Yüz Nakli Olan Hatice Nergis, Yeni Yüzüyle Basının Karşısına Çıktı - Ankara
Türkiye'de yüz nakli olan ilk kadın Hatice Nergis, “Çok iyiyim, çok mutluyum.
Organlarını bağışlayan aileye başsağlığı diliyorum. Ben de başkalarının hayatlarını kurtarmak istiyorum. Bu kadar iyi olacağını beklemiyordum. En çok burnumu beğendim" dedi.
Türkiye'nin 3. yüz nakli gerçekleştirilen Hatice Nergis, bugün ameliyatı gerçekleştiren ekiple beraber basın karşısına çıktı. Heyecanlı olduğu gözlenen Nergis, "Yüzümün bu kadar iyi olacağını beklemiyordum. En çok burnumu beğendim. Çok iyiyim, mutluyum, güzel bir yüzüm oldu" dedi.
"Hastaneden çıkınca ilk ne yapmak istiyorsun" sorusuna Nergis, "Kendi hayatımla ilgili başkalarına örnek olabilecek bir kitap yazmak istiyorum" cevabını verdi. Nergis, gazetecilerin kendi fotoğrafını yapmasıyla ilgili, "Yapılan fotoğrafı beğenmedim. Güzel yapmamışsınız. Ben daha güzelim. Ameliyatı gerçekleştiren bütün doktorlara, perSonele teşekkür etmek istiyorum. Hepiniz sağ olun" dedi.
Ameliyatı gerçekleştiren ekibin başında bulunan Prof. Dr. Selahattin Özmen toplantıda gazetecilerin sorularını cevapladı. "Hastanın gözünde protez var mı, yüzü ne zaman normale dönecek?" sorusuna Özmen, "Sol gözünde protez var. Sağ gözü de şu an çok normal değil. Gözün belli bir açıya gelmesi gerekiyor. 5-6 ay Sonra şişlikler oturuyor. Alt çenede yapmamız gerekenler var. Üst dişleri nasıl inci gibiyse, alt dişleri de öyle olacak. Gözlerin açısı ve alt dişlerin normale dönmesi için toplamda 1 yıl süremiz var" dedi.
"Ret riski hala var mı" sorusuna ise Özmen, ömür boyu ret riskinin olduğunu belirtti.
Hastanın ömür boyu ilaç kullanacağını ifade eden Özmen, "İlk 10 gün çok önemliydi. 10 gün boyunca hiç ret, hata belirtisi görmedik. Doktorlarımız bize çok sorunsuz bir süreç yaşattı" dedi.
Özmen, Nergis'in şu an taburcu olabileceğini belirtirken, kendisini 2-3 hafta daha Ankara'da misafir edeceklerini söyledi.
Prof. Dr. Özmen, sürecin çok uzun ve zor olduğunu vurgulayarak, geniş katılımlı bir ekiple, psikiyatriden dahiliyeye ortak bir çalışma yaptıklarını belirtti.
Özmen, Nergis'in hastaneye geldiğinde 35-37 civarında ameliyat olduğunu söyledi.
Bu naklin dünyada yapılan nakillerin en zoru olduğunu belirten Özmen, "Yüzün ortasındaki damarları ayırmanız gerekiyor. Yüze uygun bir şekilde oturtmanız gerekiyor. Yapılan 1-2 işlemden Sonra hastamızın yüzü çok daha iyi olacak" dedi.
Özmen, organ bağışının çok önemli olduğunu vurgulayarak, "İşin içinde olmayınca fark etmiyorsunuz ama çok önemli. Böbreği, karaciğeri alıp hayatı değişen çok insan var" dedi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Başhekimi Prof. Dr. Sacit Turanlı ise, ameliyatın 25. gününün hastanın basın karşısına çıkması için çok kısa bir süre olduğunu belirterek, "Yüzündeki güzelliği görüyorsunuz. 1-2 işlemden Sonra daha güzel olacak. En güzelinin burada olduğunu takdir edersiniz" şeklinde konuştu.
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan da, nakilden Sonra yapılan seviyeli haberler için gazetecilere teşekkür etti. Ayhan, Türkiye'de sağlıkta büyük atılımlar sağlandığını belirterek, "Önceden yurtdışına gidenler artık Türkiye'ye gelelim diyor. Üniversite hastaneleri 21. yüzyıl sağlık ufku açısından, sağlık turizminin yaygınlaşması açısından Son derece önemlidir. Üniversite hastaneleri araştırma, eğitim, öğretim hastaneleridir. Marifetlerini gösterebilmesi için üniversite hastanelerinin desteğe ihtiyacı vardır" dedi .
