CHP'liler İzmir Adliyesine Çıkarma Yaptı

Geçen yıl Mayıs ve Kasım aylarında İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen operasyon sonrasında hakkında 397 yıl hapis cezası istenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu hakim karşısına çıktı.

CHP'liler İzmir Adliyesine Çıkarma Yaptı
Davanın ilk duruşmasında Kocaoğlu'na CHP'lilerden destek yağdı. Kalabalığın yoğun olduğu adliyede duruşma salonuna zorlukla giren Başkan Kocaoğlu'nun kimlik tespiti yapıldı. Aylık gelirinin 80 bin TL olduğunu söyleyen Kocaoğlu, daha sonra duruşma salonuna geçti. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın ilk gününde de CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Hülya Güven, Mustafa Moroğlu ile çeşitli sendika üyeleri,belediye çalışanları ve çok sayıda vatandaş tarafından adliye önünde birlik ve bütünlük mesajı verildi.

'İzmir Adalet İstiyor' yazılı pankartla adliye önünü abluka altına alan kalabalığa ilk olarak CHP'li Muharrem İnce seslendi. İzmir'in sosyal belediyecilik anlayışının yargılandığını ifade eden İnce; şöyle konuştu: "Bugün İzmir'in direnişi yargılanmaktadır.Turgutlu ve Zeytinburnu belediyelerinde nelerin yaşandığını biliyoruz. Bunlara susan iktidar, CHP'li belediyelerden hıncını almaktadır. Pes ettirmeyeçalışıyor. Yargı diz çöktürülmek isteniyor. Burada yaşadıklarımız tarihin gelişimine, aydınlığa terstir. Zulüm ilelebet payidar kalmayacaktır, sona erecektir.Bu ampul de bir gün elbet sönecektir." CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın da, büyükşehir belediyesinde 100 müfettişin görev yaptığını hatırlatarak; "Biz bağımsız tarafsız yargı sistemi için mücadele etmeye çalışacağız' dedi.

Açıklamaların ardından Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu adına Özdemir Sökmen ve bir grup avukat cübbeleri ile adliye önüne geldi. Grup adına açıklamada bulunan Sökmen; şunları söyledi: "Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısının değiştirilmesi ve bu kurulu siyasi ikidarın büyük ölçüde etki altına alması ile birlikte özel yetkili mahkemelerin hakim ve savcılarının görevlerini yaparken tam bağımsız ve hür vicdanları ile hareket edebilme imkanları ortadan kalkmıştır. Oysa adalet ancak hukukun üstünlüğüneinanmış, tam bağımsız, fikri ve vicdani hür hakimlerle gerçekleşebilir. Bu sebeplerle bugünkü yargılamayı yapacak olan mahkemenin kanımızca böyle bir davaya bakmaya görevli olmadığına inanıyoruz. Süte su, altına bakır katılabilir ancak adalet hiçbir katkı maddesi kabul etmez "