeler arası dengesizlik ve gelir dağılımı adaletsizliği olduğunu, Diyarbakır'ın da geri kalmış iller arasında bulunduğunu aktardı.
Bölgeler arasında dengeyi sağlamak istediklerini, çözüm süreciyle Türkiye'nin önemli bir atılım yapacağını kaydeden Kurtulmuş, süreçle bölgede yatırımların ileri bir seviyeye gideceğini, bunun için bölgedeki işadamları ve sivil toplum kuruluşlarına büyük görev düştüğünü anlattı.
"Hep beraber elimizi, bedenimizi taşın altına koyacağız. Türkiye ileriye doğru gidiyor. Türkiye'nin siyasi anlamda demokratikleşmesini önleyenler, hiç şüpheniz olmasın aynı zamanda bu memlekette halkın fukaralaşmasından medet umanlardır. Bu memlekette fukaralığı, işsizliği, ekonomik kalkınmayı önleyeceksek, ekonomik kalkınmayı sağlayacaksak bu tablo ve görüntüyü tersine çevireceksek bunun bir tek koşulu var. Her alanda atılımı, yenileşmeyi, değişimi esas alacağız" diyen Kurtulmuş, halkın gücünden başka hiçbir gücü görmeyeceklerine işaret etti.
-"Ekonomik güç devşirenler vardı"
Demokrasilerle Türkiye'nin darbelerle önünün kesildiği dönemlerin Türkiye'nin sanayileşmesinin ve ekonomik kalkınmasının geri bırakıldığı, devlet eliyle zenginlerin oluşturulduğunu, devletin borçlandırıldığı dönemler olduğunu dile getireren Kurtulmuş, 28 Şubat'ta topları, tankları çıkardıklarını, balans ayarı yaptıklarını, şimdi ise 28 Şubat'ın mahkemede hesap verdiğini belirtti.
Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama bir de görmediğimiz unsurlar vardı. Perdenin arkasında palet şakırtılarının içerisinde ekonomik güç devşiren çevreler vardı. Elini ovuşturarak bankaların içini boşaltanlar, devleti borçlandıranlar vardı. 28 Şubat'ta 291 milyar dolar bu milletin parası çalındı. Birtakım sahtekarlar banka operasyonlarıyla devleti gereksiz yere borçlandırarak 291 milyar dolar bu milletin parasını çaldı. Milleti irticayla uyutarak arkasından milletin ekonomik gücünü çaldılar. Türkiye demokratikleştikçe bu beylere fırsat verilmiyor. AK Parti iktidara geldiği zaman devletin borçlanma faizi yüzde 63 civarındaydı. Mayıs ayında Gezi olayları öncesinde tarihimizin en düşük noktasına indi.
Türkiye demokratikleştikçe bunlara yapabiliyorsunuz. Elinde gücü bulunduran, eski Türkiye'nin derin devlet diyoruz ya derin devlet konuşmadıkça Türkiye'nin gücü de artıyor. Burada köy yakıp, bu millete dışkı yediren zihniyetle Ankara'da bankanın içini boşaltan zihniyet aynıdır ve aynı adamlardır. Halkın çocuğuna ana dilde vereceği ismini engelleyen zihniyetle, başörtülü bir kardeşimizin sosyal hayatta bulunmasını engelleyen zihniyet aynı zihniyettir. Bunları her alanda engellemek siyasetin sorumluluğudur. Milletin talebidir. Onun için ekonomik, sosyal ve sosyal gelişmeyi birbirinden ayırmıyoruz. İnşallah birkaç yıl sonra başka bir Diyarbakır ve Türkiye konuşacağız."
Foruma, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Galip Ensarioğlu, Mine Lök Beyaz, Cuma İçten, Süleyman Hamzaoğulları, AK Parti İl Başkanı Aydın Altaç ile sivil toplum kuruluş temsilcileri ve kanaat önderleri katıldı.