Leğen Kemiğinin Kırılması Ölüme Neden Olabilir
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr.Dr. Meftun Karataş, “Leğen kemiğin kırılması hastanın kaybedilmesine neden olabilir” dedi.
Park Ordu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Meftun Karataş yaptığı açıklamada, leğen kemiği kırıklarının çok fazla gözükmediğini, o nedenle çok fazla önemsenmediğinin altını çizerek, “Vücudun en önemli yapılarından biri leğen kemiğidir. Leğen kemiği kırıkları çok fazla görülmez, bu nedenle çok önemsenmez, genellikle yüksek enerjili travmalar ile meydana gelir. Bu yüksek enerji sadece leğen kemiğini kırmamakta içinde bulunan mesane, üretra, rektum gibi organların yaralanmasına neden olmakta, hatta bazen durdurulması çok zor olan kanamalara neden olup, hastanın kaybedilmesi gibi istenmeyen durumlarla sonuçlanabilmektedir” diye konuştu.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Karataş, leğen kemiği kırıklarının önemine dikkat çekerek, “Vücudun en önemli yapılarından biri leğen kemiğidir. Yürüme ve oturma sırasında gövdenin ve üst ekstremitelerin yükü alt ekstremiteye leğen kemiği vasıtasıyla aktarılır. Özellikle sakroiliak eklemler bu yük aktarımının yoğunlaştığı bölge olmaktadır. Diğer yandan önemli vasküler, nöral, genitoüriner yapılar ile gastrointestinal sistemin bir bölümü Leğen kemiği içinden geçmektedir. Bu özelliklerinden dolayı pelvik halkaya gelen travmalar ölüm ya da ciddi sakatlıklara yol açabilmektedir” şeklinde konuştu
Leğen kemiği yaralanmalarının ortopedik tedavisinde önemli sorunlar olduğunu söyleyen Opr. Dr. Meftun Karataş şunları kaydetti: “Ağrı, kısalık, pelvik çarpıklık, topallama, sakroiliak eklemi içeren Leğen kemiği yaralanmalarının genel sekelleridir. Leğen kemiğinin yük taşıyan bölgesinde meydana gelen kırıklar özellikle sakroiliak eklemi içeriyorsa uzun dönemde ağrı ve günlük aktiviteler de kısıtlanmalara yol açabilir ve ciddi travmalarda, halen kalıcı hasar oluşmasının ve ölümcül yaralanmaların primer nedenidir. Leğen kemiği anatomisi ve biyomekaniğinin daha iyi anlaşılması ve kırıkların oluş mekanizmasının ortaya konulması ile birlikte klinik ve radyolojik değerlendirmelerde fikir biriliği oluşmuştur.” Leğen kemiği kırıklarının 20-40 yaş arası ve 60 yaş üzerinde daha sık görüldüğüne vurgu yapan Opr. Dr. Meftun Karataş şu bilgileri verdi: “Leğen kemiği kırıklarında, düşük enerjili travmaya bağlı kırıkların tedavisi de basittir. İstirahat ve analjezik kullanımı ile düzelir. Yüksek enerjili travmaya bağlı Leğen kemiği kırıkları ise ağır yumuşak doku, organ yaralanmaları ve diğer iskelet sistemi yaralanmaları ile beraber görülür. Bunların değerlendirilmesi ve tedavisi daha komplikedir. Pelvik halka kırıklarının tedavisinde temel amaçlar; kemik anatomisinin sağlanması, deformitenin önlenmesi, rahatsızlığın giderilerek fonksiyon ve harekete geri dönüşün sağlanmasıdır. Hastalara ağrı şikayetlerine göre ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar verilebilir. Leğen kemiği kırığı sonrası önemli olan kırığı sınıflamak ve sınıflamaya göre bu kırığın ameliyatsız olarak mı, yoksa cerrahi olarak mı tedavi edileceğine karar vermektir. Cerrahi tedavi uygun zamanda yapılan kırılan kemiğin eski haline getirilmesi ve kırılan kemiği kaynaması için hareketsiz hale getirilmesi işlemlerinden oluşur. "
Kaynak: İHA
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Karataş, leğen kemiği kırıklarının önemine dikkat çekerek, “Vücudun en önemli yapılarından biri leğen kemiğidir. Yürüme ve oturma sırasında gövdenin ve üst ekstremitelerin yükü alt ekstremiteye leğen kemiği vasıtasıyla aktarılır. Özellikle sakroiliak eklemler bu yük aktarımının yoğunlaştığı bölge olmaktadır. Diğer yandan önemli vasküler, nöral, genitoüriner yapılar ile gastrointestinal sistemin bir bölümü Leğen kemiği içinden geçmektedir. Bu özelliklerinden dolayı pelvik halkaya gelen travmalar ölüm ya da ciddi sakatlıklara yol açabilmektedir” şeklinde konuştu
Leğen kemiği yaralanmalarının ortopedik tedavisinde önemli sorunlar olduğunu söyleyen Opr. Dr. Meftun Karataş şunları kaydetti: “Ağrı, kısalık, pelvik çarpıklık, topallama, sakroiliak eklemi içeren Leğen kemiği yaralanmalarının genel sekelleridir. Leğen kemiğinin yük taşıyan bölgesinde meydana gelen kırıklar özellikle sakroiliak eklemi içeriyorsa uzun dönemde ağrı ve günlük aktiviteler de kısıtlanmalara yol açabilir ve ciddi travmalarda, halen kalıcı hasar oluşmasının ve ölümcül yaralanmaların primer nedenidir. Leğen kemiği anatomisi ve biyomekaniğinin daha iyi anlaşılması ve kırıkların oluş mekanizmasının ortaya konulması ile birlikte klinik ve radyolojik değerlendirmelerde fikir biriliği oluşmuştur.” Leğen kemiği kırıklarının 20-40 yaş arası ve 60 yaş üzerinde daha sık görüldüğüne vurgu yapan Opr. Dr. Meftun Karataş şu bilgileri verdi: “Leğen kemiği kırıklarında, düşük enerjili travmaya bağlı kırıkların tedavisi de basittir. İstirahat ve analjezik kullanımı ile düzelir. Yüksek enerjili travmaya bağlı Leğen kemiği kırıkları ise ağır yumuşak doku, organ yaralanmaları ve diğer iskelet sistemi yaralanmaları ile beraber görülür. Bunların değerlendirilmesi ve tedavisi daha komplikedir. Pelvik halka kırıklarının tedavisinde temel amaçlar; kemik anatomisinin sağlanması, deformitenin önlenmesi, rahatsızlığın giderilerek fonksiyon ve harekete geri dönüşün sağlanmasıdır. Hastalara ağrı şikayetlerine göre ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar verilebilir. Leğen kemiği kırığı sonrası önemli olan kırığı sınıflamak ve sınıflamaya göre bu kırığın ameliyatsız olarak mı, yoksa cerrahi olarak mı tedavi edileceğine karar vermektir. Cerrahi tedavi uygun zamanda yapılan kırılan kemiğin eski haline getirilmesi ve kırılan kemiği kaynaması için hareketsiz hale getirilmesi işlemlerinden oluşur. "