Milletvekili Prof. Dr. Bal: Suriye Rejiminin Sonunun Geldiğini Düşünüyorum

AK Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal, 2012 Türkiye'sinin 90'lı yıllardaki gibi olmadığına işaret ederek Beşar Esed rejiminde sona gelindiğini savundu.

İdris Bal, 2003 yılında 1 Mart Tezkeresine hayır dendiğini, birçok çıkarların olmasına rağmen masanın bir kenarında bulunmamanın bedellerinin ödendiğine işaret ederek şunları kaydetti:

"Bizim açımızdan bir Irak örneği vardı. Irak savaşı olduğu zaman daha doğrusu 2003'te 1 Mart teskeresine hayır dedik. Birçok çıkarlarımız olmasına rağmen hayır dedik. Olayın içerisinde olmayacağız dedik. Neticesinde çok ciddi güvenlikle, ekonomi ile alakalı çıkarlarınız varsa eğer masanın bir kenarına oturmazsanız çok ciddi bedeller ödüyorsunuz. Türkiye 1 Mart teskeresine hayır dedi ve Irak'ta güç boşluğunu gören terör örgütü kandil'i kontrol altına aldı ve orada devletcik gibi yapılandı ve yıllardır orada vağrolup saldırıyor. Irak diğer bir taraftan bölünmenin eşiğine gelmiş durumda. Suriye'ye baktığınızda uzunca bir sınırımız var ve güç boşluğu ortaya çıktı. İlegal yapılanmalar olduğu gibi terör örgütünün de yapılanacağını düşünüyoruz. Aynı Kandil örneğinde olduğu gibi Kuzey Suriye'nin bir bölümü örgütün eline geçerse bizim için, bölgenin istikrarı için zarar verir. Buna göz yummayacağımızı Başbakanımız net bir şekilde ortaya koydu."

"MÜSLÜMAN DEĞİL YAHUDİ DE OLSA TEPKİ GÖSTERİRDİK"

Bal, Türkiye'nin dış siyasetindeki temel prensiplerinin demokrasi, barış ve insan hakları olduğuna işaret etti. Bal, "Teskere çıkar mı çıkmazmı tartışmasının kararını Başbakan verir, meclis toplanır ve gereği yapılır. Benim kanaatim odur ki Irakta davrandığımız gibi davranmamamız gerekiyor. Önlemleri almamız gerekiyor. Suriye'de bir devlet Laskiye'yi Hama ve Humus'u bombalayıp öldürüyorsa, diğer bağımsız devletlerin dış siyasetlerini demokratik, barış ve insan haklarına dayandıran tüm devletlerin sessiz kalmaması gerekiyor. Ölenlerin müslüman değil yahudi yada budist olsa yine aynı tepkiyi gösterirdik. Dış siyasetimiz barış ve demokratik ve insan hakları esasına dayanıyor. Biz bu çerçevede suriye karşısında daha aktif olmalıyız." diye konuştu.

"ESED, ÖNEMLİ OLANIN İKTİDARDA KALMAK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR"

Beşar Esed'in kendi silahları ile halkını vurduğunu, iktidarda kalmak için terör ve kimyasal silahlardan bahsettiğini dikkat çeken Bal, kendi şehrini bombalayan bir rejimin indirilme süresinin geldiğini söyledi.

"Esed hedefe varmak için herşey caizdir meşrudur anlayışı ile herşeyi kullanmanın peşinde. Terörden, kimyasal silahlardan bahsedip kendi silahları ile kendi şehirlerini bombalıyor. Sanıyor ki hedefe ulaşmak için herşeyi kullanırım. Önemli olan benim ikidarda kalmamdır diye düşünüyor. Bu çerçevede Esed elinden gelen herşeyi kullanıp Türkiye'ye karşı PKK kartını tekrar kullanıyor. Ciddi anlamda iş birliği yapılığdını, belirli bölgelerde örgüt üyeleri ile iş birliği yapıldığını duyuyoruz zaten açık kaynaktan herkese bildiriliyor. Benim kanaatim Esede böyle yaparak sürecini kısaltmış oldu. Örgüt ile iş birliği yapıp kendi donanmanızla kendi şehri bombalıyorsanız bu rejimin indirilmesi süresinin sona geldiğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"ESED REJİMİ AYLARLA İFADE EDİLMELİ"

Prof. Dr. Bal, Esed rejiminin aylarla ifade edilmesi gerektiğini düşündüğünü, 2012 Türkiyesi'nin 90'lı yollara göre ekonomi, askeri ve diplomasi olarak çok iyi olduğuna işaret ettiği açıklamasına şöyle devam etti: "Yıllar değil Esed rejiminin aylarla ifade edilmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Kendi halkını bombalayan bir lider olsa olsa kendi bindiği dalı keser. Ben tünelin ucunun göründüğünü düşünüyorum. Aylarla ifade edilecek Suriye rejiminin sonunun geldiğini görüyorum. Güvenliğimiz için gerekirse teskere çıkartılıp toplantı yapılır. Düzenli ordu tehditlere karşı devleti koruma görevidir. Başbakan takdir ederse böyle bire öneri gleip meclis toplanıp gereğini yapar. "