5. Büyükelçiler Konferansı…

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Suriyeli kardeşlerimizi insani diplomasinin bir parçası olarak ülkemizde, evimizde ağırladık.

Bir daha olsa, bir daha ağırlarız" dedi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, 5. Büyükelçiler Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmasında, son 10 yılda yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının hayatını kolaylaştırmak için yapılan çalışmalar olduğuna dikkat çekerek, Almanya'da yapılan çalışmaları ve yeni açılan Berlin Büyükelçiliği'ni örnek verdi. Başkonsoloslukların önünde, eski binaların önünde boynu bükük bekleyen vatandaşların şimdi gururla Berlin Büyükelçiliği'ni seyrettiğini kaydeden Davutoğlu, "Bütün büyükelçiliklerimiz böyle olacak. İşte kudretin mekana yansıması budur" diye konuştu.

Bakan Davutoğlu, en liberal vize politikasını takip etmeye kararlı olduklarını vurgulayarak, "Bizim elimizde tek gücümüz var, insanımız. O insanımız ne kadar çok yere hareket ederse o kadar çok değer üretir. O insanlarımızın gittiği her yere büyükelçilik, başkonsolosluk açacağız. Anadolu'ya kan pompalayacak olan o harekettir" ifadesini kullandı.

AB ile vize konusunda belli bir aşamaya geldiklerini vurgulayan Davutoğlu, "Öyle veya böyle bir gün vatandaşlarımız Avrupa Birliği'nde vizesiz seyahat edecekler. Çünkü biz Avrupa'nın bir parçasıydık, bir parçasıyız, bir parçası olmaya hem de asli bir parçası olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin vize konusunda bir lütuf istemediğini belirten Davutoğlu, "Ama geri kabul anlaşmasıyla bizim üzerimize bütün külfet yüklenirken, vize muafiyetini zamana da bırakamayız. İlk günden itibaren söyledik. Söz verirseniz söz veririz, yazılı taahhütte bulunursanız yazılı taahhütte bulunuruz, fiili eyleme geçtiğinizde filli eyleme geçeriz. AB'nin artık müzakere doğasını anladık" şeklinde konuştu.

Bakan Davutoğlu, insani diplomasinin ikinci alanının kriz bölgelerindeki tutum olduğuna dikkat çekerek, Somali örneğini verdi. Türkiye'nin orada kapsamlı büyükelçilik açtığını ve Büyükelçilik çalışanlarının 1 yılda büyük fedakarlıkla çalıştığını belirten Davutoğlu, "Özellikle iki genç diplomatımızı burada anmak istiyorum. Erman Birdal ve Hatice Özlem Birdal. İnsanların gençlik hayalleri vardır, evlendiklerinde balayına giderler. Somali Büyükelçiliği'ni açmaya karar verdiğimizde gönüllü talebinde bulunduk bakanlıktan. Erman çıktı, 'ben hazırım' dedi.

O sırada Hatice hanımla sözlüydü. Hiç tereddüt etmedi, 'nişanım ne zaman, düğünüm ne zaman' demedi. Ben gidiyorum dedi.

Hatice hanım da 'O gidiyorsa ben de gidiyorum' dedi.

İşte hem insani aşk hem vatan aşkı. Bizim görmek istediğimiz diplomat prototipi budur" diye konuştu.

Mülteci politikasına da değinen Bakan Davutoğlu, şunları söyledi: "Türk milleti kendine yakışanı yapmıştır. Suriyeli kardeşlerimizi yine insani diplomasinin bir parçası olarak ülkemizde, evimizde ağırladık. Bir daha olsa, bir daha ağırlarız. Bize gelene kapı kapatmak bizim kültürümüzde yoktur. Emniyet için, güvenlik için, namusu için, canı için kapımıza kim gelirse, dinine, mezhebine, etnisitesine, hangi kökenden gelmiş bakmayız. Kapımızı açarız ve alırız. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti devleti nevzuhur bir devlet değildir. Gelenekler üzerine kurulmuştur." Türkiye'deki kampların yüksek standartlarına ve verilen hizmetlerin kalitesine dikkat çeken Bakan Davutoğlu, "Bizim mülteciler politikamız, açık ve iddialı bir şekilde söylüyorum, önümüzdeki dönemde mültecilik konusunda BM tarafından özel olarak incelenecek bir başarı hikayesidir. Çünkü Kofi Annan geldi, Brahimi geldi, bütün BM yetkilileri geldiğinde sadece hayretle bunu nasıl yapabildiğimizi soruyorlar ve teşekkür ediyorlar. Ban Ki-mun da bunu açıkça söyledi" dedi.

Kafkaslar, Ortadoğu ve Balkanlar gibi bölgelerle Türkiye arasındaki kültürel sınırlar söz konusu olduğunda bu sınırları tanımayacaklarını kaydeden Davutoğlu, Myanmar'da 2012 yılında büyükelçilik açtıklarını, Myanmar'da Arakanlı Müslümanlarla ilgili olaylar başladıktan sonra en aktif büyükelçiliğin Türk Büyükelçiliği olduğunu hatırlattı. Davutoğlu, "Myanmar değil, Pasifik'in ortasında bir ada olursa, o adada da bir zulüm varsa ve biz eğer bu zulme veya insanlık trajedisine kimseyi rahatsız etmeden müdahil olabileceksek oraya da gideriz" dedi.

Bakan Davutoğlu, Afganistan'da NATO'nun görevinin 2014'te biteceğine dikkat çekerek Afganistan'ı yeniden yapılandırma sürecinin adının İstanbul Süreci olduğunu söyledi.

Davutoğlu, "Biz Afganistan'dan çekilebilir miyiz? Biz Afganistan'ı unutabilir miyiz? Bizi İstiklal Harbi'nde unutmamış olan Afganlıları, Arakanlıları unutabilir miyiz, bu vefasızlığı yapabilir miyiz? Bizim milletimize vefasızlık yakışmaz" ifadesini kullandı.

BM sisteminin vicdandan yoksunlaştığını gösteren tablolar olduğunu ifade eden Bakan Davutoğlu, sistemin işlemesinde sıkıntılar olduğunu vurgulayarak BM Genel Kurulu'nda alınan kararların BM Güvenlik Konseyi'nde 5 üyeden herhangi biri tarafından veto edilebildiğini kaydetti.

Davutoğlu şöyle devam etti: "BM Genel Kurulu'nda 132 ülke Suriye konusunda Arap Ligi'nin ve bizim birlikte hazırladığımız karar tasarısına bu yıl içinde evet oyu verdi. Çok az ülke hayır dedi, gerisi çekimser kaldı. Ama uluslararası toplumu kim temsil ediyor. BM Güvenlik Konseyi mi, BM Genel Kurulu mu ? Genel Kurul'da herkes var. Bütün ülkeler var. Ama Güvenlik Konseyi'nde sınırla sayıda ülke ve nihayetinde 5 ülkenin dediği söz konusu. BM Genel Kurulu'dur vicdanı temsil eden. "
Kaynak: İHA