Açılım, Romanların Hayatını Değiştirdi
Hükümetin iki yıl önce hayata geçirdiği ve kamuoyunda 'Roman açılımı' olarak bilinen düzenlemeler, meyvelerini vermeye başladı.
Romanların 'sivil toplum' çatısı altında toplanmasının önündeki engeller kalkınca 56 olan dernek sayısı 106'ya çıktı. Belediye ve kaymakamlıklar arasında köprü vazifesi gören dernekler sayesinde çok sayıda Roman, iş imkânına kavuştu. Okuma-yazma kursları, profesyonel müzik kursları açıldı, eğitim faaliyetleri geliştirildi. Açılım sonrası Romanlar arasında oluşan genel kanı, toplumun kendilerine karşı önyargılarının çok büyük ölçüde kırıldığı yönünde. Rom-Der Başkanı Muhterem Gül, açılım sayesinde toplum içinde varlık bulduklarına dikkat çekiyor. Önceden kimliklerini sakladıklarını, soranlara göçmen olduklarını söylediklerini belirten Gül, artık kimliklerini kazandıklarını vurguluyor.
Açılımla hayatı değişen yüzlerce Romandan biri de Hakan Selçuk. Rom-Der'in aracılığıyla aynı mahallede oturan 10 arkadaşıyla birlikte tekstil atölyesinde çalışmaya başlayan Selçuk, hayal ettiği hayata yaklaştığını söylüyor. Daha önce iş kapılarının kapalı olması sebebiyle umutsuzluğa düştüklerini anlatan Selçuk, 'Çalışınca hepimizin kendine güveni geldi. Para kazanıp kendi ayaklarımız üzerinde durmaya başladık. En güzeli de kötü alışkanlarımızı bıraktık. ' diyor. Okuma-yazma öğrenme süreci devam eden Selçuk şimdi iki küçük kardeşinin eğitimlerini sürdürmesi için çalışıyor.
İki sene öncesine kadar Edirne'de seyyar satıcılıkla hayatını sürdüren Metin Uçar ise Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın yardımları sayesinde kendi işyerine sahip olduğunu belirtiyor. Uçar, 'Seyyar satıcılık yaparken büyük sıkıntılar yaşıyordum. Şu anda çocuklarıma daha iyi bir gelecek hazırlıyorum. ' diye konuşuyor.
Derneklerin açtığı okuma-yazma kurslarına ilgi gösterenler daha çok kadınlar. Kurslara devam eden kadınlar artık nöbetçi eczane veya durak ismini, çocuğunu doktora götürdüğü zaman doktor adlarını başkasının yardımı olmadan okumanın rahatlığını yaşıyor. Bu kurslara katılan kadınlardan Şebnem Hanım, 'Çocuğumun ders notları eve gönderilse dahi bir şey anlamıyorduk. Şimdi çocuklarımızın okul durumlarından haberdar olabiliyoruz. ' diyor.
Yasadan 'anarşist' kalktı, bu bile yeter
Trakya Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Fahrettin Savcı, 2003'te İskan Kanunu'nda yapılan değişikliği şu sözlerle değerlendirdi: '1934'te çıkan yasaya göre Romanlar -casus ve anarşist kapsamında olmalıdır- ibaresi ve polis içtüzüğünde bulunan -sürekli denetim altında tutulmalıdır- ibareleri kaldırıldı. Bu bile bize yeter. '
Romanlar Sosyal Kültür Dostluk ve Dayanışma Derneği Başkanı Cemal Moğultekin de 80 yaşındaki bir Roman'a okuma-yazma öğrettiklerini belirterek, 'Artık ilkokuldan üniversiteye kadar tüm Romanların eğitime devam etmesini, iş sahibi olmasını istiyoruz. Açılan kurslarla 380'e yakın Roman okuma-yazma öğrendi. ' diye konuştu.
Rom-Der Başkanı Muhterem Gül ise açılımdan sonra Romanların hayatında meydana gelen somut değişimleri şöyle özetledi: 'Kadınların eğitimine önem verildi. Kadın ve gençlerimiz okuma-yazma öğreniyorlar. Eğitim ve iş imkânı bulanlar, kötü alışkanlıklardan kurtuldu. Roman toplumu olarak artık eğlenirken dahi çevremize zarar vermeden eğlenmek, bu yüzden düğünlerimizi kapalı salonlarda yapmak istiyoruz. '
Açılımla hayatı değişen yüzlerce Romandan biri de Hakan Selçuk. Rom-Der'in aracılığıyla aynı mahallede oturan 10 arkadaşıyla birlikte tekstil atölyesinde çalışmaya başlayan Selçuk, hayal ettiği hayata yaklaştığını söylüyor. Daha önce iş kapılarının kapalı olması sebebiyle umutsuzluğa düştüklerini anlatan Selçuk, 'Çalışınca hepimizin kendine güveni geldi. Para kazanıp kendi ayaklarımız üzerinde durmaya başladık. En güzeli de kötü alışkanlarımızı bıraktık. ' diyor. Okuma-yazma öğrenme süreci devam eden Selçuk şimdi iki küçük kardeşinin eğitimlerini sürdürmesi için çalışıyor.
İki sene öncesine kadar Edirne'de seyyar satıcılıkla hayatını sürdüren Metin Uçar ise Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın yardımları sayesinde kendi işyerine sahip olduğunu belirtiyor. Uçar, 'Seyyar satıcılık yaparken büyük sıkıntılar yaşıyordum. Şu anda çocuklarıma daha iyi bir gelecek hazırlıyorum. ' diye konuşuyor.
Derneklerin açtığı okuma-yazma kurslarına ilgi gösterenler daha çok kadınlar. Kurslara devam eden kadınlar artık nöbetçi eczane veya durak ismini, çocuğunu doktora götürdüğü zaman doktor adlarını başkasının yardımı olmadan okumanın rahatlığını yaşıyor. Bu kurslara katılan kadınlardan Şebnem Hanım, 'Çocuğumun ders notları eve gönderilse dahi bir şey anlamıyorduk. Şimdi çocuklarımızın okul durumlarından haberdar olabiliyoruz. ' diyor.
Yasadan 'anarşist' kalktı, bu bile yeter
Trakya Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Fahrettin Savcı, 2003'te İskan Kanunu'nda yapılan değişikliği şu sözlerle değerlendirdi: '1934'te çıkan yasaya göre Romanlar -casus ve anarşist kapsamında olmalıdır- ibaresi ve polis içtüzüğünde bulunan -sürekli denetim altında tutulmalıdır- ibareleri kaldırıldı. Bu bile bize yeter. '
Romanlar Sosyal Kültür Dostluk ve Dayanışma Derneği Başkanı Cemal Moğultekin de 80 yaşındaki bir Roman'a okuma-yazma öğrettiklerini belirterek, 'Artık ilkokuldan üniversiteye kadar tüm Romanların eğitime devam etmesini, iş sahibi olmasını istiyoruz. Açılan kurslarla 380'e yakın Roman okuma-yazma öğrendi. ' diye konuştu.
Rom-Der Başkanı Muhterem Gül ise açılımdan sonra Romanların hayatında meydana gelen somut değişimleri şöyle özetledi: 'Kadınların eğitimine önem verildi. Kadın ve gençlerimiz okuma-yazma öğreniyorlar. Eğitim ve iş imkânı bulanlar, kötü alışkanlıklardan kurtuldu. Roman toplumu olarak artık eğlenirken dahi çevremize zarar vermeden eğlenmek, bu yüzden düğünlerimizi kapalı salonlarda yapmak istiyoruz. '