Hells Angels Bir Türk'ü Öldürüp İnşaatın Betonuna Gömmüş
Almanya'nın Schleswig-Holstein Eyaleti'nin başkenti Kiel'de 1 Mayıs 2010 tarihinden beri kayıp olan Tekin Biçer'in dünyaca ünlü Hells Angels (Cehennem Melekleri) motosiklet kulübü üyeleri tarafından işkenceyle öldürülerek, cesedinin parçalanıp bir binanın temeline gömüldüğü ortaya çıktı.
Kiel'de 1 Mayıs 2010 tarihinden beri kayıp olan Tekin Biçer (47) adlı Türk’ün Hells Angels motosiklet kulübü üyeleri tarafından işkenceyle öldürüldüğü ortaya çıktı. Katillerin Biçer'e işkence yaptıktan sonra infaz edip, üzerine beton döktüğü belirtildi.
Eyalet polisi, bölgedeki 90 işyeri, dernek ve kulüplere yaptığı eşzamanlı baskınlar sonucu organize suçlarla alakası olduğu tespit edilen kişileri gözaltına aldı.
Bin 200 polisin görev aldığı Kuzey Almanya'nın en büyük baskınında gözaltına alınanlar arasında Hells Angels'in 5 üyesi, bir hakim, bir polis, bir belediye memuru ve NPD'li bir belediye encümeni de bulunuyor. Zanlıların aynı zamanda organize suçlar için silah temin ettikleri tahmin ediliyor.
Polis olayla ilgili detayları gizlerken, Alman basınında olay "uyuşturucu pazarlığında anlaşmazlık" olarak yansıtıldı. Hells Angels kulübü çetelerine silah kaçakçılığı, rüşvet kadın ve uyuşturucu ticareti suçlamalarıyla başlayan operasyonda gözaltına alınan çete üyelerinden birisinin itirafı üzerine 2 yıldır aranan Tekin Biçer'in o dönem inşaat halinde olan bir deponun temeline betonla gömüldüğü ortaya çıktı. Olay yerine getirilen eğitimli köpekler ceset kokusu alınca binada kazı çalışması başlatıldı. Görevlilerin cesede zarar vermeden çıkarılması için özel ilaç kullandığı ve beton yumuşayıncaya kadar bekleneceği için kazı çalışmalarının süreceği belirtildi. Cesede ulaşıldığı zaman cesedin Biçer'e ait olup olmadığı kesinlik kazanacak. Bu arada Biçer'in ailesi de polis ve psikolog gözetimine alındı.
Alman basını olayı "uyuşturucu pazarlığı" olarak duyururken, bölge sakinleri ve Biçer'in akrabaları olayın ırkçılıkla bağlantısı olup olmadığının araştırılmasını istedi. Biçer'in kaybolduğu dönemde Gaarden Muhtarı olan Savaş Sarı, "Şu an sadece yapılan açıklamaları dinliyoruz. Polis de Tekin Biçer'in belki adres gösterdiği için öldürülmüş olabileceğini söyledi.
Ama diğer yandan bir NPD'li milletvekilinin tutuklanması da gözardı edilmemeli. Polis her şeyi açıklamıyor olabilir" dedi
Hells Angels kulübünün son yıllarda ırkçı grupları da içine aldığını ifade eden Sarı, "Polis bu çete konusunda pasif davranıyor. 20-30 küçük çete ile uğraşacağına etrafa korku salan Hells Angels çetesini gevşek bırakarak, durumu o şekilde kontrol altına almaya çalışıyorlar. Bu kulübün belediye yetkilileri ve işadamlarıyla arası iyi olduğu için de herkes onlardan çekiniyor" diye konuştu.
KAYBOLDUKTAN SONRA 2 GÜN CEP TELEFONU ÇALMIŞ
Bölgede büyük bir huzursuzluk baş gösterdiğini söyleyen Sarı, "Hepimiz korku içindeyiz ve kötü olaylar yaşanmasından korkuyoruz. Ortada bazı gruplaşmalar oluştu ve çıkacak sonuca göre her an hareketlenmeler olabilir. Tüm bunların sorumlusu ise öncelikle Biçer'in kaybolmasını ciddiye dahi almayan polistir" şeklinde konuştu.
Sarı, "Tekin Biçer kaybolduğunda polis 'aile içi meseledir' diyerek cep telefonunu bile takibe almadı. Halbuki telefonu 2 gün boyunca açıktı. Ancak bizler eylem yapıp baskıları artırınca lütfen aramaya başladılar. Ciddiye alınsaydık belki de yaşayacaktı. Hatta o dönem bizim Karakol önünde miting yaptığımızda Karakol görevlilerinin bizimle alay edip güldüklerini bile sonradan öğrendik" dedi.
