Görme Engelli Sefa’nın Hayali Müzisyen Olmak
Amasya Merzifon'da yaşayan 19 yaşındaki görme engelli Sefa Kılıç, bir yaşındayken geçirdiği bir rahatsızlık sebebiyle görme yeteneğini kaybetmesi yanında karaciğer hastalığı ortaya çıktı.
Kılıç, bu eksikliğinin hiçbir zaman yaşama sevincine engel olmadığını söyledi.
Yaşadığı tüm zorluklara rağmen hayata sımsıkı tutunduğunu belirten Kılıç, müzisyen olmak istediğini ifade etti.
Merzifon'da Sarıbuğday köyünde yaşayan görme engelli Sefa Kılıç, insanların, dağın zirvelerini gözünde büyüttüğü sürece oralara hiçbir zaman çıkmayacaklarını kaydetti.
Kılıç, “Bir şeyleri başaracağımıza inanır ve gayret edersek onu muhakkak başarabiliriz. Toplumumuz günümüzde hala engellileri yadırgıyor. Kişi engelli olsa bile azimle çalışıldığı takdirde her istediğini yapabilir ve insanların kendilerine bakış açılarını değiştirebilir.” dedi.
Herkesin engelli adayı olduğu sözüne kendisinin iyi bir örnek olduğunu belirten Sefa Kılıç, karanlık dünyasında yaşadığı sıkıntıları şöyle anlattı: “Biz engellilerin yaşadığı en büyük sorun çevremizde dışlanıyor olmamız. Çevremizde bizlerle alay edenler ve durumumuzdan faydalanıp bizi üzecek şekilde konuşanlarla çok sık karşılaşıyoruz. Sosyal engellere takılmamak için görme engelliler için hayati öneme sahip aktivitelere yönelmemiz gerekiyor.
Ben artık hayatıma alıştığım için ihtiyaçlarımı kendim karşılayabiliyorum. Başkasından hiçbir şekilde yardım almadan abdestimi alıp, namazlarımı kılabiliyorum. Yemeğimi kendim yiyebiliyor ve yol güzergâhını daha önceden belirlediğim şekilde evimizin etrafında dolaşabiliyorum. Göremediğim için mutsuzluk hissetmiyorum, sadece gereken gayreti de göstererek hedeflerime ulaşmak istiyorum.”“TEK HAYALİM MÜZİSYEN OLMAK”
Allah’a olan inancının hayata tutunmasındaki en büyük güç olduğunu ifade eden Kılıç, müzisyen olma hayallerini gerçekleştirebilmek için yetkililerden yardım istiyor. Kılıç, şunları ifade etti: “Gözlerimi yitirsem de hayata tutunmada umudumu hiç yitirmedim. Umutlarımla yaşıyor, bir an önce karanlık dünyama ışık tutulmasını istiyorum. Birinci hayalim okuma yazmayı öğrenmekti. Şu an o hedefime adım adım ilerliyorum. Köyümüzden, haftanın iki günü Merzifon’a gelerek Rehberlik ve Araştırma Merkezi'nde bizler için açılan kursa katılıyorum. Şu an ikinci hedefim ise müzisyen olmak. Bunun içinde önümde engeller var. Çünkü müzisyen olabilmem için gerekli müzik aletlerim yok. Hayalime kavuşmak için yetkililerden ve iş adamlarından yardım eli bekliyorum. Ailemin bana müzik aleti alması imkânsız olduğu için destek bekliyorum. Eğer bu isteğim yerine gelirse hem gün içerisinde sıkılmayacağım hem de aile geçimine katkı sağlayacağım." Oğullarının mutlu olması için çaba sarf ettiklerini belirten Baba Ramazan Kılıç ise çocuklarının istek ve arzularına hayat şartlarından dolayı cevap veremediklerini söyledi.
Baba Kılıç, engelli ailelerin yaşadığı zorlukları ise şöyle anlattı: “Oğlumun gözlerinde henüz bir yaşındayken şaşılık meydana geldi. Doktor göz kanseri teşhisi koydu. Daha sonra köylülerimiz kendi arasında para topladı ve biz o paralarla çocuğumuzu Ankara’ya götürdük. Orada bir hastanede lazer tedavisi gördü ancak gözlerinde yüzde 85’e yakın görme bozukluğu meydana geldi.Oğlumda şimdi de Hepatit B taşıyıcılığı saptandı, üzüldüğü ve sıkıldığı anlarda bayılıyor. Çocuğumun yüzünün gülmesi için her türlü zorluklara katlanıyorum. Örneğin okumaya çok hevesliydi. Köyümüz Merzifon’a 12 km uzaklıkta. Arabamız da olmadığı için asfalta çıkıyoruz.”
