Fazla kiloların tek suçlusu o değil
Aşırı yeme alışkanlığı olanlar kendilerinde ’irade sorunu' olduğunu düşünür ama Diyetisyen Burcu Tunç'a göre bu tespit doğru değil!
Aşırı yeme alışkanlığının sadece irade sorunu ile açıklanamayacağını söyleyen Uzman Diyetisyen Burcu Tunç, “Sağlıklı beslenmeye çalışırken, ne yediğimizi, yemeğin tadını ve ondan zevk almayı unutuyoruz. Beyin bu unutkanlığı ' 'açlık ' ' olarak tanımlıyor ve bizi daha fazla yemeye zorluyor” diyor.
Önemli olanın kilo vermek değil, verilen kilonun korunması olduğu konusunda beslenme uzmanları hem fikir. “Araştırmalar, kilo verme programlarıyla kilo verenlerin yaklaşık yüzde 98 'inin 1-2 sene içerisinde kaybettikleri kiloyu geri aldıklarını gösteriyor. Verdikleri kiloyu koruyan yüzde 2 'lik kısma bakıldığında tek bir ortak yönleri var: Kariyer, ilişki, çevre veya davranış değişikliği gibi hayat hikayelerinde radikal bir değişikliğin olması” diyen Diyetisyen Tunç 'a göre, beslenme danışmanlığında davranış değişikliğini hedefleyen uygulamalar esas alınmalı:
“Davranış değişikliği terapisi ile kişinin sağlıklı kiloya ulaşabilmesi için mevcut beslenme alışkanlıkları inceleniyor; sağlıklı alışkanlıklar edinmesi için somut öneriler sunuluyor, neyi değiştirmesi gerektiğinden çok, nasıl değiştireceği konusunda çözüm öneriliyor. Davranış değişikliği süreci; beslenme eğitimi, besin ve fiziksel aktivite kaydı, uyarıcı kontrolü, yavaş yeme, egzersiz, bilişsel terapi gibi birçok tekniği içeriyor. Bu aşamalar sonucunda bireyi izliyor, kişiye özel hedef belirliyor ve problemini çözmeye yönelik tedavisini başlatıyoruz.”
Tunç, davranış değişikliği terapisinin, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından kabul edilen tek kalıcı kilo verme yöntemi olarak dikkat çektiğini belirtiyor. Terapi için ilk adımın mutfakta atıldığını belirten Tunç, davranış değişikliği terapisini şöyle özetliyor:
1. Buzdolabı düzeni: Yemeniz gereken yiyecekleri ön tarafa yerleştirirken, zararlıları ise arkaya saklayın. Tek yaşıyorsanız zararlıları dolapta bulundurmamanız en iyisi! Araştırmalara göre, buzdolabı düzenlerine dikkat eden kişilerin, sadece meyve ve sebzeleri orta rafta bulundurarak, ayda 2 kilo verdiği saptanmıştır.
2. Dünden artanları saklayın: Akşam arkadaşlarınızı yemeğe davet ettiniz, fakat yiyecekler arttı. Dolabı her açtığınızda yiyecekler size bakarsa, onları yemek istersiniz. Buzluğa kaldırmak veya üzerini folyoyla kapatmak, diğer öğüne kadar beklemenize yardım edecektir.
3. Alışveriş sepetinizi küçültün: Alışverişi toptan yapmak daha hesaplı olabilir, fakat vücudumuz için değil! Toptan alışveriş yapanların besin tüketimlerinin, diğer kişilere oranla yüzde 56 daha fazla olduğu gözlenmiştir. Toptan aldığımız yiyecekleri küçük porsiyonlara bölmek yalnızca 10 dakikanızı alır, fakat diyetinizden yüzlerce kaloriyi çıkarır.
4. Kaşık, tabak ve kâselerinizi küçültün: Küçük bir kâsede 1 top dondurma normal görünürken büyük bir kâsede size yeterli gelmeyecektir. Aynı zamanda küçük çatal-kaşık kullanımı, yemeğinizi daha yavaş yemenizi sağlar ve yemeğiniz bittiğinde kendinizi tok hissedersiniz.
5. Kendi yemeğinizi kendiniz alın: Masada size yemek servis ediliyorsa, tabağınıza konulan yemeği bitirmek istersiniz. Kendi servisinizi kendiniz yaparak hem porsiyon büyüklüğünüzü belirler, hem de fazla yeme isteğinden kurtulmuş olursunuz.
