Süleyman Turan Açıklaması

Ali Güreli - Bu yıl 19'ncu kez düzenlenen Uluslararası Altın Koza Film Festivali etkinliklerine katılan Türk sinemasının emektarlarından Süleyman Turan, ''Altın Koza film Festivali Türk sinemasının olmazsa olmazlarından'' dedi.

Süleyman Turan, AA muhabirine yaptığı açılamada, etkinliklerine katıldığı Uluslararası Altın Koza Film Festivali'nin çok önemli bir festival olduğunu söyledi.

Altın Koza'nın zaman zaman yaptığı ataklarla verilen aralar sonucu kaybettiği zamanı yakalamaya çalıştığını belirten Turan, son yıllarda ise çok iyi bir ivme yakaladığını, uluslararası arenada söz sahibi olmaya başladığını ifade etti.

Altın Koza'nın, genç insanları özendiren, heyecanlandıran, genç sinemacılara kucak açan ve onların yaptıkları işleri değerlendirerek ödüllendiren bir festival olduğunu anlatan Turan, şunları söyledi:

''Ödül almayanları da 'bir başka sefere' diyerek umutla yollayan çok önemli bir festival. Umarım bundan sonra da çok daha büyük ivmeler kazanarak en tepelere doğru gider. Zaten bu festival dört dörtlük olma yolunda önemli adımlar atıyor. Altın Koza Film Festivali Türk sinemasının olmazsa olmazlarından ve Türk sinemasına yaptığı katkılar çok önemli. Bu festivallerde bunları görüyor ve yaşıyoruz.''

-Sanatçı kenti Adana-

Turan, Adana'nın adeta ''sanatçı fabrikası'' olduğunu da söyledi.

''Orhan Kemal'in deyişiyle buralar bereketli topraklar'' diyen Turan, şunları kaydetti:

''Bu kentin yetiştirdiği Yılmaz Güney gibi bir efsaneden başlayıp daha bir çok ismi sayabiliriz sanat dünyasında. Bu kent, Çukurova gerçekten farklı. Toprağından, insanından, insanının hayata bakışından kaynaklanan çok kocaman bir fabrika burası. Umarım şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da çok daha fazla kişileri sanat hayatına kazandırır.''

Turan, festivallerin ülke ve kentlerin tanıtımına, sosyal ve kültürel değerlerine katkılarının da büyük olduğuna işaret etti.

Altın Koza'nın da bu açıdan Adana'ya ve Türkiye'ye artı değer kazandırdığını söyleyen Turan, ''Adana, baraj gölü, Seyhan Nehri, portakal bahçeleri ve tarım alanlarıyla inanılmaz doğal güzelliklere sahip bir kent. Adana halkı da sıcak ve bir o kadar da heyecanlı. Sanata çok yatkın olan bu kentte düzenlenen festival, ülke tanıtımında önemli bir figür. Adana ve Altın Koza dört dörtlük olma yolunda önemli adımlar atıyor'' diye konuştu.

Sinema Sanatçısı Selda Alkor da Altın Koza Film Festivali'nin emin adımlarla yürüdüğünü söyledi.

Türkiye, Türk sineması ve sanatçılar adına bir festival yapıldığını belirten Alkor, ''Sanatçılar olarak Altın Koza'nın her zaman yanındayız. Altın Koza çok doğru gidiyor. Burada gösterilen filmleri izliyoruz, akşam düzenlenen toplantılara katılıyoruz'' dedi.

Alkor, Adana'nın, Adanalı olan herkesin iftihar etmesi gereken bir kent olduğunu da ifade ederek, ''Geçekten Adana'dan sinema ve diğer sanat dallarında çok değerli ve çok özel insanlar yetiştirmiştir. Bundan bu sanat dalının içindeki insanlar olarak biz de çok iftihar ediyoruz. Adanalı olsaydım benim için çok büyük bir övünç kaynağı olurdu diye düşünüyorum'' dedi.

Yılmaz Köksal da Altın Koza'nın Yeşilçam ve aynı zamanda kendileri için çok önemli önemli bir festival olduğunu dile getirdi.

1960 ve 1970'li yıllarda tüm bölgelere göre en çok Altın Koza'nın Yeşilçam'a maddi ve manevi destek verdiğine işaret eden Köksal, şöyle konuştu:

''Altın Koza, Türk sinemasının ayakta kalmasında önemli faktöre sahip. Ancak gençler bunun farkında değiller. Altın Koza nasıl doğdu, nasıl yaşadı, Yeşilçam nasıl ayakta kaldı, bizim içimizdeki genç jenerasyon bunun farkında değil. Yeşilçam ve bizim için bizim bu festival kan damarıydı. Onun için Altın Koza bambaşkadır. Yüreğimiz kıpır kıpır ve duygulu geliriz bu kente. Bu festivalde de her yıl aşama kaydediliyor. Bundan da gurur duyuyoruz.''

Köksal, son yıllarda büyük aşama kaydeden Türk sinemasının geleceğini de umut verici bulduğunu söyledi.

''Keşke bunları da yapsaydık'' diyecekleri çok filmler olduğunu belirten Köksal, ''Bu camiada olmaktan büyük gurur duyuyorum. Gerçekten şu andaki sinemada gençler Türkiye'nin yüzünü ağartan eserler yapıyorlar. İçlerinde çok yetenekliler de var. Yapımcı, rejisör ve aktör olan bu genç yeteneklerle aramızda kopukluk var. Yeşilçam olarak bir türlü koordine olamadık. Bu genç yeteneklerin biraz daha vefalı olmalarını isterdim.''

Yayıncı: İsa Sansar
Kaynak: AA