Polisin davranışını eleştiren Sarı, "Polis, insanları kültürel farklılıklarından dolayı dışlayamaz. Her vatandaşa eşit şekilde davranmalı, bu tür olayları anında ciddiye almalıdır" şeklinde konuştu
Olayı takip eden bazı semt sakinleri de cinayetin ardında organize suçtan çok ırkçılığın yattığını tahmin ettiklerini dile getirdiler .
Kaynak: İHA
Eyalet polisi, bölgedeki 90 işyeri, dernek ve kulüplere yaptığı eşzamanlı baskınlar sonucu organize suçlarla alakası olduğu tespit edilen kişileri gözaltına aldı.
Bin 200 polisin görev aldığı Kuzey Almanya'nın en büyük baskınında gözaltına alınanlar arasında Hells Angels'in 5 üyesi, bir hakim, bir polis, bir belediye memuru ve NPD'li bir belediye encümeni de bulunuyor. Zanlıların aynı zamanda organize suçlar için silah temin ettikleri tahmin ediliyor.
Polis olayla ilgili detayları gizlerken, Alman basınında olay "uyuşturucu pazarlığında anlaşmazlık" olarak yansıtıldı. Hells Angels kulübü çetelerine silah kaçakçılığı, rüşvet kadın ve uyuşturucu ticareti suçlamalarıyla başlayan operasyonda gözaltına alınan çete üyelerinden birisinin itirafı üzerine 2 yıldır aranan Tekin Biçer'in o dönem inşaat halinde olan bir deponun temeline betonla gömüldüğü ortaya çıktı. Olay yerine getirilen eğitimli köpekler ceset kokusu alınca binada kazı çalışması başlatıldı. Görevlilerin cesede zarar vermeden çıkarılması için özel ilaç kullandığı ve beton yumuşayıncaya kadar bekleneceği için kazı çalışmalarının süreceği belirtildi. Cesede ulaşıldığı zaman cesedin Biçer'e ait olup olmadığı kesinlik kazanacak. Bu arada Biçer'in ailesi de polis ve psikolog gözetimine alındı.
Alman basını olayı "uyuşturucu pazarlığı" olarak duyururken, bölge sakinleri ve Biçer'in akrabaları olayın ırkçılıkla bağlantısı olup olmadığının araştırılmasını istedi. Biçer'in kaybolduğu dönemde Gaarden Muhtarı olan Savaş Sarı, "Şu an sadece yapılan açıklamaları dinliyoruz. Polis de Tekin Biçer'in belki adres gösterdiği için öldürülmüş olabileceğini söyledi.
Ama diğer yandan bir NPD'li milletvekilinin tutuklanması da gözardı edilmemeli. Polis her şeyi açıklamıyor olabilir" dedi
Hells Angels kulübünün son yıllarda ırkçı grupları da içine aldığını ifade eden Sarı, "Polis bu çete konusunda pasif davranıyor. 20-30 küçük çete ile uğraşacağına etrafa korku salan Hells Angels çetesini gevşek bırakarak, durumu o şekilde kontrol altına almaya çalışıyorlar. Bu kulübün belediye yetkilileri ve işadamlarıyla arası iyi olduğu için de herkes onlardan çekiniyor" diye konuştu.
KAYBOLDUKTAN SONRA 2 GÜN CEP TELEFONU ÇALMIŞ
Bölgede büyük bir huzursuzluk baş gösterdiğini söyleyen Sarı, "Hepimiz korku içindeyiz ve kötü olaylar yaşanmasından korkuyoruz. Ortada bazı gruplaşmalar oluştu ve çıkacak sonuca göre her an hareketlenmeler olabilir. Tüm bunların sorumlusu ise öncelikle Biçer'in kaybolmasını ciddiye dahi almayan polistir" şeklinde konuştu.
Sarı, "Tekin Biçer kaybolduğunda polis 'aile içi meseledir' diyerek cep telefonunu bile takibe almadı. Halbuki telefonu 2 gün boyunca açıktı. Ancak bizler eylem yapıp baskıları artırınca lütfen aramaya başladılar. Ciddiye alınsaydık belki de yaşayacaktı. Hatta o dönem bizim Karakol önünde miting yaptığımızda Karakol görevlilerinin bizimle alay edip güldüklerini bile sonradan öğrendik" dedi.
Polisin davranışını eleştiren Sarı, "Polis, insanları kültürel farklılıklarından dolayı dışlayamaz. Her vatandaşa eşit şekilde davranmalı, bu tür olayları anında ciddiye almalıdır" şeklinde konuştu
Olayı takip eden bazı semt sakinleri de cinayetin ardında organize suçtan çok ırkçılığın yattığını tahmin ettiklerini dile getirdiler .