SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş'ten Önemli Açıklamalar

SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş, Sapanca Gölü’ne alternatif içme suyu kaynakları oluşturma konusunda çalışmalarına devam ettiklerini söyleyerek, “Sapanca Gölü’nde geleceğe yönelik tehlikelerden dolayı alternatif içme suyu projeleri geliştiriyoruz. Akçay ve Ballıkaya Barajları ile Sakarya’nın 100 yıl su ihtiyacı garanti altına alınacak” dedi.

SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş'ten Önemli Açıklamalar
Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürü Rüstem Keleş, Sakarya’da yürüttükleri içme suyu ve enerji yatırımları ile ilgili İHA Muhabirinin sorularını yanıtladı.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından inşaat ihalesi geçtiğimiz aylarda gerçekleştirilen Ballıkaya Barajı projesinin inşaatına yıl Sonunda başlanmasını beklediklerini dile getiren Keleş, “Ballıkaya Barajı Sakarya’nın geleceğidir. Sakarya’nın uzun yıllar su sıkıntısı yaşamayacağı bir potansiyele sahip. Buradan yıllık 190 milyon metreküp su potansiyeli ortaya çıkacak. Sakarya’nın gelişme dinamikleri dikkate alınırsa 50-100 yıl arası su konusunda bir sıkıntı yaşamayacağız. Yani Ballıkaya Barajı Sakarya’nın 100 yıllık geleceğini güvence altına alacak” dedi.

Ballıkaya Barajı Projesinin DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yapıldığını ancak içme suyu isale hatlarının SASKİ’ye ait olacağını ifade eden Keleş, Ballıkaya Barajı’nda içme suyunun arıtılması, iletimi ve depolanması konusunda proje çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Bu kapsamda arıtma suyu tesislerinin birinin Karapürçek ilçesinde inşa edileceğini aktaran Keleş, bu çalışmaların ardından maliyetin 30 yıl vadede DSİ’ye ödeneceğini vurguladı.

Sakarya’da su ihtiyacını karşılamak amacıyla sadece Sapanca Gölü’ne dayalı bir sistemin benimsenmesinin yanlış olacağını da vurgulayan Keleş sözlerine şu şekilde devam etti: “Sapanca Gölü’nden Kocaeli tarafından da su çekimler mevcut. TÜPRAŞ yıllık 30 milyon metreküp suyu Sapanca Gölünden çekiyor. Sakarya’nın kullandığı içme suyu ihtiyacı da göz önünde bulundurulduğunda uzun vadede Sapanca Gölünün içme suyu ihtiyacı olarak tek alternatif olmadığı görülüyor. Bizde bunları göz önünde bulundurarak 2005 yılından bu yana içme suyu konusunda alternatifler arıyoruz. Bu alternatiflerin biri de Akçay Barajı. 7 yıldır Akçay Deresi üzerinde ölçümler yapıyoruz. Bu ölçümlerde buradan su ihtiyacımızı karşılayabileceğimizi tespit ettik. Akçay Barajında bin metre kotundan su bırakacağız. Bunu aynı zamanda elektrik enerjisine dönüştürmek istiyoruz. Aynı zamanda ADASU HES Regülatörü inşaatımızda tamamlanmak üzere. Yani bu projelerin ardından SASKİ hem Sakarya’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan hem de elektrik enerjisi kendi kendine yeten bir kurum haline gelecek.”

Alternatif içme suyu kaynakları oluşturmalarının Sapanca Gölünün korunması konusunda gösterdikleri kararlılıkta bir olumsuzluğa yol açmayacağını da belirten Keleş, “Modern su yönetiminin en temel yaklaşımı, şehirlerde içme suyu kaynaklarının tek bir yere bağımlı kalmamasıdır. Örneğin Sapanca Gölü’nde önü alınamayacak bir risk olma ihtimalini her zaman göz önünde bulundurmalıyız. Sapanca Gölü etrafında çevresel riskler Son derece yüksek. Gölün 5 kilometrelik bölümünde otoyol, Sapanca Gölü’ne sıfır bir şekilde geçiyor. Aynı zamanda göl çevresinde NATO Petrol Boru Hattı, demiryolu ve ulaşım merkezleri mevcut. Diğer yandan endüstriyel olarak Sapanca Gölü bir kullanım baskısı altında. Şu an bunlar göz önüne alındığında, Sapanca Gölünün yıllık verimi tam sınırda yer alıyor. Bu gölün içme suyu kalitesini de olumsuz etkiliyor. Şu an yaşanan kazalarda biz kendi çabalarımızla önlem alıyor ya da zararları sıfıra indiriyoruz. Ancak büyük bir olayda Sakarya’nın aylarca susuz kalma ihtimali var. Örneğin otoyoldan geçen toksin yüklü bir TIR’ın Sapanca Gölü’ne uçmayacağının garantisini kim verebilir. Bu en modern arıtma yöntemleri ile bile zararları çok kısa sürede telafi edilemeyecek bir durumdur. Bizim 6 yıllık içme suyu alternatiflerini bulma çalışmamız, hep bu risklerin varlığından dolayı” dedi.

Keleş açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Şu an Sapanca Gölü’nden Sakarya’ya içme suyu pompalamak için Adapazarı ve Köseköy enerji nakil hatlarından faydalanıyoruz. Bu hatlardan birinde arıza olduğu zaman diğer devreye giriyor. Ancak ikisi aynı anda arıza yapabiliyor. Burada pompalarımızı jeneratörler ile çalıştırmak müthiş maliyetli ve fizibil olmayan bir durum. Yani pompalarımız 2 saat dursa bu Sakarya’nın 3 günlük su kesintisi demektir. Özetle Akçay ve Ballıkaya projeleri Sapanca Gölüne dayalı riskler göz önünde bulundurularak hayata geçirilmiştir. Ballıkaya Barajı’nın inşaatının yılSonunda başlamasını bekliyoruz. Akçay Barajı içinde önümüzde ki ay ihaleye çıkacağız. Şunu belirtmeliyim ki Sapanca Gölü içme suyu kaynağı olarak bizim için her zaman birinci önceliktir. Gölün korunması için kararlılıkla yürüttüğümüz çalışmalar devam edecek. Akçay ve Ballıkaya Barajı projeleri Sapanca Gölü’nü kesinlikle ikinci plana atmayacak. Bu çalışmalar birbiri ile entegre bir şekilde devam edecek. Biz Sapanca Gölü’nü bir içme suyu kaynağının yanında, okolojik ve doğal bir değer olarak da görüyoruz.”
Kaynak: İHA