Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitisü Anıldı
Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKD) ve Konak Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilen ‘Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü 70 Yaşında’ konulu sempozyum Konak Belediyesi Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Konak Belediyesi ve Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği’nin (YKKED) birlikte düzenlediği ‘Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü 70 Yaşında’ sempozyumu Konak Belediyesi Dr. Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşti.
Türkiye’nin dört bir yanından köy enstitüleri mezunlarını İzmir’de buluşturan sempozyum açılışında, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, gelen konukları sahneden alkışlayarak karşıladı.
Anadolu’da lapa lapa yağan kara ‘öksüz yamalığı’ denme hikayesini anlatan Başkan Tartan, yoksulluğun işareti bu deyimin Köy Enstitüleriyle değiştiğini ancak enstitülerin kapatılmasıyla halka yeniden öksüz yamalığı giydirildiğini söyledi.
YKKED üyelerine ve Köy enstitüsü mezunlarına teşekkür eden Başkan Tartan, şöyle konuştu: “Bu yürek zenginliği olmasa Cumhuriyetimize değer katan bu çok önemli yapıtaşı unutulacaktı. Konak Belediyesi olarak bizi biz yapan değerlere her zaman özen gösterdik. Bu değerleri anlamak, değerlendirmek ve onların güzelliğini yaşamak gerekiyor. Buradaki en önemli ayrıntılardan biri de vefa duygusu. Bu duyguyu yaşayan ve yaşatan her ortamda olmaya devam edeceğim.” Konak Belediye Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Adnan Akyarlı, bugün öğrencilerin ucube bir eğitim sistemiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, “4+4+4 eğitim sistemini gördükçe köy enstitülülerine olan özlemimiz artıyor. Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'nü gündemde tutup geleceğimizi karartmak isteyenlerin eylemlerine karşı durmalıyız” dedi.
Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş, köy enstitülülerinin ülkenin göz bebeği olduğunu, “Siyasal iktidar, bugün üniversitelere çeki düzen verme girişiminde bulunuyor. 1943'lü yıllarda Hasanoğlan'da kamucu, eşitlikçi bir eğitim sunuluyordu. Bugünkü eğitim sistemimizse piyasacı, dinselleşen bir sistem. Buna karşı Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'nü anlamamızın önemi ortaya çıkıyor” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Cumhuriyet Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık'ın yönetiminde Mehmet Başaran, Dr. Niyazi Altunya, Sabri Kurt, Tahsin Yücel, Dursun Kut katıldığı sempozyumun birinci oturumuna geçildi.
Babası Hicri Kızık'ın Hasanoğlan Köy Enstitülü bir eğitimci olduğunu belirten Serdar Kızık, köy enstitülü bir babanın oğlu olarak etkinlikte duygulu anlar yaşadığını söyledi.
Sempozyumda konuşan Tahsin Yücel de, köy enstitülülerinde demokratik bir eğitim uygulandığına değinirken, Sabri Kurt da 1947'den sonra 'köy enstitülülerinin temizlenmesi üzerine' hareket edildiğini, bu kurumlara öğretmen atanmadığını vurguladı.
Niyazi Altunya, “Köy enstitülülerinin yıkılışına bakılınca neden kurulduğu anlaşılıyor. Bu kurumlar beyin rafinesiydi. Köylerden enstitülülere seçilen çocuklar, mücadeleci ve kül yutmayan bir gençlikti” dedi.
Dursun Kut da, enstitülülerinin İsmail Hakkı Tonguç, Hasan Ali Yücel ve İsmet İnönü'yle anılması gerektiğini söyledi.
Etkinliğin ikinci oturumu Dr. Niyazi Altunya yönetiminde yapıldı. Oturumda, Pakize Türkoğlu, Dr. Alper Akçam, Prof. Dr. Songül Sallan Gül, Doç. Dr. Firdevs Gümüşoğlu yer aldı. Songül Sallan Gül yönetimindeki üçüncü oturumda, Prof. Dr. Zeki Arıkan, Prof. Dr. Oğuz Makal, Karabey Aydoğan, Dr. Figen Kıvılcım Çorakbaş konuştu.
