Bahçeli: Siyasete Düşen En Önemli Görev Sağduyu Çağrısında Bulunmaktır

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terörün bitmesi için hükümetin alacağı tedbirlerin yanı sıra TSK’nin çalışmalarının önemine dikkat çekerek, “Siyaset ve aydınlara düşen en önemli görev milletimize sağduyu ve itidal çağrısında bulunmak olmalıdır.” dedi.

MHP Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 6. dönem mezunları, MHP Genel Merkezi’nde düzenlenen törenle sertifikalarını aldı. Törene, MHP Lideri Devlet Bahçe ve genel başkan yardımcıları ile bazı milletvekilleri katıldı.

Törenden önce genel merkezdeki Ziya Gökalp Kültür ve Sanat Sergi Salonu’nun açılışını yapan Bahçeli, bir süre sergideki eserleri inceledi. Daha sonra sertifika törenine geçen Bahçeli, burada kursiyerlere seslendi. Partilerinin çatısı altında 3 yıl önce başlayan irfan yürüyüşünün bugün 6. dönemine emin adımlarla ve yere sağlam basarak ulaştığını aktaran Bahçeli, gençlere, siyasetin ahlaki erozyona uğradığı ve değerlerle ters düştüğü bir dönemde yardımcı olacaklarına olan inancını dile getirdi. Kursiyerleri ayrı ayrı tebrik eden ve kutlayan Bahçeli, siyasetin insan hedefli bir süreç olduğunu belirterek, gençlere şu öğütlerde bulundu: “Siyaseti ne devlet ile ne yönetim ile ne de iktidar paylaşımı ile tanımlamak doğru olmayacaktır. İnsanın iyi yaşamasını hedef almayan bir siyasetin günü kurtarmaktan başka bir niteliği bulunmayacaktır. Biliyoruz ki bir tarafta hukukun bir tarafta da ahlak normlarının koruyuculuğu olmazsa toplum ve dolayısıyla insan hayatına dayalı temelleri ayakta tutmak hayalden öte bir anlam ifade etmeyecektir. Şüphesiz bu temellerinden birisi vatan bir diğeri de millettir. Bunlar olmazsa bağımsızlık şöyle dursun, var olmak bile imkan dahilinde olmayacaktır.”Geçmişte yaşanan beraberliklerin bazen insanların kader birlikteliği yapmalarını sağladığını vurgulayan Bahçeli, “Bizim siyasetimizde millet yegane güç ve öznedir. Bizim anlayışımızda millet bin yılın emeği ve göz nurudur. Sevinçte ve tasada bir araya gelmiş, savaşta ve barışta birlikte yaşamış bir sosyolojik değerler bütünüdür. Türk milleti ekmeğini bölüşmüş ama vatanını bölmemiştir. Onun için siyasetimizin dilek ve temennisi millettir, millete yönelik olan her şeydir. Bize göre siyaset kısa metrajlı bir film değildir. Gecelik konaklamayı sağlayan yol geçen hanı değildir. Mesafesi belli olan bir koşunun parkurları değildir. Etnik kimliklerin onayı ve rızasıyla kurulmuş ve zamanı geldiğinde de dağılacak bir koalisyon hiç değildir. Millet bir ruhtur, sönmeyecek birlik ışığıdır. Demokrasimizin beşiği millettir. Bizi biz yapan millettir bunun için MHP 43 yıldır millet dedi, milletin tarafında oldu.” diye konuştu.

"TÜRK MİLLETİ YÜREK BİRLİĞİ İÇİNDEDİR"

Milleti kalabalıklara bölen ve çıkar ittifakı olarak gören bir sorumsuzluğun neden olduğu maliyetler ve külfetlerin gittikçe fazlalaştığını ileri süren Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti: “Her gün şehitler toprağa düşmekte analar ağıt yakmaktadır. Artık Türkiye’nin her tarafı güvensizliğin içine hapsolmuştur. Yakın zamanda karşı karşıya kaldığımız iki acı ile yine ocaklara ateş düşmüştür. Önceki gün Muş’un Varto ilçesinde bir astsubayımız arkadan yapılan kahpece bir saldırıyla şehit düşmüştür. Dün Pınarbaşı’nda bir polisimiz şerefsizce şehit edilmiş biri ağır olmak üzere 18 kardeşimiz yaralanmıştır. Şehitlerimize buradan cenabı Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine, mesai arkadaşlarına, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu canilikleri şiddetle kınıyor, nefretle lanetliyorum. Türk milleti yürek birliği içindedir. Sanki kendi ocaklarından çıkmışcasına acı içinde kucaklamış ve bu elim hadiseleri telin etmişler.”

"BİN YILLIK KARDEŞLİĞİMİZİ YAŞATMAK İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ"

Terör konusunda milletin sabrının taşma noktasına geldiğini, cadde ve meydanların doğru okunması uyarısında bulunan Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı: "Bilinmelidir ki terörün bitirilmesi için hükümetin alacağı tedbirle ve TSK’nin çalışmalarıyla olacaktır. Siyaset ve aydınlara düşen en önemli görev milletimize sağduyu ve itidal çağrısında bulunmak olmalıdır. Ancak topluma dönük yapılan sükunet çağrılarının ancak teröre karşı yapılacak müdahalesiyle mümkün olduğu tartışılamaz bir gerçek olduğu da ortadadır. Bu kapsamda hükümet ciddi, inandırıcı tedbirleri alması gerekmektedir. Türkiye bir avuç çapulcuya bırakılacak kadar önemsiz, Türk milleti elinde silah arkasında siyaset desteği bulunan bölücü eşkıyaya teslim edilecek kadar sahipsiz değildir. Bin yıllık kardeşliğimizi yaşatmak için ne gerekiyorsa yapacağız.”Bahçeli, konuşmasının ardından kursiyerleri tekrar tebrik ederek, başarılı olanlara sertifikalarını verdi .