Katip Çelebi Üniversitesi, Mehmet Akif'i Unutmadı
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ), İstiklâl Marşı'nın kabulünün 91.yıldönümü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma paneli düzenledi.
İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Galip Akhan'ın yaptığı yönettiği panele Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazıl Gökçek, Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sabahattin Çağın ve Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ünal Şenel konuşmacı olarak katıldı.
Millî marş olgusunun, bir milletin ve devletin varlığını ve istiklâlini gösteren sembollerden olduğunu belirten Rektör Akhan, 'İstiklâl marşları, milletlerinin tarih ve kültür birikimlerini, millî karakterlerini ve kurtuluş mücadelelerini özetleyen destanlardır. İstiklâl Marşımız, Millî Mücadele'nin bütün heybetini ve canlılığını başarıyla yansıtır. Onun bu başarısındaki en önemli unsur, Mehmet Akif 'in şahsiyeti ve Millî Mücadele yıllarındaki konumudur. ' dedi.
Prof. Dr. Akhan, Akif'in çağdaşları içinde bilimi en çok öne çıkaran şair ve düşünür olduğuna dikkat çekerek, 'Akif, bilimin ilerlemesi ve birinci sınıf bilimadamları yetişmesi için gayret, hürmet, destek ve istikrar ister. İzmir'in dördüncü devlet üniversitesi olan Katip Çelebi de ülkemizin bilim ufkunu genişletme, evrensel nitelikte çalışmalar yapma, insanlığa bilim ve teknoloji alanlarında katkıda bulunma, kültürlü, çağdaş, özgüveni yüksek, sosyal yaşamında başarılı ve evrensel değerlere bağlı nesiller yetiştirme gayesine hızlı ve emin adımlarla ilerlemektedir. ' şeklinde konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Şenel de Mehmet Akif'in abide ve örnek bir şahsiyet olduğunu belirterek, 'Fikirleriyle de hep örnek alınacak ve yol gösterecektir. Çağını aşan bir düşünürdür. Yaşadığı dönemde onu anlayan pek çıkmamıştır. Bugün onun sosyal realiteyi ve milletimizin konumunu ne kadar doğru tespit ettiğini gelişmeler göstermiştir. Bugün milletimiz ve devletimiz, Akif'in o zamanlar üstünde durduğu meselelerle uğraşmaktadır. Bu da onun ileri görüşlülüğüyle ilgilidir. ' dedi.
Yrd. Doç. Dr. Çağın ise Mehmet Akif'in en önemli eserlerinden Safahat'a değinerek şunları söyledi: 'Fikir akımlarıyla olan olumlu ya da olumsuz ilişkileri, hem şiirlerine hem de makalelerine yansımıştır. Akif, İslâmcılık akımıyla en çok özdeşleştirilen şahsiyetlerinin başında gelmektedir. İslâm dünyasında bazı durumların düzeltilmesi gerektiğini düşünen Akif'in şiirlerinde en çok yakındığı husus, İslâm dünyasının içine düştüğü miskinlik ve tembelliktir. Özellikle kader ve tevekkül kavramalarının yanlış anlaşılması, en çok eleştirdiği durumdur. ' Prof. Dr. Gökçek de İstiklâl Marşı'nın iki günde yazıldığıyla ilgili söylentilere karşı çıkarak, 'Şiir, çalışma işidir. Mehmet Akif, şiirleri üzerinde çok uzun dönemler çalışan bir şairdir. İstiklâl Marşı belki iki gün içinde kaleme alınmış olabilir ama onun zihninde uzun yıllar boyunca yazılan bir şiirdir. Daha önceki yıllarda yazdığı şiirlerindeki kavramlarla İstiklâl Marşı'ndakilerin benzerliklerini iyi incelemek gerekmektedir. ' diye konuştu.
