Adana'da 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Gerginlik Yaşandı

Miting sonrası terör örgütü lehine slogan atan bir gruba, çevik kuvvet polisi müdahale etti. Güvenlik ekipleri, geneli çocuk ve kadınlardan oluşan eylemcileri gözaltına almak için çembere aldı. Ancak, görevli emniyet amirlerinin uyarısı ile kalabalığın önü açıldı. Ziya Paşa Bulvarı’ndan itibaren onlarca polis, bu kişilerin muhtemel provokatif girişimlerine takip başlattı. Hareketli dakikalara neden olan bu şahısların korsan gösterisine alınan tedbirlerle izin verilmedi. Adana’daki 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliği Tabip Odası, Alevi Kültür Dernekleri, BDP, DİSK, KESK, ÖDP gibi oda, dernek ve partilerin akşam saatlerinde Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu’nun önünde yürüyüşe geçmesi ile başladı.

Mustafa Kemal Bulvarı’ndan Kasım Gülek Köprüsü’nden İstasyon Meydanı’na kadar yürüyen grup, yol boyu ellerindeki pankart, dövizlerle sloganlar attı. Çevrede sıkı güvenlik tedbirleri alan polis, katılımcıları arama noktalarında sıkı kontrolden geçirdi. Kurulan barikatlarla alanlara belirlenen kapıların dışında kimsenin girmesine müsaade edilmedi. Yüksek binalarda ise güvenlik timleri gözetleme yaptı. Suriye bayraklarının da taşındığı mitinge gelenler Türkçe, Kürtçe ve Arapça selamlandı. Miting Tertip Komitesi Başkanı Güven Boğa açılış konuşmasında, dünyanın bir çok yerinde yaşanan çatışma, savaş ve şiddetin insanlığın geleceğini tehdit ettiğini söyledi.

1946’dan buyana yaşanan bölgesel ve iç savaşlarda 25 milyona yakın insanın öldüğünü, 40 milyondan fazla kişinin ise yaşadığı topraklardan zorla çıkartıldığını anlatan Boğa, Suriye’ye yönelik müdahale girişimleri ve daha bir çok gelişme ile Türkiye’nin hızla tehlikeli bir kulvara sürüklendiğini savundu. BDP Grup Başkan Vekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken ise uzattıkları barış ellerinin havada kaldığını iddia etti. Konuşmasında terör örgütü elebaşısı için ‘sayın’ ifadesini kullanan Baluken, organizasyona katılanların bütün Türkiye’nin renklerini oluşturduğuna dikkat çekti. Baluken, “Türkü, Kürdü, Arabı, Çerkezi, Alevi ve Sunnisi ile bütün ülkenin rengi barış istiyor.” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın -gerekirse- BDP’yi kapatmak ve milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmakla tehdit ettiğini ileri sürün Baluken, “Sen Orhan Doğan’ı bir polis memuru eşliğinde meclis kapısında aldığın zaman Kürt halkının vicdanında hangi yarayı açtığının farkında mısın? Sen Ahmet Türkü, Selim Sadak’ı, Leyla Zana’yı, Sırrı Sakık’ı cezaevine atarken, DEP’i kapatırken Kürt sorununa hangi çözümle yaklaştın?” şeklinde konuştu.

BDP milletvekilleri İbrahim Binici, Murat Bozlak’ın da hazır bulunduğu miting, müzik eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.