Savaşın Masum Yüzü Çocuklar İçin Uzmandan Açıklamalar

Uzman Psikolog-Psikiyatrist İlke Nil Özen, Suriye’de derinleşen iç çatışmaların çocuklar üzerindeki psikolojik etkilerini azaltmada en önemli faktörün düzenli bir ev hayatı ortamından geçtiğini söyledi.

Savaşın Masum Yüzü Çocuklar İçin Uzmandan Açıklamalar
Yaşanan iç karışıklıktan psikolojik ve fiziksel olarak en çok çocukların etkilendiğini bunun da kendilerinde derin izler bırakacağını belirten Uzman Psikolog-Psikiyatrist İlke Nil Özen, sığınmacıların en küçük fertleri için uzmanlar yardımıyla travmatik çalışmalar yapılmasının önerisinde bulundu. Çocukların yaşadıkları toplumda saldırgan ya da mazlum profili oluşturacağını aktaran Özen, “Her türlü savaş veya ayaklanma iç çatışma tüm çocukların dünyasında derin izler, travmatik izler bırakır. Ama bu çocukların bu süreç içinde bunlardan etkilenmiyor gibi görünmeleri onlara çok ağır gelmesi ile bağlantılıdır. Çocuklar en çok sesten etkilenirler. Bir savaş ortamında herhangi bir çatışma ortamında illaki çatışma seslerinden etkileneceklerdir. Ama bu çocuklar dışarıda oynuyorlar, taklitler yapıyorlar, savaşçılık oynuyorlar ama sonraki süreçte iş hayatlarında, duygusal mesleki ailevi hayatlarında çok fazla sıkıntı yaşayacaklarını göstergesidir. Bir savaşta saldırgan ve mazlum vardır. Saldırgan bazen çocukların hayatlarında kişinin kendisi bazen de diğeri olurlar. Bu çocuklar hayatlarının geri kalan kısmında ya çok güvensiz yani mazlum diğerleri ile ilişki kurmakta zorlanan çekingen ya da saldırganla özdeşleşerek, kendi içlerinde bulundukları toplumu tehdit oluşturacak duruma geleceklerdir. Kendilerini güçsüz hissettiklerinde gücü ellerinde barındırdıklarını hissetmeleri için silah tabanca veya şiddet içeren cihazları kullanmaları mümkün” dedi.

Savaşların en masum yüzü olan çocuklar için düzenli bir ev hayatının şart olduğunu vurgulayan Özen, sığınmacı aileler için mesafelerin artırılmadan ortak kültür paydasında buluşan Türk sınırlarında yaşamlarını idame ettirmeleri gerektiğini söyledi.

Özen, “Kendilerine benzeyen çocuklarla yan yana olmalar onların kendilerini çok yalnız hissetmemelerine yol açacaklardır. Ama bunun dışında bir evde yaşıyor olmaları daha düzenli bir hayatlarını olduğunu ve en azından yeni gelenlerin hayatlarından birbirlerinden dinlediklerinden dolayı etkilenme oranlarını azaltacaktır. Mesafaler arttıkça değişikler de daha çok artar. Ne kadar uzağa gönderilirlerse ne kadar kendilerinden farklı bir yapıya gönderilirlerse o kadar fazla sorun yaşayacaklardır. Öyle ya da böyle bu çocuklar savaştan etkilenen ve etkilenecek olan çocuklardır. Bu çocukların hayatları bir şekilde de olsa devam ediyor. Bu çocuklar için travma sonrası stres bozukluğuna bağlı olarak travma çalışmaları yapılabilir” diye konuştu.

Kaynak: İHA