Esenyurt'taki Yangın Yangında Hayatını Kaybeden Ordulu Fatih Acun Toprağa Verildi

İstanbul Esenyurt'ta bir alışveriş merkezi inşaatı şantiyesindeki çadırlarda çıkan yangında hayatını kaybeden işçilerden Fatih Acun , Ahmet Yağal ve Seyfettin Topal , Ordu'da düzenlenen cenaze törenlerinin ardından toprağa verildi

İşçilerden Fatih Acun için Kumru ilçesinin Küçük Akçe Köse köyünde düzenlenen cenaze törenine, Acun'un ailesi ve yakınları ile vatandaşlar katıldı. Törende gazetecilere açıklama yapan Fatih Acun'un kardeşi Murat Acun, yaşanan olaydan dolayı perişan halde olduklarını belirtti.

Acılarının büyük olduğunu ifade eden Murat Acun, ''Söylenecek fazla bir şey yok, giden gitti. Devlet büyüklerimiz bu işin peşinden gideceklerini söylüyorlar. Bizim canımız yandı, başka Fatih'lerin canı yanmasın artık. Bizim gibi başka kimseler üzülmesin. Bu ihmalleri yapanlar hakkında ne yapılması gerekiyorsa o yapılsın. Gerekli cezalar verilsin'' dedi.

Ağabeyi Fatih'in babası gibi inşaat işçisi olduğunu anlatan Acun, babasının da 1997 yılında inşaatta çalışırken geçirdiği kalp krizi sonucu öldüğünü kaydetti. Yangından sağ kurtulan Fatih Acun'un inşaat işçisi arkadaşı Kadir Eracun ise yangınla ilgili çok şey hatırlayamadığını anlatarak, ''Can havliyle bulunduğumuz çadırdan dışarıya nasıl çıktığımı hatırlayamıyorum. Yangın öncesinde yemek yedik ve oturuyorduk. Sanırım yangın kapının girişinde oldu. Çadırda tek kapı var. Fatih de ben de aynı şirkette kalıpçıydık. Kendisi kardeşim gibiydi. Ölümünden dolayı çok üzüldük'' diye konuştu. Cenaze, öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından aynı köydeki aile kabristanında toprağa verildi.

-Yağal Kumru'da, Topal Korgan'da toprağa verildi-
Hayatını kaybeden işçilerden Ahmet Yağal da ilçenin Divane Türk köyünde son yolculuğuna uğurlandı. Yağal'ın köy camisinde düzenlenen cenaze töreninde duygularını basın mensuplarıyla paylaşan baba Hakkı Yağal, yangının olduğu yere kendisinin de gittiğini, gördüğü manzaranın çok kötü olduğunu söyledi.

Yangından sağ kurtulanların anlattığına göre işçilerin akşam çadırda otururken, çadırın kapısında bulunan fazlalık yatakların bir anda yanmaya başladığını dile getiren baba Yağal, ''Çocuklardan biri minderleri dışarıya atmaya çalışırken birden alevlenerek diğer işçilerde içeride mahsur kalmış. Gördüğümüz çadır değil sadece bir branda. Orada insan değil hiçbir şey yaşamaz. Gördüğüm manzara perişan bir vaziyetteydi. Ben de gurbette inşaatlarda çalıştım, böyle bir şey görmedim. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız'' ifadelerini kullandı.

Ahmet Yağal'ın cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından aynı köydeki aile kabristanında defnedildi. Yangında ölen işçilerden Seyfettin Topal ise Korgan ilçesine bağlı Yeşilköy'de, ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
Kaynak: AA