Dr. Alper Akçam başkanlığındaki son oturumda Ali Kınacı, Nermin Yıldırım, Yavuz Ali Sakarya, Ali Salman bulundu .
Kaynak: İHA
Türkiye’nin dört bir yanından köy enstitüleri mezunlarını İzmir’de buluşturan sempozyum açılışında, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, gelen konukları sahneden alkışlayarak karşıladı.
Anadolu’da lapa lapa yağan kara ‘öksüz yamalığı’ denme hikayesini anlatan Başkan Tartan, yoksulluğun işareti bu deyimin Köy Enstitüleriyle değiştiğini ancak enstitülerin kapatılmasıyla halka yeniden öksüz yamalığı giydirildiğini söyledi.
YKKED üyelerine ve Köy enstitüsü mezunlarına teşekkür eden Başkan Tartan, şöyle konuştu: “Bu yürek zenginliği olmasa Cumhuriyetimize değer katan bu çok önemli yapıtaşı unutulacaktı. Konak Belediyesi olarak bizi biz yapan değerlere her zaman özen gösterdik. Bu değerleri anlamak, değerlendirmek ve onların güzelliğini yaşamak gerekiyor. Buradaki en önemli ayrıntılardan biri de vefa duygusu. Bu duyguyu yaşayan ve yaşatan her ortamda olmaya devam edeceğim.” Konak Belediye Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Adnan Akyarlı, bugün öğrencilerin ucube bir eğitim sistemiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, “4+4+4 eğitim sistemini gördükçe köy enstitülülerine olan özlemimiz artıyor. Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'nü gündemde tutup geleceğimizi karartmak isteyenlerin eylemlerine karşı durmalıyız” dedi.
Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş, köy enstitülülerinin ülkenin göz bebeği olduğunu, “Siyasal iktidar, bugün üniversitelere çeki düzen verme girişiminde bulunuyor. 1943'lü yıllarda Hasanoğlan'da kamucu, eşitlikçi bir eğitim sunuluyordu. Bugünkü eğitim sistemimizse piyasacı, dinselleşen bir sistem. Buna karşı Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'nü anlamamızın önemi ortaya çıkıyor” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Cumhuriyet Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık'ın yönetiminde Mehmet Başaran, Dr. Niyazi Altunya, Sabri Kurt, Tahsin Yücel, Dursun Kut katıldığı sempozyumun birinci oturumuna geçildi.
Babası Hicri Kızık'ın Hasanoğlan Köy Enstitülü bir eğitimci olduğunu belirten Serdar Kızık, köy enstitülü bir babanın oğlu olarak etkinlikte duygulu anlar yaşadığını söyledi.
Sempozyumda konuşan Tahsin Yücel de, köy enstitülülerinde demokratik bir eğitim uygulandığına değinirken, Sabri Kurt da 1947'den sonra 'köy enstitülülerinin temizlenmesi üzerine' hareket edildiğini, bu kurumlara öğretmen atanmadığını vurguladı.
Niyazi Altunya, “Köy enstitülülerinin yıkılışına bakılınca neden kurulduğu anlaşılıyor. Bu kurumlar beyin rafinesiydi. Köylerden enstitülülere seçilen çocuklar, mücadeleci ve kül yutmayan bir gençlikti” dedi.
Dursun Kut da, enstitülülerinin İsmail Hakkı Tonguç, Hasan Ali Yücel ve İsmet İnönü'yle anılması gerektiğini söyledi.
Etkinliğin ikinci oturumu Dr. Niyazi Altunya yönetiminde yapıldı. Oturumda, Pakize Türkoğlu, Dr. Alper Akçam, Prof. Dr. Songül Sallan Gül, Doç. Dr. Firdevs Gümüşoğlu yer aldı. Songül Sallan Gül yönetimindeki üçüncü oturumda, Prof. Dr. Zeki Arıkan, Prof. Dr. Oğuz Makal, Karabey Aydoğan, Dr. Figen Kıvılcım Çorakbaş konuştu.
Dr. Alper Akçam başkanlığındaki son oturumda Ali Kınacı, Nermin Yıldırım, Yavuz Ali Sakarya, Ali Salman bulundu .