Kaynak: İHA
Türkiye'nin 3. yüz nakli gerçekleştirilen Hatice Nergis, bugün ameliyatı gerçekleştiren ekiple beraber basın karşısına çıktı. Heyecanlı olduğu gözlenen Nergis, "Yüzümün bu kadar iyi olacağını beklemiyordum. En çok burnumu beğendim. Çok iyiyim, mutluyum, güzel bir yüzüm oldu" dedi.
"Hastaneden çıkınca ilk ne yapmak istiyorsun" sorusuna Nergis, "Kendi hayatımla ilgili başkalarına örnek olabilecek bir kitap yazmak istiyorum" cevabını verdi. Nergis, gazetecilerin kendi fotoğrafını yapmasıyla ilgili, "Yapılan fotoğrafı beğenmedim. Güzel yapmamışsınız. Ben daha güzelim. Ameliyatı gerçekleştiren bütün doktorlara, perSonele teşekkür etmek istiyorum. Hepiniz sağ olun" dedi.
Ameliyatı gerçekleştiren ekibin başında bulunan Prof. Dr. Selahattin Özmen toplantıda gazetecilerin sorularını cevapladı. "Hastanın gözünde protez var mı, yüzü ne zaman normale dönecek?" sorusuna Özmen, "Sol gözünde protez var. Sağ gözü de şu an çok normal değil. Gözün belli bir açıya gelmesi gerekiyor. 5-6 ay Sonra şişlikler oturuyor. Alt çenede yapmamız gerekenler var. Üst dişleri nasıl inci gibiyse, alt dişleri de öyle olacak. Gözlerin açısı ve alt dişlerin normale dönmesi için toplamda 1 yıl süremiz var" dedi.
"Ret riski hala var mı" sorusuna ise Özmen, ömür boyu ret riskinin olduğunu belirtti.
Hastanın ömür boyu ilaç kullanacağını ifade eden Özmen, "İlk 10 gün çok önemliydi. 10 gün boyunca hiç ret, hata belirtisi görmedik. Doktorlarımız bize çok sorunsuz bir süreç yaşattı" dedi.
Özmen, Nergis'in şu an taburcu olabileceğini belirtirken, kendisini 2-3 hafta daha Ankara'da misafir edeceklerini söyledi.
Prof. Dr. Özmen, sürecin çok uzun ve zor olduğunu vurgulayarak, geniş katılımlı bir ekiple, psikiyatriden dahiliyeye ortak bir çalışma yaptıklarını belirtti.
Özmen, Nergis'in hastaneye geldiğinde 35-37 civarında ameliyat olduğunu söyledi.
Bu naklin dünyada yapılan nakillerin en zoru olduğunu belirten Özmen, "Yüzün ortasındaki damarları ayırmanız gerekiyor. Yüze uygun bir şekilde oturtmanız gerekiyor. Yapılan 1-2 işlemden Sonra hastamızın yüzü çok daha iyi olacak" dedi.
Özmen, organ bağışının çok önemli olduğunu vurgulayarak, "İşin içinde olmayınca fark etmiyorsunuz ama çok önemli. Böbreği, karaciğeri alıp hayatı değişen çok insan var" dedi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Başhekimi Prof. Dr. Sacit Turanlı ise, ameliyatın 25. gününün hastanın basın karşısına çıkması için çok kısa bir süre olduğunu belirterek, "Yüzündeki güzelliği görüyorsunuz. 1-2 işlemden Sonra daha güzel olacak. En güzelinin burada olduğunu takdir edersiniz" şeklinde konuştu.
Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan da, nakilden Sonra yapılan seviyeli haberler için gazetecilere teşekkür etti. Ayhan, Türkiye'de sağlıkta büyük atılımlar sağlandığını belirterek, "Önceden yurtdışına gidenler artık Türkiye'ye gelelim diyor. Üniversite hastaneleri 21. yüzyıl sağlık ufku açısından, sağlık turizminin yaygınlaşması açısından Son derece önemlidir. Üniversite hastaneleri araştırma, eğitim, öğretim hastaneleridir. Marifetlerini gösterebilmesi için üniversite hastanelerinin desteğe ihtiyacı vardır" dedi .