Panel, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğrencisi Büşra Yurdakul'un seslendirdiği 'Bülbül ' adlı şiirle devam etti. Şef Ümit Yazıcı yönetimindeki Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Devlet Klasik Türk Musikisi Topluluğu korosunun seslendirdiği İstiklâl Marşı besteleri konseriyle de son buldu.
Millî marş olgusunun, bir milletin ve devletin varlığını ve istiklâlini gösteren sembollerden olduğunu belirten Rektör Akhan, 'İstiklâl marşları, milletlerinin tarih ve kültür birikimlerini, millî karakterlerini ve kurtuluş mücadelelerini özetleyen destanlardır. İstiklâl Marşımız, Millî Mücadele'nin bütün heybetini ve canlılığını başarıyla yansıtır. Onun bu başarısındaki en önemli unsur, Mehmet Akif 'in şahsiyeti ve Millî Mücadele yıllarındaki konumudur. ' dedi.
Prof. Dr. Akhan, Akif'in çağdaşları içinde bilimi en çok öne çıkaran şair ve düşünür olduğuna dikkat çekerek, 'Akif, bilimin ilerlemesi ve birinci sınıf bilimadamları yetişmesi için gayret, hürmet, destek ve istikrar ister. İzmir'in dördüncü devlet üniversitesi olan Katip Çelebi de ülkemizin bilim ufkunu genişletme, evrensel nitelikte çalışmalar yapma, insanlığa bilim ve teknoloji alanlarında katkıda bulunma, kültürlü, çağdaş, özgüveni yüksek, sosyal yaşamında başarılı ve evrensel değerlere bağlı nesiller yetiştirme gayesine hızlı ve emin adımlarla ilerlemektedir. ' şeklinde konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Şenel de Mehmet Akif'in abide ve örnek bir şahsiyet olduğunu belirterek, 'Fikirleriyle de hep örnek alınacak ve yol gösterecektir. Çağını aşan bir düşünürdür. Yaşadığı dönemde onu anlayan pek çıkmamıştır. Bugün onun sosyal realiteyi ve milletimizin konumunu ne kadar doğru tespit ettiğini gelişmeler göstermiştir. Bugün milletimiz ve devletimiz, Akif'in o zamanlar üstünde durduğu meselelerle uğraşmaktadır. Bu da onun ileri görüşlülüğüyle ilgilidir. ' dedi.
Yrd. Doç. Dr. Çağın ise Mehmet Akif'in en önemli eserlerinden Safahat'a değinerek şunları söyledi: 'Fikir akımlarıyla olan olumlu ya da olumsuz ilişkileri, hem şiirlerine hem de makalelerine yansımıştır. Akif, İslâmcılık akımıyla en çok özdeşleştirilen şahsiyetlerinin başında gelmektedir. İslâm dünyasında bazı durumların düzeltilmesi gerektiğini düşünen Akif'in şiirlerinde en çok yakındığı husus, İslâm dünyasının içine düştüğü miskinlik ve tembelliktir. Özellikle kader ve tevekkül kavramalarının yanlış anlaşılması, en çok eleştirdiği durumdur. ' Prof. Dr. Gökçek de İstiklâl Marşı'nın iki günde yazıldığıyla ilgili söylentilere karşı çıkarak, 'Şiir, çalışma işidir. Mehmet Akif, şiirleri üzerinde çok uzun dönemler çalışan bir şairdir. İstiklâl Marşı belki iki gün içinde kaleme alınmış olabilir ama onun zihninde uzun yıllar boyunca yazılan bir şiirdir. Daha önceki yıllarda yazdığı şiirlerindeki kavramlarla İstiklâl Marşı'ndakilerin benzerliklerini iyi incelemek gerekmektedir. ' diye konuştu.
Panel, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğrencisi Büşra Yurdakul'un seslendirdiği 'Bülbül ' adlı şiirle devam etti. Şef Ümit Yazıcı yönetimindeki Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Devlet Klasik Türk Musikisi Topluluğu korosunun seslendirdiği İstiklâl Marşı besteleri konseriyle de son buldu.