Yaşadığı tüm zorluklara rağmen hayata sımsıkı tutunduğunu belirten Kılıç, müzisyen olmak istediğini ifade etti.
Merzifon'da Sarıbuğday köyünde yaşayan görme engelli Sefa Kılıç, insanların, dağın zirvelerini gözünde büyüttüğü sürece oralara hiçbir zaman çıkmayacaklarını kaydetti.
Kılıç, “Bir şeyleri başaracağımıza inanır ve gayret edersek onu muhakkak başarabiliriz. Toplumumuz günümüzde hala engellileri yadırgıyor. Kişi engelli olsa bile azimle çalışıldığı takdirde her istediğini yapabilir ve insanların kendilerine bakış açılarını değiştirebilir.” dedi.
Herkesin engelli adayı olduğu sözüne kendisinin iyi bir örnek olduğunu belirten Sefa Kılıç, karanlık dünyasında yaşadığı sıkıntıları şöyle anlattı: “Biz engellilerin yaşadığı en büyük sorun çevremizde dışlanıyor olmamız. Çevremizde bizlerle alay edenler ve durumumuzdan faydalanıp bizi üzecek şekilde konuşanlarla çok sık karşılaşıyoruz. Sosyal engellere takılmamak için görme engelliler için hayati öneme sahip aktivitelere yönelmemiz gerekiyor.
Ben artık hayatıma alıştığım için ihtiyaçlarımı kendim karşılayabiliyorum. Başkasından hiçbir şekilde yardım almadan abdestimi alıp, namazlarımı kılabiliyorum. Yemeğimi kendim yiyebiliyor ve yol güzergâhını daha önceden belirlediğim şekilde evimizin etrafında dolaşabiliyorum. Göremediğim için mutsuzluk hissetmiyorum, sadece gereken gayreti de göstererek hedeflerime ulaşmak istiyorum.”“TEK HAYALİM MÜZİSYEN OLMAK”
Allah’a olan inancının hayata tutunmasındaki en büyük güç olduğunu ifade eden Kılıç, müzisyen olma hayallerini gerçekleştirebilmek için yetkililerden yardım istiyor. Kılıç, şunları ifade etti: “Gözlerimi yitirsem de hayata tutunmada umudumu hiç yitirmedim. Umutlarımla yaşıyor, bir an önce karanlık dünyama ışık tutulmasını istiyorum. Birinci hayalim okuma yazmayı öğrenmekti. Şu an o hedefime adım adım ilerliyorum. Köyümüzden, haftanın iki günü Merzifon’a gelerek Rehberlik ve Araştırma Merkezi'nde bizler için açılan kursa katılıyorum. Şu an ikinci hedefim ise müzisyen olmak. Bunun içinde önümde engeller var. Çünkü müzisyen olabilmem için gerekli müzik aletlerim yok. Hayalime kavuşmak için yetkililerden ve iş adamlarından yardım eli bekliyorum. Ailemin bana müzik aleti alması imkânsız olduğu için destek bekliyorum. Eğer bu isteğim yerine gelirse hem gün içerisinde sıkılmayacağım hem de aile geçimine katkı sağlayacağım." Oğullarının mutlu olması için çaba sarf ettiklerini belirten Baba Ramazan Kılıç ise çocuklarının istek ve arzularına hayat şartlarından dolayı cevap veremediklerini söyledi.
Baba Kılıç, engelli ailelerin yaşadığı zorlukları ise şöyle anlattı: “Oğlumun gözlerinde henüz bir yaşındayken şaşılık meydana geldi. Doktor göz kanseri teşhisi koydu. Daha sonra köylülerimiz kendi arasında para topladı ve biz o paralarla çocuğumuzu Ankara’ya götürdük. Orada bir hastanede lazer tedavisi gördü ancak gözlerinde yüzde 85’e yakın görme bozukluğu meydana geldi.Oğlumda şimdi de Hepatit B taşıyıcılığı saptandı, üzüldüğü ve sıkıldığı anlarda bayılıyor. Çocuğumun yüzünün gülmesi için her türlü zorluklara katlanıyorum. Örneğin okumaya çok hevesliydi. Köyümüz Merzifon’a 12 km uzaklıkta. Arabamız da olmadığı için asfalta çıkıyoruz.”