Aziz Nesin anılıyor
Bugün Aziz Nesin'in ölümünün 17. yılı.
Üç gün önce Sivas Katliamı kurbanlarının anılmasının ardından bugün ise o katliamdan kendi imkanlarıyla kurtulan, ancak iki yıl sonra Alaçatı'da hayatını kaybeden usta yazar Aziz Nesin anılıyor. Mizah, kısa öykü, tiyatro ve şiir dallarında pek çok yapıtı bulunan Nesin, UNESCO raporuna göre eserleri Türkçeden yabancı dile en çok çevrilen 4. yazar olma unvanına sahip. Türkiye edebiyatının en önemli ustalarından biri olarak kabul edilen Aziz Nesin ölümünün 17. yılında saygıyla anılıyor.
AZİZ NESİN KİMDİR?
Mizah ve oyun yazarı (d. 20 Aralık 1915, Heybeliada, İstanbul - ö. 6 Temmuz 1995, Alaçatı, Çeşme, İzmir).
Asıl adı Mehmet Nusret Nesin'dir. Yoksul büyüdü. Kuleli Askeri Lisesi'nde (1935) ve Harp Okulu'nda (1937) öğrenim gördü; 1944'te askerlikten ayrıldıktan sonra, gazeteciliğe başladı. Yedigün (1944), Karagöz (1945) dergilerinde ve Tan gazetesinde (1945) fıkra yazarlığı yaptı. Şiir denemeleri ve gerçekçi küçük hikâyelerle edebiyat dünyasına girdi; Sabahattin Ali ile birlikte çıkardığı Markopaşa dergisinde (1946) yayımlanan mizah hikayeleriyle adını duyurdu.
Siyasal eleştirinin ağırlık kazandığı hikâyeleri yüzünden mahkûm edilerek bir süre yazı hayatından ayrı kaldı. 1955'ten sonra fıkralarıyla tekrar gazete ve dergilerde görülmeğe, hikâye ve romanlarını yayımlamağa başladı. Akbaba (1955), Dolmuş (1955), Yeni Gazete (1957-1958), Akşam (1959) ve Tanin'de (1960) sürekli yazdı. Kemal Tahir ile birlikte Düşün Yayınevi'ni kurdu (1957). Zübük adlı mizah dergisini çıkardı (1961). 1969'da gazetecilikten ayrıldı.
AZİZ NESİN KİMDİR?
Mizah ve oyun yazarı (d. 20 Aralık 1915, Heybeliada, İstanbul - ö. 6 Temmuz 1995, Alaçatı, Çeşme, İzmir).
Asıl adı Mehmet Nusret Nesin'dir. Yoksul büyüdü. Kuleli Askeri Lisesi'nde (1935) ve Harp Okulu'nda (1937) öğrenim gördü; 1944'te askerlikten ayrıldıktan sonra, gazeteciliğe başladı. Yedigün (1944), Karagöz (1945) dergilerinde ve Tan gazetesinde (1945) fıkra yazarlığı yaptı. Şiir denemeleri ve gerçekçi küçük hikâyelerle edebiyat dünyasına girdi; Sabahattin Ali ile birlikte çıkardığı Markopaşa dergisinde (1946) yayımlanan mizah hikayeleriyle adını duyurdu.
Siyasal eleştirinin ağırlık kazandığı hikâyeleri yüzünden mahkûm edilerek bir süre yazı hayatından ayrı kaldı. 1955'ten sonra fıkralarıyla tekrar gazete ve dergilerde görülmeğe, hikâye ve romanlarını yayımlamağa başladı. Akbaba (1955), Dolmuş (1955), Yeni Gazete (1957-1958), Akşam (1959) ve Tanin'de (1960) sürekli yazdı. Kemal Tahir ile birlikte Düşün Yayınevi'ni kurdu (1957). Zübük adlı mizah dergisini çıkardı (1961). 1969'da gazetecilikten ayrıldı.