Bitlis Barosu’ndan Chp’li Güler’e Tazminat Davası
Bitlis Baro Başkanı Enis Gül, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’e, TBMM Genel Kurulu’nda yapmış olduğu, “Türk ulusuyla Kürt milliyetçiliğini eşit, eş değerde gördüremezsiniz” konuşması nedeniyle tazminat davası açtı.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesinde, "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir" denildiğini hatırlatan Gül, “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. Anayasamızın 90. maddesi gereği atıf yapılan AHİS 14. maddesinde bu sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma; cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayrımcılık yapılmadan sağlanır. Yine Türk Medeni Kanunu’nun 8. maddesinde, ‘Her insanın hak ehliyeti vardır. Buna göre bütün insanlar, hukuk düzeninin sınırları içinde, haklara ve borçlara ehil olmada eşittirler’ deniliyor” şeklinde konuştu.
Birleşmiş Milletlerin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 1. maddesinde, "Bütün insanların özgür, onur ve haklar bakımından eşittir" denildiğini de anlatan Enis Gül, “Yine İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 2. maddesine göre ‘Herkes; ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi bir ayrım gözetmeksizin bu bildirge ile ilan olunan bütün haklar ile bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Ayrımcılığa karşı bütün taraf ülkelerin vatandaşlarının hakları güvence altına alınmıştır’ deniliyor. AİHS’nin 14. maddesinde de, ‘Bu sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayrımcılık yapmadan sağlanır’ demek suretiyle ayrımcılık yasaklanmıştır. Anayasa'mız, Medeni Kanun'umuz, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi hükümlerden de anlaşılacağı üzere, davalı bu hükümlere aykırı davranarak müvekkillerimiz olan Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ayrımcılık yapmıştır. Davalı bu tür beyanları ile Türkiye Cumhuriyetinin Kürt kökenli vatandaşı olan müvekkillerimize açıkça hakaret etmiştir. Davalı ulusal ve yerel basın yoluyla onları aşağılayarak onurlarını kırmış ve müvekkilleri küçük düşürmüştür. Davacılar bu beyanlar karşısında büyük elem ve üzüntü içine düşmüşlerdir. Bundan dolayı tazminat davası açıyoruz” ifadelerini kullandı .
