Destici: Özel Yetkili Mahkemelerin Yetkileri Değil, Görev Alanları Daraltılmalı
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, cuntacıların yargılandığı bir dönemde özel yetkili mahkemelere yönelik bir düzenleme yapılmasının demokrasi ve milli iradeye vurulmuş bir hançer olduğunu söyledi.
Destici, özel yetkili mahkemelerin yetkileri değil, görev alanlarının daraltılması gerektiğini ifade etti.
Ankara'da düzenlenen BBP Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) ve il başkanları toplantısı öncesi gündeme ilişkin konuşan Başkan Destici, helikopter kazasında gelinen son noktayı değerlendirdi, bundan sonraki yol haritasını belirleyeceklerini ifade etti.
Türkiye'nin asıl gündemi konuşmak yerine suni gündemleri konuşmakla veya hiç konuşmadan milletin kamplaştırılmasını gerçekten anlamakta güçlük çektiklerini vurgulayan Destici, terör, işsizlik, yoksulluk başta olmak üzere, ahlaki ve manevi çöküntü, üretimsizlik, her türlü problemle yoksullukla boğuşan bir ülkenin sanki hiç gündem maddesi yokmuş gibi ciddi problemler üretmesinin, hem de ülkeyi yöneten iktidar ve muhalefet tarafından yapılıyor olmasının gerçekten içler acısı olduğunu vurguladı. Terör sorunu çözülmeden hiçbir sorunun çözülemeyeceğine dikkat çeken Destici, birinci gündem maddesinin terörü yenmek olduğunu ifade etti.
Daha önce hazırladıkları teröre ilişkin raporları siyasi partiler ile devlet kurumlarıyla paylaştıklarını hatırlatan Destici, "Eğer bu millet, bizler istersek bu terör belasından en geç bir yıl içinde kurtuluruz. Siyasi partiler, sivil ve askeri bürokrasi, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek ortak bir irade ve ortak bir proje oluşturacak. En yüksek kararlılıkla birlikte içinde bu projeyi uygulayacak." dedi.
GÖREV YETKİLERİ DEĞİL GÖREV ALANLARI DARALTILSIN
Ortak aklın ve ülke menfaatinin her konunun önünde gelmesi gerektiğine dikkat çekti Destici, tutuklu milletvekillerini öne sürerek terör gündeminin arka plana itilmesini yanlış bulduklarının altını çizdi. CHP'nin terör konusundaki girişimini olumlu bir adım olarak gördüklerini dile getiren Destici, bütün siyasi partilerin kapılarını açıp görüşmelerini ve ortak bir akıl oluşturulmasını istediklerini vurguladı. Bunu zaten ilk kez kendilerinin başlattığını anlatan Destici, CMK 250 ile yetkili mahkemelere yönelik düzenlemeye başından beri karşı olduklarını söyledi.
Cuntacıların yargılandığı bir dönemde böyle bir düzenleme yapılmasının demokrasi ve milli iradeye vurulmuş bir hançer olduğunu dile getiren Destici, Ergenekon, Balyoz davaları başta olmak üzere Hrant Dink cinayeti, Zirve cinayeti, Turgut Özal'ın şüpheli ölümü gibi çok önemli konuları etkileyeceğinin altını çizdi. Destici, şöyle devam etti: "Özel yetkili mahkemelerin mutlaka devam etmesi lazım. Bunların yetkilerini sınırlandırmak ne kadar yanlışsa, görev alanlarının bu kadar geniş olması da yanlıştır. Yapılması gereken görev alanlarını genişletmek yerine daraltılması lazım. Özel yetkili mahkemelerin yetkileri değil, görev alanlarının daraltılması gerekiyor. Toplumu derinden etkileyen, geniş çaplı, ülkenin kaderini, gidişatını, siyasi yapısını etkileyen konulara bakması lazım."Ayasofya'nın cami olması gerektiğini vurgulayan Destici, değişik teklifleri kabul etmediklerini ifade etti.
Ayasofya'nın mutlaka 5 vakit namaz kılınacak sürekli bir cami haline dönüştürülmesini istediklerini belirten Destici, bu konuda talep ve çalışma yapacaklarını kaydetti.
