Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye'de Yeni Anayasa tartışıldı

AB Komisyonu Genişleme Genel Müdür Yardımcısı Korte: ''Yeni anayasa Türkiye'nin uluslararası prestijini artıracak'' BRÜKSEL AB Komisyonu Genişleme Genel Müdür Yardımcısı Joost Korte, ''Yeni anayasa, uluslararası arenada Türkiye'nin prestijini ve uluslararası bir oyuncu olarak oynadığı rolü kesinlikle güçlendirecektir'' dedi

Türkiye'de yeni anayasa çalışmaları, Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye Dostları Grubu ve Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'nun ortaklaşa düzenlediği konferansta tartışıldı.

Korte, konferansın açılış konuşmasında sivil anayasa için Türkiye'nin ''yakaladığı tarihi fırsatı heba etmemesini'' istedi. Yeni anayasanın sadece siyasetçilerin işi olmadığını, bütün toplum katmanlarının bu çabaya katkıda bulunması gerektiğini anlatan Korte, TBMM'de tüm siyasi partilerin eşit sayıda temsilcisiyle oluşturulan anayasa uzlaşma komisyonu başta olmak üzere Türkiye'nin yeni anayasa yapımı için belirlediği metodu takdir ettiklerini dile getirdi. Korte, yeni anayasa çalışmalarında parti politikalarının geride bırakılmasını ve seçim hesaplarına girilmemesini isteyerek her bir vatandaşın temel hak ve özgürlükleri ve hukukun üstünlüğünü güçlediren, toplumun bütünü ve fertlerini korumada iyi bir denge kuran, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararları başta olmak üzere bütün Avrupa standartlarını karşılayan bir metin hazırlanması gerektiğini vurguladı.

AB Genişleme Genel Müdür Yardımcısı Korte, ''Sadece AB değil Türkiye'nin bütün komşuları bu süreci çok yakından takip ediyor. Yeni anayasa uluslararası arenada Türkiye'nin prestijini ve uluslararası bir oyuncu olarak oynadığı rolü kesinlikle güçlendirecektir'' şeklinde konuştu. Türkiye-AB ilişkilerine ve katılım müzakerelerine yeni bir ivme kazandırmak için Ankara ile üzerinde çalıştıkları pozitif gündemde yeni anayasayı doğrudan ilgilendiren birçok unsur bulunduğunu belirten Korte, her iki alanda sağlanacak ilerlemelerin Türkiye'yi AB'ye daha da yaklaştıracağına işaret etti. Yeni anayasanın tamamıyla Türkiye'nin işi olduğunu belirten Korte, bu yöndeki çalışmalara AB olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını yineledi.

-''Anayasa gömleğin ilk düğmesi''-

TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Günay ise iş dünyasına yönelik yaygın bir sivil toplum örgütü olarak güçlü tutum belirledikleri nadir siyasi konulardan birinin yeni anayasa olduğunu belirterek ''Türkçede gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklersen hepsi yanlış olur' şeklinde bir deyim var. Anayasa bizim için ilk düğmedir'' dedi. Yeni anayasa çalışmalarına ellerinden geldiğince katkı yaptıklarını anlatan Günay, evrensel değerleri ve Avrupa standartlarını kucaklayan ve devleti vatandaşlarının yararına çalıştıracak şekilde dönüştürecek ve sivilleştirecek bir anayasadan yana olduklarını vurguladı. Diğer konuşmacılardan Kemal Burkay, konferansa 31 yıl aradan sonra geçen yıl döndüğü Türkiye'den katılıyor olmasının Türkiye'deki önemli müspet gelişmelere işaret ettiğini ama bunların tek başına yeterli olmadığını söyledi. Türkiye'nin üzerinde çalıştığı yeni anayasanın Kürt meselesinin çözümü için gerekli olan zemini hazırlayacağını kaydeden Burkay, mevcut anayasa değil bundan önceki anayasaların ise sorunları çözmek bir yana temel sorunlara kaynaklık ettiğini savundu. Burkay, yeni anayasayla birlikte adem-i merkeziyetçiliğe dönülmesini ve anadilde eğitime izin verilmesini istedi. Burkay, mevcut anayasadaki değişmez maddelerin ''90 yıllık yanlış paradigmaların temel esasları olarak mutlaka kaldırılmasını'' talep etti. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nden Doç. Dr. Bekir Berat Özipek, yeni anayasada mutlaka vatandaşlık tanımına yer verilmesi gerekmediğini ama buna başvurulacaksa vatandaşlığın Türklükle özdeşleştirilmesinden vazgeçilmesi önerisinde bulundu. Özipek, mevcut anayasadaki değiştirilemez maddeleri savunmanın ''yeni anayasa istemiyorum'' anlamına geldiğini söyledi. Yazar Ümir Fırat ise yeni anayasa tartışmalarında mevcut anayasanın hiçbir şekilde dikkate alınmamasını istedi.

-''Mevcut anayasada herkes kaybediyor''-

Marmara Üniversitesi'nden Doç. Dr. Osman Can, Türkiye'deki vesayet rejiminin 2010'daki anayasa reformuyla zayıflamasına rağmen hala mevcudiyetini sürdürdüğünü ifade ederek yeni anayasanın toplumsal dengenin siyasal dengeye dönüşmesinin güvencesi olması gerektiğini vurguladı. Anayasa Mahkemesi'nin eski Raportörü Can, ''Yeni anayasa konusunda ümitsiz değilim çünkü mevcut anayasada herkes kaybediyor'' dedi. Konferansta ayrıca eski AP üyesi Joost Lagendijk, gazeteciler Etyen Mahcupyan ve Oral Çalışlar, Gazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Levent Köker, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, Zirve Üniversitesi'nden Doç. Dr. Gökhan Bacık, 19 Mayıs Üniversitesi'nden Erdal Abdulhekimoğulları, Venedik Komisyonu'ndan Prof. Dr. Wolfgang Hoffmann-Riem ve AP üyeleri Andrew Duff ve Anneli Jaattenmaki söz aldı .