Diyarbakır’da 'yerel ve Bölgesel Medya Hizmet Sağlayıcıları Eğitim Semineri' Yapıldı

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) toplantısında bazı dizilerdeki ayrımcı dilin kendisini rahatsız ettiğini belirterek, bunun Türkiye’nin batı illerine olumsuz bir şekilde yansıdığını söyledi.

Diyarbakır’da 'yerel ve Bölgesel Medya Hizmet Sağlayıcıları Eğitim Semineri' Yapıldı
RTÜK tarafından “Yerel ve Bölgesel Medya Hizmet Sağlayıcıları Eğitim Semineri” Green Park Otel’de yapıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Baydemir, bir iç denetim mekanizması olan RTÜK’ten bir izleyici olarak beklentilerini, sıraladı. Baydemir, "Kin ve nefretin değil, hoşgörünün dilini; kaosun değil, istikrarın dilini, tekçiliğin değil, çoğulculuğun dilini, milliyetçiliğin değil, evrensel değerlerin dilini, farklılıklarımızın değil, ortak değerlerimizin dilini, vesayetin değil, özgürlüklerin dilini, ayrıştırıcı değil, birleştirici bir dili medyaya hakim kılmak gerek" dedi

Ülkede ve bölgede çok dilli yayıncılığa ihtiyacın giderek arttığını belirten Baydemir, toplumun tüm ihtiyaçlarına yanıt olma konusunda mevzuat ve teknik altyapı konusunda hazırlanmak gerektiğini kaydetti.

Ülke genelinde giderek yaygınlaşan ve içinden çıkılacağı bir muamma olan dizi gerçekliğine vurgu yapan Baydemir, ulusal medyada adeta bir hastalığa dönüşen dizilere ilişkin bir istişareye ve ortak akıl oluşturmaya ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Baydemir, “Şüphesiz ki iyi diziler de var ama sıkıntılı bir dil kullanan diziler var. Bugün Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa veya Hakkari şivesiyle konuşan bir yurttaşımızın İstanbul’da ticari taksiye bindiği zaman o bahsetmiş olduğumuz dizileri izleyen taksi şoförünün o yurttaşımıza nasıl davranacağı konusunda açıkçası benim şüphelerim, endişelerim var” diye konuştu

Dostluğun değil, öfkenin dilini yaygınlaştıran, hoşgörünün dilini değil, ötekileştiren bir dil kullanan yayınların olduğuna dikkat çeken Baydemir, “Elbette ki özgürlük diyoruz. Ama bu özgürlük insanları barış içinde yaşatmaya katkı sunmalıdır. Ötekileştirmemeli, hor görmemelidir. Gerçekten çok farklı bir dünya varmış gibi yanlış algılara götürmemelidir” şeklinde konuştu.

DURSUN, YENİ YASANIN GETİRDİKLERİNİ ANLATTI

RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun da, radyo ve televizyonların uzun süre devlet tekelinde olduğunu, önce fiilen, sonra anayasal, daha sonra da yasal düzenleme ile bunun kırıldığını belirterek, yapılan ilk RTÜK Yasası'na dikkat çekti. İlk RTÜK Yasası’nın frekans tahsisi konusunda başarılı olamadığını ifade eden Dursun, 3 Mart 2011’de RTÜK Yasası'nın değiştiğini söyledi.

Frekans konusunda bir takvim işlediğini belirten Dursun, yeni yasanın standartları, beklentileri ve çözüm mekanizmalarını değiştirdiğini kaydetti.

Bu yasanın sektör açısından dönüm noktası olduğunu aktaran Dursun, RTÜK’ün ifade özgürlüğünü garanti altına aldığını ve bu söylemi öne çıkardığını dile getirdi. Müeyyide sisteminin de değiştiğini, bazı ihlallerde uyarma bulunduğunu ancak bunun yerine para cezası geldiğini belirten Dursun, yeni yasa ile TRT’nin de RTÜK denetimi kapsamına alındığını belirtti.

Yasanın ‘Ticari iletişim’ kavramını geliştirdiğini, daha önce zorunluluk olmayan ‘Akıllı işaretlerin’ artık yasal zorunluluk olduğunu ifade eden Dursun, yine zorunlu olmayan ‘İzleyici temsilciliği’ mekanizmasının kurulduğunu ve her yayının bir ‘Sorumlu müdürünün’ olması gerektiğinin yasal zorunluluk haline getirildiğini dile getirdi

Kaynak: İHA