Küresel Krize İzmir Reçetesi

Gediz Üniversitesi Uluslararası Politik Ekonomi Sempozyumu, 15 ülkeden 45 ekonomisti buluşturdu.

Küresel Krize İzmir Reçetesi
Sempozyumun kapanışını IMF Türkiye Daimi Temsilcisi Mark Lewis yaptı. Dünyayı sarsan global krizden çıkış önerileri, “İzmir Konsensus” adı altında sıralandı. Gediz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, dünya çapında bilimsel bir organizasyona imza attı.ABD’den Uluslararası Florida Üniversitesi, İngiltere’den de Leeds Metropolitan Üniversitesi’yle birlikte Uluslararası Politik Ekonomi Sempozyumu gerçekleştirildi.

15 ülkeden (Türkiye, ABD, Almanya, Belçika, Danimarka, Fransa, İtalya, İngiltere, Kanada, Brezilya, Hindistan, İran, Nijerya, Kazakistan ve Sırbistan) 45 ekonomist ve uluslararası ilişkiler uzmanı bir araya getirildi.

Merkez Bankası’nın ana sponsorluğundaki “refah devletine yönelik tehditler” temalı etkinliğe konuşmacı olarak katılanlar arasında uluslararası ilişkiler, politik ekonomi ve kalkınma alanlarında dünya çapında üne sahip Danimarkalı Prof. Dr. Knud Erik Jorgensen ve ABD’li Prof. Dr. Berch Berberoğlu da yer aldı. Kapanışı ise IMF Türkiye Daimi Temsilcisi Mark Lewis gerçekleştirdi. Üç gün boyunca global piyasaların ele alındığı sempozyumda Batı’nın ekonomik olarak giderek daha çok kan kaybettiğine, Doğu’nun ise yıldızının parladığına dikkat çekildi. Türkiye’nin dünyanın yeni ekonomik aktörleri arasında yerini her geçen gün sağlamlaştırdığına da işaret edildi, “Türkiye için gelecek parlak” mesajı verildi.

ABD’yi sarsan, Yunanistan’a diz çöktürten, hala birçok ülkeyi tehdit eden küresel krizden kurtuluş reçetesi de yazıldı. ‘İzmir Konsensus’ başlığı altında sıralanan çarpıcı tespitler ve öneriler şöyle:Kriz tehdidi altındaki Avrupa’da liberal ekonomi devam edemez hale geldi, piyasalarla devlet çatışma içinde. Toplumsal gruplar arasında uzlaşmaya dayalı yeni bir liberal düzen oluşturulmalı,Devletin rolü yeniden tanımlanmalı, uluslararası sistem de tekrar yapılandırılmalı. Üretim fazla, tüketim ise az. Tüketimin artırılabilmesi için işsizlik ve düşük istihdam giderilmeli. Krediler ve kredi kartı borçları sürdürülebilir hale gelmeli.Kriz beraberinde kısırdöngü oluşturdu. Çalışan kesim borç sarmalından kurtulamıyor. Emeğin toplam gelirdeki payı mutlaka artırılmalı,İş dünyasının spekülatif finansal aktiviteler içinde olması krizlere zemin hazırlıyor, mevcut krizleri de derinleştiriyor. Spekülatif hareketler engellenmeli,ABD gibi ekonomilerde, toplam zenginliğin yüzde 50’sine nüfusun yüzde 1’i sahip. Dengeli gelir dağılımının zemini hazırlanmalı. Zenginlik tabana yayılarak refah düzenine geçilmeli,Ar-Ge, enerji ve teknoloji yatırımlarına daha fazla önem verilmeli .
Kaynak: İHA