Şantiyede Çıkan Yangında 11 İşçinin Öldüğü Davanın İlk Duruşması Görüldü
Esenyurt'ta bir alışveriş merkezi inşaatının şantiyesinde çıkan yangında 11 işçinin hayatını kaybettiği davanın ilk duruşması görüldü.
Duruşmada 5'i tutuklu 11 sanık hazır bulundu. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Abdullah Altun, Kadir Altun, Şaban Bakırcı, Erdal Gümüş, Cem Yıllar ile 6 tutuksuz sanık katıldı.
Dava sanıkların kimlik tespitinden sonra iddianame okunmasıyla başladı.
Tutuklu sanıklardan Cem Yıllar savunmasında, şantiyede iş güvenliği koordinatörü olduğunu söyledi.
Sanık Yıllar, ''Yapı denetim firmasından çalışan Ömer Faruk Gülmez ile birlikte eksiklikleri gördük. Sonuçları Kaldem Yapı'nın patronları Abdullah Altun ve Mehmet Altun'a hem sözlü hem de yazılı olarak bildirdim. Ömer Faruk Gülmez de çadır alanıyla ilgili kaygılarını söyledi.
Ben normalde inşaat teknikeriyim, iş güvenliği sertifikam da yok. Ancak ayda 1 kez iş güvenliği toplantısı yaparız. Tüm firmalar oraya katılır.'' diye konuştu.
Sanık Yıllar, inşaat alanında bir ambulansın sürekli hazır bulunması gerektiğini ancak olmadığını belirtti.
Yıllar, ''Bakanlıktan müfettişler geldiler. İnşaat alanına baktılar ama çadır alanına hiç gitmediler. Ben ise yanlarına bile yaklaşamadım. Daha sonra da burayı en iyi şantiye seçtiler.'' dedi.
Tutuklu sanıklardan Abdullah Altun, ''İş güvenliğinde çok hassasız. Ben de zamanında bu gibi çadırlarda yattım. Yanmaz çadırlar olduğunu hiç duymamıştım. Ama ben bu çadırların elektrik kontağından yandığına inanmıyorum. Dışarıdan yanma olanağı vardır. 1 ay önce kardeşim Mehmet'e tehdit telefonları geldi.'' şeklinde konuştu.
Mahkeme Başkanı Mevlüt Bayraktar, davanın firari sanığı kardeşi Mehmet Altun'un nerede olduğunu sordu. Bunun üzerine Sanık Abdullah Altun, ''600 kişi çalıştırıyoruz. Herhalde işleri takip ediyordur. Bitirince teslim olacak.'' cevabını verdi. Diğer sanıklar da savunmalarını yaparak tahliyelerini talep etti. Tutuksuz sanıklardan Andreas Michael Hohlmann ise şöyle savunma yaptı: ''Genel müdürü olduğum Marmara Park şirketinin amacı alışveriş merkezi inşaatıdır. Bu şirketinin yatırımcıları dışında bir çalışanı yoktur. Herhangi bir işçimiz olmadığı için inşaat konusunda genel yüklenici olarak Kayı İnşaat'ı görevlendirdik. Anahtar teslim sözleşme imzaladık. Olay şantiye alanında değil başka bir alanda meydana gelmiştir. O alan Marmara Park tarafından kiralanmamıştır. İlgimiz yoktur. Bu kazaya kadar o alanın Kayı İnşaat tarafından kiralanmış olduğunu ve taşeronu Kaldem Yapı'ya tahsis edildiğini bilmiyorduk. Bana ulaşan raporlar sadece inşaatın ilerlemesiyle ilgili raporlardı.'' Cumhuriyet Savcısı Uğur Başar mütalaasında, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, verdiği ara kararda yeni bilirkişi raporu hazırlanmasına ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi .
Dava sanıkların kimlik tespitinden sonra iddianame okunmasıyla başladı.
Tutuklu sanıklardan Cem Yıllar savunmasında, şantiyede iş güvenliği koordinatörü olduğunu söyledi.
Sanık Yıllar, ''Yapı denetim firmasından çalışan Ömer Faruk Gülmez ile birlikte eksiklikleri gördük. Sonuçları Kaldem Yapı'nın patronları Abdullah Altun ve Mehmet Altun'a hem sözlü hem de yazılı olarak bildirdim. Ömer Faruk Gülmez de çadır alanıyla ilgili kaygılarını söyledi.
Ben normalde inşaat teknikeriyim, iş güvenliği sertifikam da yok. Ancak ayda 1 kez iş güvenliği toplantısı yaparız. Tüm firmalar oraya katılır.'' diye konuştu.
Sanık Yıllar, inşaat alanında bir ambulansın sürekli hazır bulunması gerektiğini ancak olmadığını belirtti.
Yıllar, ''Bakanlıktan müfettişler geldiler. İnşaat alanına baktılar ama çadır alanına hiç gitmediler. Ben ise yanlarına bile yaklaşamadım. Daha sonra da burayı en iyi şantiye seçtiler.'' dedi.
Tutuklu sanıklardan Abdullah Altun, ''İş güvenliğinde çok hassasız. Ben de zamanında bu gibi çadırlarda yattım. Yanmaz çadırlar olduğunu hiç duymamıştım. Ama ben bu çadırların elektrik kontağından yandığına inanmıyorum. Dışarıdan yanma olanağı vardır. 1 ay önce kardeşim Mehmet'e tehdit telefonları geldi.'' şeklinde konuştu.
Mahkeme Başkanı Mevlüt Bayraktar, davanın firari sanığı kardeşi Mehmet Altun'un nerede olduğunu sordu. Bunun üzerine Sanık Abdullah Altun, ''600 kişi çalıştırıyoruz. Herhalde işleri takip ediyordur. Bitirince teslim olacak.'' cevabını verdi. Diğer sanıklar da savunmalarını yaparak tahliyelerini talep etti. Tutuksuz sanıklardan Andreas Michael Hohlmann ise şöyle savunma yaptı: ''Genel müdürü olduğum Marmara Park şirketinin amacı alışveriş merkezi inşaatıdır. Bu şirketinin yatırımcıları dışında bir çalışanı yoktur. Herhangi bir işçimiz olmadığı için inşaat konusunda genel yüklenici olarak Kayı İnşaat'ı görevlendirdik. Anahtar teslim sözleşme imzaladık. Olay şantiye alanında değil başka bir alanda meydana gelmiştir. O alan Marmara Park tarafından kiralanmamıştır. İlgimiz yoktur. Bu kazaya kadar o alanın Kayı İnşaat tarafından kiralanmış olduğunu ve taşeronu Kaldem Yapı'ya tahsis edildiğini bilmiyorduk. Bana ulaşan raporlar sadece inşaatın ilerlemesiyle ilgili raporlardı.'' Cumhuriyet Savcısı Uğur Başar mütalaasında, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, verdiği ara kararda yeni bilirkişi raporu hazırlanmasına ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi .