Düzce'de Kentsel Dönüşüm Toplantısı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hakkında bilgilendirme toplantısı yapan Çevre ve Şehircilik Düzce İl Müdürü Hasan Güven, kanunla birlikte önceliğin riskli yapıların ortadan kaldırılması olduğunu söyledi.

Düzce'de Kentsel Dönüşüm Toplantısı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çıkardığı 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hakkında bilgi vermek amacı ile bir toplantı düzenleyen Çevre ve Şehircilik Düzce İl Müdürü Hasan Güven, “Ülkemizde 1999 yılında Marmara depremleri, 2011 yılında Van depremi ve çeşitli afetlerin sonucu, afet sonrası değil afet öncesi önlem alma hususu büyük önem kazanmıştır. Bu çerçevede Kamuoyunda Kentsel Dönüşüm olarak adlandırılan 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile ilgili çalışma başlatılmış ve 31 Mayıs 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Bu kanunun temel amacı afetler sonrası bir daha can kaybı yaşanmaması için deprem, sel, heyelan, su baskını gibi, köhnemiş eski binaların afet riski altındaki alanların ve yapıların dönüşümüdür. Bu dönüşüm ile birlikte öncelikle afetler sonrası oluşabilecek can ve mal kayıplarını azaltmak, enerji tasarruflu akıllı binalar ve teknik altyapısı düzgün ekolojik dengeyi koruyan, çevreye duyarlı şehirler oluşması hedeflenmektedir. Bu kanunda ortaya çıkan başlıca 3 temel tanım riskli yapı, riskli alan ve rezerv yapı alanıdır. Riskli yapı, riskli alan içinde ve dışında fen ve sanat normlarına uymayan yapılardır. Riskli yapıların tespiti için öncelikle, yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından bir dilekçe ekinde tapu ve nüfus cüzdanı fotokopisi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan lisans almış olan kurum ve kuruluşlara başvurulmalıdır. Bu kuruluşlar 2007 Deprem Yönetmeliğine göre yapıların riskli olup olmadığını tespit yaparak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne bildirecektir” dedi.

İl Müdürü Güven, öncelikle gönüllülük esasına göre çalışma yapacaklarını belirterek ‘Riskli alan’ ise afet riski altında bulunan alanların belediye, il özel idaresi ya da Bakanlığın resen teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile belirleneceğini ’Rezerv yapı alanları’ ise idarece teklif edilip Bakanlıkça onaylanacağını belirterek “Kanunun özünde vatandaşla gönüllülük esasında anlaşma yer almaktadır. Bakanımız Erdoğan Bayraktar’ında ifade ettiği ‘Kentsel dönüşümü rızaya dayalı ve gönüllük esasına göre yürüteceğiz. Ana fikrimiz bu’ demiştir. Bu proje 20 yıllık bir dönüşüm projedir” diye konuştu.

Güven, Düzce’de 5 adet kamu kurumu ile özel kuruluşların lisanslı hale geldiğini ve vatandaşların buralara başvurabileceğini vurgulayarak “İlimizde riskli yapı tespitinde; Düzce Belediyesi, İl Özel İdaresi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Bakanlık tarafından lisanslandırılmıştır. Ayrıca Düzce Üniversitesi lisans almış olup, 1 adet özel firmanın ve 1 adet yapı denetim şirketinin lisans başvurusu bulunmaktadır. Binalarının riskli olup olmadığını tespit ettirmeleri için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvuru yapabilirler. 6306 Sayılı Kanun tespit kredisi, yıkım kredisi, konut kredisi, kira yardımı gibi olanaklar sunmaktadır. Bu krediler Bakanlık dönüşüm kredileri hesabından ve bankalar tarafından yapılmaktadır. Konut kredilerinde Dönüşüm Hesabından; 100 metrekareye kadar olan konutlar için güncelleme oranı aynen olup, 120 ay vade, 101- 150 metrekare arası güncelleme oranı artı yüzde 10 faiz ve 84 ay vade, 150 metrekareden fazla olan konutlar için güncelleme oranı artı yüzde 20 faiz 60 ay vade uygulanmaktadır. Ayrıca iş yeri kredileri de verilmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bankalar ile görüşmesi devam etmekte olup, bunlardan 8 tanesi Halkbank, Türk Ekonomi Bankası, Kuveyt Türk, Garanti Bankası, Şekerbank, Ziraat Bankası, Akbank, Vakıflar Bankası’yla da protokol imzalanması planlanmaktadır. Türkiye İş Bankası ve Deniz Bank ile protokol imzalanmıştır” ifadelerini kullandı.

Evini yıktırmak isteyenlere, yenisini yapmak isteyenlere kredi konusunda kolaylık sağlandığını söyleyen İl Müdürü Hasan Güven, “Banka ile yapılan protokol ile, azami kredi vadesi, en fazla 2 yıl ödemesiz dönemi de içerecek şekilde konutta 10, iş yerinde 7 yıl olacak, hak sahipliği bazında konut ve iş yerinde 100 bin, güçlendirmede 50 bin lira olmak üzere toplamda destek sağlanacak kredi tutarı 500 bin lirayı geçemeyecektir. Bu kapsamda yapılacak her türlü işlem harçlardan ve vergiden (ruhsat harcı, tapu harcı, noter harcı, belediye harçları, vs.) muaf olacaktır. Örneğin 100 bin TL, 120 ay vadeli konut kredisi kullanılması durumunda ödenecek toplam faiz tutarı yaklaşık 68 bin 850 TL olacaktır. Bu tutarın yaklaşık 30 bin TL civarındaki miktarı yüzde 4 faiz desteği sağlanarak Bakanlık tarafından karşılanacaktır. Aylık geri ödeme tutarı ise yaklaşık bin 140 TL olacaktır. (Güncel faiz oranlarıyla örnek olarak hazırlanmıştır) Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapılar ile uygulama alanı dışındaki riskli yapıların maliklerine aylık 600 Türk Lirasını geçmeyecek şekilde ve en fazla 18 ay kira yardımı yapılır. Dönüşüm hesabından yararlanılacak krediler için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine başvuru yapılmalıdır” şeklinde konuştu.

İl Müdürü Hasan Güven, vatandaşların zaman kaybetmeden başvuru yapması çağrısında bulunarak, “İlimizin 1. Derece deprem bölgesi olması ve özellikle 1999 depremi sonrası bin 100 adet orta hasarlı olarak kayıtlara geçmiş olan yapıların riskli olup olmadığının tespitini yaptırarak bu Kanunun imkanlarından yararlanmaları için bir an önce yapı maliklerinin lisanslı kurum ve kuruluşlara başvurarak risk tespiti yaptırmaları gerekir. Halen yürürlükte olan 7269 sayılı Afet Kanunu kapsamında orta hasarlı olarak tespit edilen bu konutların aynı kanuna göre durumlarında bir değişiklik bulunmamaktadır. Ancak bu durumdaki vatandaşlarımız için 6306 sayılı Kanun ayrı bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca halkımızın eskimiş, köhnemiş, düzensiz, itfaiye giremeyen sokakları bulunan mahallelerimizin birlikte hareket ederek riskli alan ilan edip, yaşanabilir bir mahalle oluşturmaları için bu dönüşüme ortak olmaları noktasında çaba harcamalıdır. Bu topyekun bir harekettir. Biz, yeni yaşam alanları oluşturmak için duyduğumuz heyecanla; çok çalışmaya, çok üretmeye talibiz, halkımızdan sorumluluk almalarını bekliyoruz. Zaman afetler sonrası yara sarma zamanı değil, afetler öncesi önlem alma zamanıdır” dedi.

Kaynak: İHA