Azeri Kadın Gazeteci Hocalı Katliamını Anlattı

Azerbaycan Kadın Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sevil Yusifova, asıl soykırımı yapanların Ermeliler olduğunu belirterek, "Sadece bir Ermeni katlettiği insanla fotoğraf çektirebilir ve yaptıklarını kitaplarda yazabilir" dedi.

Türk Ocakları Aydın Şubesi ve Aydın Ülkü Ocakları tarafından Hocalı Katliamı'nın 20. yıldönümünde 'Hocalı Katliamı' konulu panel düzenlendi. Aydın Kültür Merkezi'nde düzenlenen panele MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, MHP'li eski vekiller Ertuğrul Kumcuoğlu, Recep Taner, Aydın Sanayi Odası Meclis Başkanı Yalçın Pekgüzel, MHP Merkez İlçe Başkanı Mehmet Uysal, Kamu-Sen İl Temsilcisi Rıdvan Naci Devli, Aydın Türk Ocakları Başkanı Dr. Eyüp Doyuran, Aydın Ülkü Ocakları Başkanı Burak Pehlivan, sivil toplumörgütü temsilcileri ve davetliler katıldı.26 Şubat 1992 yılında Hocalı'da katledilen 700'e yakın Azeri Türk'ü anmak için düzenlenen etkinlik şehitler anısına saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı ve Azerbaycan Milli Marşı'nın okunmasıyla başladı. Daha sonra Kur'an-ı Kerim tilavetiyle devam eden programda şehitler ve Hocalı'da katledilenler için dua edildi.

Konferansın açılışında konuşan Aydın Türk Ocakları Başkanı Dr. Eyüp Doyuran, 'Bu gün sadece bir avuç Azerbaycan Türk'ünün 'Unutmadık, Unutturmayacağız' çığlıkları ve aradan sadece 20 yıl geçmesine rağmen Hocalı Katliamı, sanki 120 yıl geçmiş gibi unutuldu. Hocalı Katliamını unutmayalım, çocukların çığlıklarını unutmayalım. Türkiye'nin bu soykırıma daha fazla sessiz kalmaması için TBMM Hocalı Katliamını soykırım olarak tanımalıdır. Bu konuda girişimlerde bulunan MHP'li vekillerin girişimleri bir nebzedeolsa yüreğimize su serpiyor ' dedi.

Konferansın konuşmacılarından Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran da, tarih boyunca Türklerin maruz kaldığı soykırımlar hakkında bilgiler verdi. Son dönemde dünyanın önde gelen liderlerinin Haçlı zihniyeti canlandırmak için verdikleri mücadelelere değinen Taşkıran, söz konusu liderlerin sarf ettiği sözleri anımsattı. Türklere karşı yapılan soy kırımlarla ilgili fotoğraf ve verileri sunum eşliğinde paylaşan Taşkıran, Hocalı Katliamı'nda orduyu komuta eden ve daha sonra DevletBaşkanı seçilen Robert Koçaryan'ın uluslararası yargı önünde mutlaka hesap vermesi gerektiğini savundu

'TÜRK OLDUĞUMUZU GİZLEDİK '

Anne ve babasının hep Türkiye'yi görmeyi hayal ettiğini ancak bunun kendisine nasip olduğunu ifade eden Azerbaycan Kadın Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sevil Yusifova ise, 'Kimse aklına bile getiremezdi ki bir gün sebepler dağılacak ve biz kardeşlerimizle böyle beraber olacağız. Güç birliktedir. Eğer beraber olmazsak, bizi ayrı ayrı çubuk misali kırıp atacaklar. Ben küçükken bir eve Ermeniler, Gürcüler ve Ruslarla birlikte aynı evde yaşıyorduk. Bizim 'Türk'üz diyebilmemize izin vermiyorlardı. Kimse 'BenAzerbaycanlıyım, Türküm' diyemezdi. Onu hemen hapse atarlardı ' diye konuştu.

Ermenilerin, Rusların desteği ile 26 Şubat 1992'de Azarbaycan'ın Hocalı Kasabasında 700'e yakın çocuk, kadın ve yaşlı sivil Türk'ü vahşice, işkencelerle katlettiğini anlatan Yusifova, 'Hocalı; Karabağ'ın stratejik bir şehri idi. Ermeniler burayı ele geçirmek için büyük hazırlık yaptı. Şubatın 25'ni 26'sına bağlayan gece Ermeni silahlı kuvvetleri geçmiş Sovyetler Birliğinin 366'cı mekanikleştirilmiş atıcı alayının yardımıyla Hocalı kentini işgal etti. Hocalı üç taraftan kuşatmaya alınmıştı ve ahalikurtulmak için Eskeran tarafa koşmaya çalışıyordu. Ama bu yolda Ermeniler onlara tuzak kurmuşlardı. Eskeran - Nahçıvanik istikametinde bu korkunç olaydan koşup kurtulmaya çalışan insanlar dere ve ormanlarda düşerek kışın buz gibi havasında donmuş, onları izleyen Ermenilerin amansız işkencelerine maruz kalmış ve öldürülmüşlerdi ' şeklinde konuştu.

'HOCALI'DA YAŞANANLAR SOYKIRIM '

Hocalı'da yaşananlara soykırım denmesinin önemli bir sebebi olduğunu anlatan ve zaman zaman gözleri dolan Yusifova, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ermeniler kendilerine has olarak kurbanlarını öldürmeden önce onlar için farklı işkenceler düşünüyorlardı. Ermeliler Hocalı'da dünyada benzeri görülmemiş bir iğrençlik sergilediler. Çocukları öldürdükten sonra gözünü çıkardılar. Hamile annelerin karınlarını yarıp bebeklerini aldılar. İnsanların beyinlerini çıkardılar. Yaptıklarından zevk aldılar ve öldürdükleriinsanlarla birlikte fotoğraf çektirdiler. Bunu sadece ben söylemiyorum. Bunlar Ermenilerin kendi yazdıkları kitaplarda aynen yazıyor. Biz yazıda aynen şu ifadelere yer veriliyor; 'Hocalı'nın 1 kilometre ilerisindeydim. Başından ve kollarından yaralanmış tahminen 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Yavaş yavaş nefes alıyordu. Soğuk, açlık ve ağır yarasına rağmen ölümle mücadele ediyordu. Ermeni olmanın gereği olara onu öldürdüm. Ben hiç bir zaman o çocuğun bakışlarını unutmayacağım' Bunu ancak ermenizihniyetinde olan birisi yazabilir '

'BERABER OLURSAK HESAP VERMELERİNİ SAĞLARIZ '

Türkiye, Azerbaycan ve diğer Türk devletlerinin ortak hareket etmesi halinde Ermenilerin gerçek yüzünün ortaya çıkarılabileceğini savunan Yusifova, konuşmasını şöyle tamamladı: 'Birlikte olursak onları adalet mahkemesi önünde durmaya mecbur ederiz. Yalanlarını gün yüzüne çıkartacağız ve beraber bütün belalara karşı galip geleceğiz ve de ayakta duracağız. Bugüne kadar hatalar yapılmış olabilir. Bundan sonra hata yapmaya hakkımız yok çünkü zamanımız yok. Bundan sonra Azerbaycan her zaman Türkiye'ninyanında olacak ve ihtiyaç duyduğu zamanda kardeşini yanında görmekten çok mutlu olacaktır. Yaşasın Türk milleti yaşasın Türkler '.
Kaynak: İHA