Uzman Diyetisyen Burcu Tunç, “Bu ve benzeri taktikler uygulandığında adım adım beslenme alışkanlıklarınızın değiştiğini fark edecek, bunun bir yaşam biçimi haline geldiğini ve kilonuzu uzun vadede koruyabildiğinizi göreceksiniz” diyor.
Önemli olanın kilo vermek değil, verilen kilonun korunması olduğu konusunda beslenme uzmanları hem fikir. “Araştırmalar, kilo verme programlarıyla kilo verenlerin yaklaşık yüzde 98 'inin 1-2 sene içerisinde kaybettikleri kiloyu geri aldıklarını gösteriyor. Verdikleri kiloyu koruyan yüzde 2 'lik kısma bakıldığında tek bir ortak yönleri var: Kariyer, ilişki, çevre veya davranış değişikliği gibi hayat hikayelerinde radikal bir değişikliğin olması” diyen Diyetisyen Tunç 'a göre, beslenme danışmanlığında davranış değişikliğini hedefleyen uygulamalar esas alınmalı:
“Davranış değişikliği terapisi ile kişinin sağlıklı kiloya ulaşabilmesi için mevcut beslenme alışkanlıkları inceleniyor; sağlıklı alışkanlıklar edinmesi için somut öneriler sunuluyor, neyi değiştirmesi gerektiğinden çok, nasıl değiştireceği konusunda çözüm öneriliyor. Davranış değişikliği süreci; beslenme eğitimi, besin ve fiziksel aktivite kaydı, uyarıcı kontrolü, yavaş yeme, egzersiz, bilişsel terapi gibi birçok tekniği içeriyor. Bu aşamalar sonucunda bireyi izliyor, kişiye özel hedef belirliyor ve problemini çözmeye yönelik tedavisini başlatıyoruz.”
Tunç, davranış değişikliği terapisinin, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından kabul edilen tek kalıcı kilo verme yöntemi olarak dikkat çektiğini belirtiyor. Terapi için ilk adımın mutfakta atıldığını belirten Tunç, davranış değişikliği terapisini şöyle özetliyor:
1. Buzdolabı düzeni: Yemeniz gereken yiyecekleri ön tarafa yerleştirirken, zararlıları ise arkaya saklayın. Tek yaşıyorsanız zararlıları dolapta bulundurmamanız en iyisi! Araştırmalara göre, buzdolabı düzenlerine dikkat eden kişilerin, sadece meyve ve sebzeleri orta rafta bulundurarak, ayda 2 kilo verdiği saptanmıştır.
2. Dünden artanları saklayın: Akşam arkadaşlarınızı yemeğe davet ettiniz, fakat yiyecekler arttı. Dolabı her açtığınızda yiyecekler size bakarsa, onları yemek istersiniz. Buzluğa kaldırmak veya üzerini folyoyla kapatmak, diğer öğüne kadar beklemenize yardım edecektir.
3. Alışveriş sepetinizi küçültün: Alışverişi toptan yapmak daha hesaplı olabilir, fakat vücudumuz için değil! Toptan alışveriş yapanların besin tüketimlerinin, diğer kişilere oranla yüzde 56 daha fazla olduğu gözlenmiştir. Toptan aldığımız yiyecekleri küçük porsiyonlara bölmek yalnızca 10 dakikanızı alır, fakat diyetinizden yüzlerce kaloriyi çıkarır.
4. Kaşık, tabak ve kâselerinizi küçültün: Küçük bir kâsede 1 top dondurma normal görünürken büyük bir kâsede size yeterli gelmeyecektir. Aynı zamanda küçük çatal-kaşık kullanımı, yemeğinizi daha yavaş yemenizi sağlar ve yemeğiniz bittiğinde kendinizi tok hissedersiniz.
5. Kendi yemeğinizi kendiniz alın: Masada size yemek servis ediliyorsa, tabağınıza konulan yemeği bitirmek istersiniz. Kendi servisinizi kendiniz yaparak hem porsiyon büyüklüğünüzü belirler, hem de fazla yeme isteğinden kurtulmuş olursunuz.
Uzman Diyetisyen Burcu Tunç, “Bu ve benzeri taktikler uygulandığında adım adım beslenme alışkanlıklarınızın değiştiğini fark edecek, bunun bir yaşam biçimi haline geldiğini ve kilonuzu uzun vadede koruyabildiğinizi göreceksiniz” diyor.