Burası 'Kefil'in Yeri'

Konya’nın Hüyük ilçesinde uzun yıllar önce kefil olduğu bir arkadaşı borcunu ödemeyince cezaevine düşen Ahmet Uçar’ı yaşadığı beldede herkes “Kefil” diye tanıyor.

Burası 'Kefil'in Yeri'
Uçar, durum böyle olunca 3 yıl önce açtığı restoran ve aile çay bahçesine “Kefil’in Yeri” adını verirken, ilginç isimli aile çay bahçesi görenlere tebessüm ettiriyor.

Hüyük’e bağlı Göçeri beldesinde zengin yeşil örtüsü ile çevreye mesire alanı olarak da hitap eden Pınar mevkisindeki restoran ve aile çay bahçesini 3 yıl önce belediyeden kiralayarak “Kefil’in Yeri” ismiyle işletmeye açan 42 yaşındaki Ahmet Uçar, özellikle yaz döneminde müşterilerinin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor.

İş yerine neden bu ismi verdiğini anlatan ve bununla ilgili uzun yıllar önce adeta hikayeye dönüşen bir olay yaşadığını belirten Uçar, belde merkezinde yaşayan bir arkadaşına kefil olunca hayatında ilk kez cezaevi ile tanıştığını belirtti.

Arkadaşının evine aldığı bir teyp için o zamanın parasıyla 35 milyon liraya kefil olduğunu anlatan Uçar, “Arkadaş borcunu ödemeyince ikimiz birden hapse düştük. 10 gün hapis yatacaktık 5 güne indi, para daha sonradan ödenince 2 gün birlikte yattık, çıktık. O günden sonra bir daha kefil olmaya tövbe ettim” dedi

Böyle bir olay yaşadığını ve bir daha kendisi de dahil hiç kimsenin başına bu tür bir hadise gelmesini arzu etmediğini dile getiren Uçar, cezaevinden çıktıktan sonra ise herkesin kendisine adının yerine “kefil” diye hitap etmeye başladığını söyledi.

Yaşadığı yerde zaman içerisinde adının Kefil olarak kaldığını ve birçok kişinin gerçek ismini artık bilemez hale geldiğini anlatan Uçar, şöyle devam etti: “Adımız Kefil’e çıktı. Artık Ahmet diye tanımazlar, Kefil deyince bilirler. Böyle olunca 3 yıl önce belediyeden kiralayarak işletmeye açtığım içerisinde restoran ve aile çay bahçesi bulunan mekanımın ismini ‘Kefil’in Yeri’ olarak koydum. Tabi bu isim ilk başta görenlerin ve çevreden gelip geçenler ile müşterilerimizin ilgisini çekti. Neden böyle bir isim koyduğumuzu soranlara kefillik hikayemizi çok sık anlatmaya başladık. Ünümüz muhitimizin dışına da yayıldı.” Uçar, hapse düşmesinden dolayı daha sonra kimseye kefil olmadığını ancak bunun için güvenilir iyi insanları ayırt etmek gerektiğini belirtti.

Öte yandan, zaman zaman kendisine okul dışı saatlerinde yardım ettiğini belirten 16 yaşındaki oğlu Sinan Uçar ise, kendisini “Kefil’in oğluyum” diye tanıttı. Kefil’in oğlu olmanın iyi bir duygu olduğunu, babasının geçmişte yaşadığı mağduriyetin hikayesini bildiğini anlatan Uçar, “Babam arkadaşına kefil olmuş, hapiste yatmış. Gülüp geçiyoruz artık alıştık. Ama önce tuhaf geliyordu. Bana adımla hitap ediyorlar. Ben de büyüdüğümde kefil olmam artık babamın bu durumunu görünce. Güvenmeden kefilliğe hayır diyorum. Yaşanan bu tür olaylara rağmen hala köyümüzde insanlar inek alırken ya da bankadan kredi çektiklerinde birbirlerine kefil oluyorlar” diye konuştu .
Kaynak: İHA