“zenginlerin Servetiyle Avrupa'yı Kurtarma” Teklifi Sıcak Karşılanmadı

Zenginlerin servetinden bir kereye mahsus olmak üzere zorunlu kesinti yaparak AB'nin borçlardan kurtarılabileceğini gündeme getiren Alman İktisadi Araştırmalar Enstitüsü (DIW) siyaset ve ekonomi dünyasında tartışmalara yol açtı.

FDP'li liberaller “bunun sonu kamulaştırmaya varır” derken, Yeşiller “teklif doğru yönü işaret ediyor.” dedi.

CDU ise Japonya modelinin örnek alınmasından yana olduğunu açıkladı.

Almanya'nın saygın ekonomi kuruluşlarından Deutsche Institut für Wirtschaftsforschung'un (DIW) Euro bölgesindeki borç krizinin çözümü için hazırladığı son raporda zenginlerden zorunlu kesinti yapılmasını gündeme getirmesi siyaset ve ekonomi dünyasında tartışmalara yol açtı. Handelsblatt Online'ın aynı rapora dayanarak verdiği habere göre DIW'in uzmanları zengin Almanlar'dan bir kereye mahsus olarak yüzde 10 düzeyinde zorunlu kesinti yapılması halinde borç krizinin sona erebileceğini hesapladı. DIW'in tartışmalı tezini destekleyen hususların başında ise vergi müfettişlerinin Credit Suisse'ın zengin müşterilerinin çok ciddi meblağlara ulaşan miktarda kara parayı hileli olarak çeşitli finansal kurguların altına gömdüğünü tespit etmesi yer alıyor.

DIW Başkanı Gert G. Wagner, Die Welt gazetesinde yayınlanan değerlendirmesinde zenginlerden bir kereye mahsus olarak alınacak payın “zorunlu kesinti” ya da “zorunlu borçlanma” adı altında tahsil edilebileceğini ifade etti.

Wagner yapılacak kesintinin her iki durumda da “servetin aşağıdan yukarı doğru dağılması sayesinde kar eden zenginlere karşı adaletin dengelenmesi” şeklinde yorumlanabileceğine işaret etti. DIW Başkanı Wagner bekarlar arasında 250 bin Euro ve evliler arasında ise 500 bin Euro'nun üzerinde servete sahip olanlardan yapılacak zorunlu kesintilerle yaklaşık 230 milyar Euro toplanabileceğine dikkat çekerek, bu sayede kamu borçlarının rahatlıkla ödenebileceğini savundu. Hesaplanan meblağ aynı zamanda Almanya'nın gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 92'sine tekabül ediyor.

CDU, JAPON MODELİ İSTİYOR

Alman İktisadi Araştırmalar Enstitüsü'nün tartışmalı teklifi federal hükümet ceğhesinde ve koalisyon ortakları arasında yine de beklendiği kadar sert tepkilere yol açmadı. Sadece FDP Federal Meclis Grup Başkan Vekili Volker Wissing “bunun sonu kamulaştırmaya varır” ifadeleriyle teklife tamamen karşı olduğunu açıkladı.

Buna karşılık Hıristiyan Demokrat CDU'nun elinde bulunan Federal Maliye Bakanlığı'nın sözcüsü Martin Kotthaus zenginlerden daha fazla vergi alınmasının gözden geçirilebileceğini kaydetti.

Hıristiyan Birlik Federal Meclis Grubu'nun büçe planlaması uzmanı Norbert Barthle (CDU) ise, “Teklifin 'zorunluluk' adı altında gündeme getirilmesine sıcak bakmıyorum. Ancak Japonya'daki gibi gönüllü devlet tahvili satışı yapılması daha cazip görünüyor.” dedi.

MUHALEFET SICAK BAKIYOR

Diğer yandan DIW'in teklifi muhalefet partileri arasında daha fazla taraftar buldu. Yeşiller Partisi'nin maliye uzmanı Gerhard Schick, “Avrupa'nın borç sorunu bireysel servet dahil edilmeden çözülemeyeceği için DIW'in teklifi prensipte doğru yöne işaret ediyor.” ifadelerini kullandı. Sosyal Demokrat SPD Federal Meclis Grup Başkan Vekili Joachim Poss ise yapılan önerinin hukuki veçhesine dikkat çekerek, “Borç alma ya da zorunlu pay şeklinde kesintilerin anayasal olarak mümkün olup olmadığına çok dikkatle ele almak gerekiyor.” diye konuştu.