Eline kağıt tutuşturan Avrupalı bakana sert cevap
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin hiçbir müzakere salonuna başı eğik girmediğini belirtirken Avrupalı bir bakanın kendisinde Boşnaklarla ilgili ilettiği bir kağıda verdiği cevabı anlattı.
Yemekte büyükelçiler ve eşlerinin yanı sıra çeşitli düzeyde bürokratlar milletvekilleri, Afganistan'daki helikopter kazasında şehit olan 11 askerin yakınları, Suriye'de kaçırıldıktan sonra serbest bırakılmaları sağlanan gazeteciler Cüneyt Ünal, Samet Doğan ve Adem Özköse'de yer aldı.
Türkiye'nin hiçbir müzakere salonuna başı eğik girmediğini söyleyen Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı mensuplarını''Kutlu bir yolculukta beraber yürüyen yolcular'' olarak tanımladı. Dışişleri teşkilatının reform süreciyle ortaya çıkmadığını, köklü bir geleneğe sahip olduğunu belirten Davutoğlu,''Usta-çırak, abi-kardeş ilişkisi içinde tecrübelerimizi birbirine aktarıyoruz'' dedi.
Millet iradesine dayanmayan hiçbir rejimin yaşayamayacağının yakın dönemde meydana gelen olaylarda görüldüğünü söyleyen Davutoğlu, Türkiye'nin gücünün milletinden ve tarihinden geldiğinin altını çizdi, sağlam ekonomi ve güçlü demokrasi vurgusu yaptı.
Davutoğlu, milletin desteğinin kaybedilmesi ya da acziyet içine düşülmesi durumunda bundan yaralanmak isteyen birçok gücün ortaya çıkabileceğini ifade ederek,''Ayağımız sendelemeyecek, büyük sıkıntılar çeksek bile başımız hep dik olacak'' diye konuştu.
Ünlü Rus yazar Lev Nikolayaviç Tolstoy'un''Hacımurat'' eserinde Hacımurat'ın kılıcını teslim edip salona başı dik girdiği sahneden çok etkilendiğini hatırlatan Davutoğlu,''Hiçbir zaman hiçbir müzakere salonuna başımız eğik girmeyiz. Karşımızda kim olursa hangi gücü ve çıkarı temsil ediyor olursa olsun, oturduğumuz masada edilgen tarafta yer almayız'' ifadesini kullandı.
Kendisine uluslararası bir toplantıda, AB ülkelerinden bir bakanın''Boşnakların ikna edilmesi talebiyle'' uzattığı bir kağıdı hatırlatan Davutoğlu, şu cevabı verdiğini kaydetti:''Siz Balkanları da Türkleri de iyi tanırsınız. Balkanlarla ilgili bir kağıt bir Türk bakana verilmez. O kağıdı okumadım, ters çevirip iade ettim. Balkanlarla ilgili bir kağıt ya bir Türk bakan tarafından yazılıp size verilir, ya da o kağıt birlikte yazılır.''
Davutoğlu, nerede olursa olsun Dışişleri Bakanlığı mensuplarının insanla temas edeceğini vurgulayarak, Bosna ile ilgili verdiği bir örneği aktardı. Bosna'da katıldığı bir konserde yaptığı konuşmada,''Dünyadaki bütün şehirler yıkılsa ve sadece Saraybosna ayakta kalsa Saraybosna üzerinden insanlık yeniden inşa edilir'' sözlerini sarf ettiğinde, daha tercüman Boşnakça çeviri yapmadan tüm stadın ayağa kalkarak alkışladığını hatırlatan Davutoğlu, duruma şaşıran tercümana,''Eğer biz dilden kulağa konuşuyor olsaydık tercümeye ihtiyaç vardı. Gönülden gönüle konuşanlar için tercümeye ihtiyaç yok'' ifadelerini kullandığını belirtti.
Konuşmasında şehitlere de değinen Davutoğlu,''Onları ne kadar büyük rahmetle anarsak analım azdır'' dedi. Tüm yurt dışı ziyaretlerinde o ülkelerde bulunan şehitlikleri ziyaret ettiğini vurgulayan Davutoğlu,''Şehidimizin olduğu her yer bizim için vatan toprağı kadar azizdir. Şehidimizin olduğu her yerde büyükelçiliğimiz olacak'' değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu,''Myanmar'da, Afganistan'da, Somali'de ne işimiz var diye soranlara cevaben,''Tarih bilincine sahip olanlar Afganistan'ı da kendi vatan toprağı olarak görürler. İstiklal Harbimiz sırasında buradaki insanlar kollarındaki bilezikleri satarak bize yardım gönderdiler'' dedi.
Sakarya Savaşı sırasında ordunun bir askere dahi ihtiyacı varken, Gazi Mustafa Kemal'in Mareşal Fevzi Çakmak'a yazdığı mektupta yer alan şu ifadeleri hatırlattı:''Emrinizdeki subaylardan en iyilerini seçip Afganistan ordusuna gönderiniz.'' Bu olayın Türkiye'nin sınırötesi kardeşlik anlayışını gösterdiğinin altını çizen Davutoğlu, konuşmasının sonunda çalışmalarından dolayı Mogadişu Büyükelçisi Kamil Torun, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar, Özel Harekat Dairesi Başkanı Cemil Tonbul, Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar ve çok sayıda valiye teşekkür ve takdir plaketi verdi.