Destici, "Ayasofya'yı camiden müzeye çevirenler, Fatih Sultan Mehmet'in lanetiyle karşı karşıya ise bugün iktidarı elinde bulundurup Ayasofya'yı camiye çevirmeyenler de aynı lanetle karşı karşıyadırlar." ifadesini kullandı. Memurların ekonomik sorunlarına da değinen Destici, ekonomideki gidişatı eleştirdi.
Ankara'da düzenlenen BBP Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) ve il başkanları toplantısı öncesi gündeme ilişkin konuşan Başkan Destici, helikopter kazasında gelinen son noktayı değerlendirdi, bundan sonraki yol haritasını belirleyeceklerini ifade etti.
Türkiye'nin asıl gündemi konuşmak yerine suni gündemleri konuşmakla veya hiç konuşmadan milletin kamplaştırılmasını gerçekten anlamakta güçlük çektiklerini vurgulayan Destici, terör, işsizlik, yoksulluk başta olmak üzere, ahlaki ve manevi çöküntü, üretimsizlik, her türlü problemle yoksullukla boğuşan bir ülkenin sanki hiç gündem maddesi yokmuş gibi ciddi problemler üretmesinin, hem de ülkeyi yöneten iktidar ve muhalefet tarafından yapılıyor olmasının gerçekten içler acısı olduğunu vurguladı. Terör sorunu çözülmeden hiçbir sorunun çözülemeyeceğine dikkat çeken Destici, birinci gündem maddesinin terörü yenmek olduğunu ifade etti.
Daha önce hazırladıkları teröre ilişkin raporları siyasi partiler ile devlet kurumlarıyla paylaştıklarını hatırlatan Destici, "Eğer bu millet, bizler istersek bu terör belasından en geç bir yıl içinde kurtuluruz. Siyasi partiler, sivil ve askeri bürokrasi, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek ortak bir irade ve ortak bir proje oluşturacak. En yüksek kararlılıkla birlikte içinde bu projeyi uygulayacak." dedi.
GÖREV YETKİLERİ DEĞİL GÖREV ALANLARI DARALTILSIN
Ortak aklın ve ülke menfaatinin her konunun önünde gelmesi gerektiğine dikkat çekti Destici, tutuklu milletvekillerini öne sürerek terör gündeminin arka plana itilmesini yanlış bulduklarının altını çizdi. CHP'nin terör konusundaki girişimini olumlu bir adım olarak gördüklerini dile getiren Destici, bütün siyasi partilerin kapılarını açıp görüşmelerini ve ortak bir akıl oluşturulmasını istediklerini vurguladı. Bunu zaten ilk kez kendilerinin başlattığını anlatan Destici, CMK 250 ile yetkili mahkemelere yönelik düzenlemeye başından beri karşı olduklarını söyledi.
Cuntacıların yargılandığı bir dönemde böyle bir düzenleme yapılmasının demokrasi ve milli iradeye vurulmuş bir hançer olduğunu dile getiren Destici, Ergenekon, Balyoz davaları başta olmak üzere Hrant Dink cinayeti, Zirve cinayeti, Turgut Özal'ın şüpheli ölümü gibi çok önemli konuları etkileyeceğinin altını çizdi. Destici, şöyle devam etti: "Özel yetkili mahkemelerin mutlaka devam etmesi lazım. Bunların yetkilerini sınırlandırmak ne kadar yanlışsa, görev alanlarının bu kadar geniş olması da yanlıştır. Yapılması gereken görev alanlarını genişletmek yerine daraltılması lazım. Özel yetkili mahkemelerin yetkileri değil, görev alanlarının daraltılması gerekiyor. Toplumu derinden etkileyen, geniş çaplı, ülkenin kaderini, gidişatını, siyasi yapısını etkileyen konulara bakması lazım."Ayasofya'nın cami olması gerektiğini vurgulayan Destici, değişik teklifleri kabul etmediklerini ifade etti.
Ayasofya'nın mutlaka 5 vakit namaz kılınacak sürekli bir cami haline dönüştürülmesini istediklerini belirten Destici, bu konuda talep ve çalışma yapacaklarını kaydetti.
Destici, "Ayasofya'yı camiden müzeye çevirenler, Fatih Sultan Mehmet'in lanetiyle karşı karşıya ise bugün iktidarı elinde bulundurup Ayasofya'yı camiye çevirmeyenler de aynı lanetle karşı karşıyadırlar." ifadesini kullandı. Memurların ekonomik sorunlarına da değinen Destici, ekonomideki gidişatı eleştirdi.